• çok sevdiğim bir kung fu ustasıydı öldüğünü duyunca üzüldüm.
  • hayata veda ederken ardında, yaratmış olduğu karakterlerin kıyafetlerini giyip, oyunlar oynayan çocuklar bıraktı.

    bir insan daha ne ister ki?

    huzur içinde yatsın.
  • üzen adam.
  • ön edit: marvel'da da çizmiş olan arkadaşım yıldıray çınar bu entry için "çizerleri geri plana atmışsın" dedi. haklı, çünkü ben de ne yapmaya çalıştığımı anlatmamışım. ona da açıkladım ama aslında niyetim sadece stan lee'nin hakkını savunmaktı, çizerleri önemsizleştirmek değil. yoksa elbette karakteri yaratan çizerin karakterin en temel parçasını oluşturduğu reddedilemez. ancak stan lee'nin hiçbir şey yapmadan çizer emeğinin üstüne yattığı iddiası doğru değil, onu netleştirmeye çalıştım. bizzat amatör bir çizim hastası olarak çizerleri seviyorum, bilinsin. :)

    iki tane önemli eleştiri var:

    1) "o karakterleri stan lee yaratmadı, üstlerine kondu"

    bu "steve jobs iphone'u yaratmadı üstüne kondu" gibi bir iddia. iphone apple'ın kadrosu tarafından tasarlanıp üretildi. steve jobs'ın onaylamak ya da reddetmek dışında bir katkısı olmadı. buna rağmen iphone'u steve jobs'ın vizyon ve eseri kabul ediyoruz. çünkü o yaratıcı kadroyu steve jobs oluşturuyor, onlara vizyonu ve ürüne nihai onayı da o veriyor. iphone'a "bu olmuş" damgasını o vuruyor. olmazsa da hesabı steve jobs'tan soruluyor.

    haliyle stan lee'nin karakter yaratımına sıfır katkısı olsa bile marvel kainatının yaradılışındaki en büyük sorumlu olduğu gerçeği değişmiyor. mesela steve ditko stan lee için "spider-man'in sadece ismini o buldu gerisini ben buldum" demiş. bu bana aşırı hazımsız bir eleştiri geliyor. ismi bir karakterin markası demek onu önemsiz saymak doğru değil. tüm paket doğru kurgulanmış, doğru zamanda çıkmış ve doğru yaratıcı kadroyla eşleştirilmiş ki spider-man başarılı olmuş.

    steve ditko'nun tüm prodüksyüon başarısını kendi kostüm ve karakter tasarımıyla eş tutması da sanatçı egosuyla alakalı bir izansızlık geliyor. spider-man bir sinopsisten ibaret değil, ona can vermiş koca bir kadro var. ayrıca steve ditko'ya ne kadar saygı duysam da spider-man çizimlerini sevmiyorum. spider-man en oturmuş çizimlerine john romita sr ile kavuşmuştur. eğer spider-man karakteri değil ama spider-man efsanesinin yaratılışını yıllara yayılan bir süreç olarak görebilirsek bundaki en büyük oyuıncu steve ditko değil zaten. işin arkasında chris claremont gibi peter parker'a ruh üflemiş yazarlar da var.

    kısacası stan lee'nin yaratılışına sadece isim olarak katkıda bulunmuş olsa bile spider-man özelinde "co-creator" olarak anılmayı istemesinde garip bir şey görmüyorum.

    jack kirby'nin yarattığı hulk, thor gibi karakterlere de stan lee'nin "co-creator" olarak konduğu iddiası var ancak kirby bu konuda sadece dc comics'e geçtikten sonra istihzai çizgi romanlar yapmak suretiyle uğraşmış. dava açmamış. ne zaman kirby ölmüş, o zaman kirby'nin ailesi marvel'a dava açmış ve mahkeme dışında anlaşmışlar. orada da ya bir hak yeme ya sözkonusu olmamış ya da varsa bile marvel hakkını ödemiş.

    haliyle stan lee'nin şu noktada jack kirby'nin yarattığı karakterlerin yaratıcısı olmadığını iddia etmek kimsenin üstüne vazife kalmıyor. kirby estate buna okey, kirby'nin kendisi okey değilmiş ama dava açacak kadar da mesele etmemiş. kendi kendine gelin güvey olacak bir durum yok.

    özetle stan lee zaten marvel'ın en tepe karar mercii olarak tüm yaratılan eserlerin ana sorumlusu. sadece neyin yayınlanacağını, kimin bu yaratıcı kadroya dahil olacağını seçmek suretiyle dahi ortaya çıkan kainatın esas sahibi. bu "co-creator" görünse de görünmese de öyle. co-creator görünme kısmında da steve ditko özelinde haklı, jack kirby özelinde ise anlaşmış.

    2) "stan lee çizerleri sömürdü, zırnık koklatmadı"

    çizgi roman dünyasında emek sömürüsü düzeni oturmuş olabilir ancak varsa da bu marvel'la başlamış olamaz. ondan evvel marvel'dan 30 yıl önce kurulmuş olan dc comics var. mesela superman'in yaratıcıları dava açmak suretiyle anca 1970'lerde, yani superman'in çıkışından 40 yıl sonra, "jerry siegel ve joe shuster tarafından yaratıldı" şeklinde kredi verilmesini şart koşabilmişler. bu marvel'ın henüz yeni yetme bir çizgi roman firması olduğu yıllara denk geliyor.

    stan lee çizgi roman şirketleriyle dolu bir dünyada aynı düzende ve aynı kanunlara uyarak çalıştı. bir sömürü varsa ne başı ne de sonu stan lee'ye bağlanıyor. daha da önemlisi amerikanın serbest piyasa kapitalizmi zaten bu konularda "pazar kendisini düzeltir" öngörüsüne sahip. yani olması beklenen, büyük yeteneklerin böyle bir talebi varsa bir noktada bu yeteneklere cazip olan yeni bir firmanın ortaya çıkması, büyük yeteneklerin onu tercih etmesi ve pazar payının diğerlerinden kapılması, diğerlerinin de ona adapte olmak suretiyle tüm çalışma koşullarının çizerler lehine değişmesi. bu elbette tekel hakimiyeti olan pazarlarda işlemiyor ama çizgi roman dünyası zaten hiçbir zaman o derece büyük bir pazar olmadı.

    nitekim, marvel'dan 30 yıl önce kurulmuş olan dc comics, ilk defa geçen sene "kar payı paylaşımı" fikrini ortaya atıyor. gerekçesi bir anda etikle yüzleşmesi değil, internet'in sağladığı ucuz yayın ve dağıtım imkanları sayesinde çizerlerin bağımsız çalışmasına daha fazla imkan sağlıyor olması ve bunun yetenek kaybına yol açması. dc bunu şu anda sadece dark matter adlı tek bir seriyle yapmayı planlıyor. gelecekte daha çok yapılması bekleniyor. pazar kendisini düzeltiyor. marvel da buna bir noktada ayak uydurabilir ancak şirketler ve piyasa dinamiklerinin bu kaotik gidişatında şartların olgunlaşmasının gecikmesinin faturasını şahsen stan lee'ye kesmek de anca şahsa yönelik düşmanlıkla açıklanabilir.

    bu iki eleştiriyle stan lee'nin o kadar abartılacak bir insan olmadığını iddia etmek bence yetersiz kalıyor. 1960'larda siyahi süperkahramanı çıkarırken, spider-man'i misafir karakter olmaktan çıkarıp kendi başına çizgi romana çevirirken, 1970'lerde gay süperkahraman'a onay verirken de gayet topun ağzında kendisinin olduğunu bilerek yaptı. vizyon onda cesaret onda.

    stan lee daha fazlasını yapabilir miydi? bence evet. öncülük ettiği pek çok noktada olduğu gibi (mesela çizerleri yaratıcılık konusunda daha özgür bırakmak gibi) bu ekonomik anlaşmazlıklar üzerinden de öncülük edebilirdi. mesela dc comics'i beklemek yerine marvel çizerleri daha memnun edecek şartlarda çalışabilirdi. yapmamayı tercih etti. bunu stan lee'nin eksiği kabul edebiliriz. ancak bu stan lee'nin artılarını götürmüyor. onu sadece yarattığı kahramanları gibi kusurlu ve eksik biri yapıyor. bu onun bıraktığı mirasın kıymetini azaltmıyor.
  • bizzat kaleme almış olduğu ve spiderman'in ilk defa sunulduğu amazing fantasy 15'in türkçe çevirisini pdf formatında okumak isteyenlere: https://yadi.sk/d/ljytvrgxhufkc
  • kimse de demiyor ki adam 95 yaşına kadar yaşadı daha ne olacak
  • ilk olarak amazing fantasy'i bizzat kaleme almamıştır, hatta silver surfer'ın ilk serisi hariç belkide tek bir marvel çizgi romanı için bile eline kalem almamıştır. (young romance serileri hariç)

    olaya acımasız kapitalist pazarlama açısından bakarsanız pazarlamacıdır tıpkı steve jobs gibi, başkaları yapmış o pazarlamıştır.

    aralarında yaptıkları iş olarak fark yoktur markanın yüzüdürler, fikirleri başkaları bulmuştur, sıkıntı jobs'un ne kadar kötü, insanlar tarafından nefret edilen, çalıştığı insanlara karşı acımasızlığı her yerde söylenen biriyken, aynı kafadaki aynı acımasızlıktaki stan lee'nin hak etmediği övgüleri almasıdır.

    1-) "mesela steve ditko stan lee için "spider-man'in sadece ismini o buldu gerisini ben buldum" demiş. bu bana aşırı hazımsız bir eleştiri geliyor. ismi bir karakterin markası demek onu önemsiz saymak doğru değil. tüm paket doğru kurgulanmış, doğru zamanda çıkmış ve doğru yaratıcı kadroyla eşleştirilmiş ki spider-man başarılı olmuş."

    steve ditko'ya hazımsız demek zor bir durum, insan içine çıkmayan röportaj vermeyen, değişik bir yaşam görüşü olan bir kişiydi.

    çizgi romanın amerika'da altın çağı olarak geçen 1930-40'lı yıllarda bir sürü yayın evi her gün "man" li bir şey yayınlıyor ve kim "man"'li şeyi önce yayınladıysa karşı tarafa aynı isim için dava açıyordu. (watchmen mesela charlton yayınevinin karakterlerinden oluşur)

    seduction of ınnocent sonrası yok olmaya yüz tutan süper kahraman çizgi romanları yeniden hareketlenmeye başlayınca stan lee çıkarttığı antoloji dergilerinde bilumum "man" li karakter yayınladı . (iron man, ant man ve spider-man o "man"' lerden kalanlar) amaç başkası isim hakkını almasın alırsa telif hakkı davası açalım diyeydi.

    yani o günlerde tales to astonish, tales of suspense, amazing adult fantasy, journey into mystery, strange tales isimli dergilerde durmadan bu şekilde kısa öyküler yayınlanıyordu. stan lee sadece milli the model, miss america gibi "young romance" denilen tür çizgi romanları yazıyordu. (seduction of innocence sonrası bunlar ancak yayınlanabiliyordu çünkü)

    yani elde sadece bir isim vardı (aslında bir sürü isim vardı) ilk prototip jack kirby'ye çizdirildi ağ atan bir tabancası olan kaslı yarı maskeli bir prototipti, ancak kirby ayda 78(78 değilse de 10 civarı çıkartırdı kirby) tane çizgi roman çiziyorum bir tane daha çizemem deyince spider man ditko'ya kaldı.

    stan lee adından başka hiç bir şeyini bulmuş değil spider-man'in ne genç kahraman, ne ezik kahraman, ne defoları olan kahraman gibi bir düşüncesi yoktu yaratılan spider-man doğrudan ditko'nun kendisidir peter parker ditko'dur, onun güvensizliği, içine kapanıklığı, yüz şekli, gözlükleri lisede yaşadıkları. devamının gelmesi amazing fantasy'nin o sayısının yok satması yüzünden di (ve sayıdaki hepsi ditko'ya ait "the bell-ringer!", "man in the mummy case!", "there are martians among us!" ile beraber dört öyküden biriydi).

    yani kısaca;
    bırak doğru kurgulanmayı kurgulanmış bir paket bile yoktu
    doğru zaman derken bir sürü denemeden tutanı bu oldu
    doğru yaratıcı kadroyla eşleştirilmedi, kirby yeter artık marvel'ın dörtte üçünü ben çiziyorum bunu da başkası alsın dedi

    2-) "spider-man bir sinopsisten ibaret değil, ona can vermiş koca bir kadro var. "

    yok kadro tek kişi steve ditko, ditko'ya sadece içinde spider-man olan bir öykü çiz deniyor. sinopsis yok, kadro yok. daha sonra karakter satmaya başlayınca ve ditko daha fazla hak isteyince seri daha iyi bir çizer olan john romita (o zamanlarda henüz sr. kullanmazdı john romita jr. ın sektöre gelmesi ile başladı bu) ya veriliyor sonrasında yazarlık çizerlik işine john romita devam ediyor. chris claremont ise ana akım spider dergilerinde bile yazmadı nasıl bir ruh verdi bilemedim. (ama shang-chi ve black widow'lu mtu 82-84 sayıları favori çizgi romanlarımdan biridir bilka'da zamanında yayınlamıştı)

    3-) dava açıldı açılmadı konusuna girilmiş seduction of innocent sonrası yazar, çizerlerin önemli bir kısmı işsiz kaldı. piyasada yakata kalabilen sadece 2 tane yayın evi vardı birini dava etmeniz zaten zor iş bulunan bir ortamda işsiz kalmanız manasına geliyordu, çünkü schwartz acımasızlık konusunda stan lee'yi melek gösterirdi. 70 lere kadar hiç bir dava açılmadı.

    co-creator kısmı zaten bunun içindi dava açılamasın karakter mi yarattın co-creator'ü şirket sahibinin yeğeni olacak yoksa iş yok. ne sendika var ne sözleşme var eğer çizer olmak istiyorsan başka hiç bir şansın yok. stan lee'nin co-creator olmadığı ilk kahraman howard the duck'tır bu arada.

    4-) "stan lee çizgi roman şirketleriyle dolu bir dünyada aynı düzende ve aynı kanunlara uyarak çalıştı. bir sömürü varsa ne başı ne de sonu stan lee'ye bağlanıyor. daha da önemlisi amerikanın serbest piyasa kapitalizmi zaten bu konularda "pazar kendisini düzeltir" öngörüsüne sahip. "

    yani ?

    bu stan lee'nin herkesin sevgilisi bullpen bulletins insanının acımasız bir kapitalist ve yazar çizirleri sömüren biri olduğu gerçeğini değiştiriyor mu ?

    royalty fee'ler geçen seneden bu yana falan değil 70 lerden bu yana steve gerber'in(ve steve engelhart) çabasıyla ödeniyor zaten. yeni olduğunu kim çıkarttı bilemiyorum ya da tamamen farklı bir konudan bahsediliyor.

    5-) gay süper kahraman konusu ?????

    stan lee'den ziyade (hoş stan stan lee zamanında hakkında konuşması bile büyük günahtı) jim shooter'ın başta olduğu dönemde tam bir gay karşıtı firmaydı marvel (ha bu arada 70 lerin sonundan sonra zaten tek derdi marvel karakterlerini sinema ve televiyona pazarlamak oldu stan lee'nin 81'den sonra çizgi roman kısmı ile neredeyse hiç bir şey yapmadı karışmadı da)

    northstar'ı (ki john byrne karakteridir stan lee'nin en ufak bir katkısı, yönlendirmesi iması, isim bulması bile yoktur) byrne gay olarak tasarlasa da bunu ancak 1990'ların ortasında açığa çıkartmıştır. alpha flight byrne hayranı olmamdan dolayı 83 'teki ilk yayınınını 85'ten itibaren takip ettiğim bir seriydi, buna yönelik en ufak bir ima bile sezmedim. çünkü marvel'da bu yasaktı. 90'larda sürdüremediler ama bununla da stan lee'nin bir ilgisi yoktu dönem değişmişti (şimdi de gay'i olmayn çizgi roman kalmadı amerikanya da neredeyse, yetiş ya fredric wertham (şaka şaka, wertham şerefsizi geberdi geberdiği yerde kalsın).

    sıkıntı zaten burada, stan lee amerikan çizgi romanı için önemli bir figür'dür sektöre yön vermiştir ama bu kendisine mal edilen pek çok şeyin aslında öyle olmadığı gerçeğini değiştirmez.

    düşün gay süper kahraman ile bir alakası yok, öyle bir onay vermediği, gibi kendisi ve sonraki jim shooter döneminde açıkça buna karşıyken (dc en azından vertigo serilerinde 80 lerden bu yana işliyor konuyu) ancak 90ların ortasında marvel 83'te kendisine ait dergiye sahip olmuş bir kahramna aslında gay'dir diye açıklama yapıyor.

    ama burada bunun ile ilgili övülüyor stan lee???

    ayrıca önemli bir figür olması amerikan çizgi romanın gelişimini yılarca engellemiş olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
  • ulan kimi sevsek tırt çıkıyor ya. bu nebçim bir dünya.

    (bkz: stan bey ne yapmışsınız)
  • adam öyle bir tanrılaştırılmıştı ki, cinsel taciz iddiaları ortaya atıldığında insanlar bir saniye bile düşünmeden kurbanları suçladılar. başkası için böyle bir ayrıcalık yapıldı mı bilmiyorum.
  • ölümü üzerine şöyle bir şey hazırlanmış. gayet mânidar.
hesabın var mı? giriş yap