• almanya'nin bild vb. boyalılar dışında en yüksek tirajlı iki-üç gazetesinden biri.. münih merkezli, o sebepten züddoyçe zaten.. diğger ağır top elbette frankfurter allgemeine.. onun da merkezi malum.. ikisi arasinda hep bir çekişme olduğu söylenir..
  • sueddeutsche zeitung frankfurter allgemeine den sonra en yüksek tirajli ve okunabilir gazetesidir almanyanin ne varki sueddeutsche biraz daha sagci kesime hitap eder frankfurter de tam tersine sol kökenli bir gazetedir ve bu sebeple aralarinda bir cekisme durumu olasidir.(bkz: frankfurter allgemeine)
  • internet sayfasında türkiyenin ab üyeliği hakkında soll die eu die türkei aufnehmen? * sorusuyla açılan forumunda almanların türkiye'yi tartıştıkları gazete.
    http://www.sueddeutsche.de/
  • sosyal demokrat takilan yazarlarin bulundugu fakat son iki yildir hristiyan demokrat gözlügü ile dünyaya bakan bir gazetedir.
  • film kulübü bünyesinde 50 tane muhteşem dvd çıkartmıştır.
  • sosyal demokrat veya sağcı filan değildir, gazetedir süddeutsche. gazete denen şeyin nasıl olması gerektiğini merak ediyorsanız, iyi bir örnektir.
  • kısa adı „sz“ olan süddeutsche zeitung, almanya’nın en çok abonesi olan gazetesidir. münih’te ikamet eden süddeutsche verlag tarafından yayımlanmaktadır. kelime itibarıyla „süddeutsche zeitung“, „güney almanya gazetesi“ anlamına gelmektedir.

    1848-1935 yılları arasında yayınlanan „münchner neuesten nachrichten“ gazetesinin halefi olan süddeutsche zeitung, savaş sonrası almanya’sında işgal güçleri tarafından verilen basın ehliyetinin 1 numaralısı ile birlikte 6 ekim 1945 cumartesi günü ilk defa yayın hayatına başlamıştır.

    süddeutsche zeitung, maalesef, ne sosyal-demokrat, ne asosyal-demokrattır, ne de muhâfazakârdır. ama kuruluş sözleşmesinde de öngörüldüğü şekilde, liberal bir gazetedir. fakat bu bizim türkiye’de anladığımız, gördüğümüz ve öğrendiğimiz anlamda bir liberallik, bir muhâfazakârlık, ya da bir sosyal-demokratlık değildir. nasıl kî, avrupa’da sosyal demokrat partilerin bir chp olmaması, muhâfazakâr partilerin bir refah partisi, ve dahi liberal partilerin de bir anap olmaması gibi…

    devam: süddeutsche zeitung, siyasî kültüre öncelik ve önem veren bir gazetedir. gazetenin en önemli alâmet-i fârikası: „streiflicht“ adını taşıyan başyazıdır. „streiflicht“, gazetenin bu köşesi için uydurulmuş bir kelimedir; „fazla derine inmeden bir konuya şöyle hafifçe ışık tutarak geçmek“ anlamına gelebilir türkçe. almanca diline katkılarından dolayı birçok kez ödüllendirilen „streiflicht“, üç paragraf, 72 satır ile sınırlandırılmıştır. başyazar derdini ne az ne fazla, 3 paragraf, 72 satırda toparlamak zorundadır. bu sınırlama hem meslekî, hem de edebî bilgi, beceri gerektirir. yine bizlerin türkiye’de gördüğümüz, öğrendiğimiz gibi atıp tutan, kendini bilmez, ipini koparanın „gazetecilik“ yapabildiği bir çarşamba pazarı değildir almanya’da gazeteler.

    pazartesi günleri new york times gazetesinde bir önceki haftada yayınlanan yazıların derlendiği ve ingilizce olarak yayınlanan „new york times“ eki, cumaları “sz-magazin” eki yayınlanır. cumartesi günleri, haftasonu, yâni cumartesi ve pazar günleri için tek bir „haftasonu sz’si“ yayınlanır.

    süddeutsche zeitung’un almanya’nın augsburg, berlin, dresden, düsseldorf, frankfurt am main, hamburg, karlsruhe, nürnberg ve stuttgart kentlerinde temsilcilikleri vardır.

    2005 yılında, almanya’nın seçilmiş 1536 gazetecisi arasında yapılan bir fikir araştırmasında % 37 oy ile almanya’nın en „etkili“ yayın organı olarak gösterilmiş, üstelik „der spiegel“ gibi bir âbidenin önünde.

    tüm alman gazeteleri gibi süddeutsche zeitung’un da istanbul’da bir temsilcisi bulunmaktadır. gâvurun korrespondent ya da correspondent diye tâbir ettiği bu “temsilci” muhabir, ülkemizde meydana gelen önemli gelişmeleri yakından tâkip ettiği gibi günü gününe sadece dil ve imlâ hatalarıyla dolu, bilgisiz, kuru kuru bir haberle değil, sözkonusu olayın ya da gelişmenin evvelini ve âhirini, türkiye cunhuriyeti ve vatandaşları nezdinde ne anlam teşkil ettiğini, tarafsız ve sansürsüz bir „gazete haberi“ ile okurlara yetiştirir.

    bu muhabirlerden hâliyle bir tek istanbul’da yok, dünyanın dört bir köşesinden aynı titizlikle gazeteleri aracılığıyla kamuoyunu bilgilendiren muhabirler bulunur. pakistan’da bir sel felâketi mi meydana geldi, gölcük’te deprem mi oldu, birezilya’da baraj mı çöktü ya da uganda’da ya da çin’in bir köşesinde zurna zırt mı dedi, hemen ertesi gün, siz gazetenizi okuyor olduğunuzda müthiş bir fotoğraf ile birlikte bu mühîm haber gazetenizin baş sayfasındaki yerindedir.

    politika, bilim, ekonomi, spor ve kültür sayfalarının yanısıra haftada bir gazetenin memleketi bavyera eyaletine ayrılan özel bir sayfası da vardır. bu bölümler ve sayfalar, bizim turkiye’de gördüğümüz ve öğrendiğimiz gibi sadece spor haberleri, kültür-sanat havâdislerinden müteşekkil yavan sayfalardan ibaret değil, eskirimden, bruegel resimlerindeki kan motiflerine, çin’deki çevre sorunlarından, türkiye’nin türban karmaşasına kadar okuyucunun bilgi ve görgü birikimini attıran bir nevi günlük ansiklopedi vazifesi görür.

    sabahtan akşama kadar süddeutsche zeitung’un bir sayısını, ilk sayfadan son sayfasına kadar okuyabilecek babayiğit bir gazete okuru daha anasından doğmamıştır. hele frankfurter allgemeine zeitung ile die zeit’ı anmıyorum bile!

    hadi rast gele!…
  • yıllar önce almancayı unutmayayım diye okurken cumhuriyet gibi bir gazeteydi kalın çok fazla fotoğraf yok , paso yazı paso yazı , oku oku bitmiyor oku oku bitmiyor oku oku bitmiyor sonra başlarım almancasına da duden ına da diyip okumayı bırakmıştım. şimdi paslandı tabi almanca arada fiil listelerine, rtl e falan bakıyorum zaten iki karış kalınlığındaki devasa almanca sözlüğüm kaybolmuş . almancayı unutmayayım diyorsanız ve sabrınız varsa okuyun.
  • bavyera'nın göbeğinde çıkmasına rağmen sanılanın aksine sol tandanslı bir gazetedir. devletçidir fakat yabancılara yaklaşımı ılımlıdır. frankfurter allgemeine ise oldukça liberal bir duruş sergilemektedir son yıllarda. sermayeyi savunur ve yabancılara mesafelidir.
  • münih'te geçirdiğim bir senede gözlemlediğim kadarıyla bayern bölgesinde gazete diyebileceğiniz nadir oluşumdan biridir.

    bunun sebebi; gazete diye geçinen diğer yayınlar (das bild, az*, usw.) sokak ortasında kapağı açık kutularda
    hesapta 20 ila 50 cent'e satılırken - yani dolaylı olarak bedavaya dağıtılırken; sz'nin bildiğin gaste bayilerinde ve bildiğin 2,5 "oyro"ya satılıp her gün bir cilt ansiklopedi kadar bilgi içermesiydi.

    doğal olarak o gazetecikler, ya otobüs yolculuğunda canımız sıkılmasın, ya da akşam yemeğinde kirlenmesin istenen masaya örtü olsun diye (ç)alınırken -ödünç alınırken diyelim, süddeutsche zeitung almak prestij göstergesiydi. ayda bir veya iki kere yapabildiğimiz, yaptığımızda da evladiyelik gibi saklayıp bir günlük baskısını ancak bir ayda baştan sona gözden geçirebildiğimiz bir bilgi hazinesiydi. okuyup anlamak demiyorum; baştan sonra gözden geçirmek diyorum.

    nitekim işbu nedenlerden ötürüdür ki, alman basınının herhangi bir konudaki tepkisini yansıtmak isterken zırt pırt das bild'in yorumuna başvuran bizim türk medyasını da her zaman bulduğumdan çok daha fazla sığ bulmaya başlamışlığım vardır bundan 3-5 sene önceki bu yurtdışında yaşama deneyimimden itibaren.
hesabın var mı? giriş yap