tadını çıkarmak
-
keyif yapmak.
cümle içinde kullanalım da tam olsun:
rüzgarın mesela; tadını çıkarıyorum... "o rüzgar amına koyuyo lan senin" ...>peki. -
bildiğin sakız gibidir. tadını çıkarıcam diye çiğnersin, çiğnedikçe tadı çıkar ve sonrasında tadı kaçar.
tadında bırakmak vardır bir de, aynen bu durumlar için kullanılır. yaa yaa.. -
bir şeyin yavaş yavaş, sindire sindire ve usul usul yapılması halinde verdiği hazzı anlatan kelimeler bütünü.
-
birlikte olunan kişi(ler)/ yapılan eylem/ içinde bulunulan durumdan alınan zevki maksimum düzeye çıkarmaktır.
izlenecek yol/ yöntemler kişisel tercihlere göre değişiklik gösterir. -
o mutlu olunca, heveslenmiş keyiflenmişse geriye doğru çengel yapıp kanırtarak parmaklarını kıtlatır. parmak kıtlatmak onun için sanki bir mutluluk es'idir. peşinden gelecek cümlesi mutluluğun yağını tadını çıkarmak olur, şaşmaz. mutluyken bir şeyler söylemek zorunluya yakın bir alışkanlığıdır. parmak kıtlatması onun mutluluğa giriş farketme cümlesiyle ikinci, mutluluğu oturtma tatlandırma cümlesinin bağlacıdır.
* ona yanlış sağaltım mı yapıldı?
* yanlış olmadığını bildiğinden yanlış mı diye soruyor. yanlış olduğunu anlasa, yanlış mı diye sormaz, icabına bakma basamağına geçerdi. kaygı, onun doğru yürüyen sürecin tadını çıkarışı. sıkıntı sapık zevk. sıkıntı, "sıkıntılanacak şey yok" demenin kutlaması.
"içimizdeki bir şey çocuk kalmak, bilinçsiz olmak ya da olsa olsa yalnızca benin bilincinde olmak, garip olan her şeyi reddetmek veya kendi isteğimize tabi kılmak, hiçbir şey yapmamak ya da kendi haz ve güç arzumuzun tadını çıkarmak ister." carl gustav jung - aspects of the masculine
"sanki onu artık tutamıyorduk, her dakika bizden biraz daha uzaklaşıyordu. öyle iri damlalarla terliyordu ki sanki bütün yüzüyle ağlıyor sanırdınız. (...) envanter çıkarmaya çalışıyordu, vicdanında, zavallı adam... o yaşamını tamamlarken* insanlar acaba azıcık da olsa değişmişler miydi, olumlu yönde tabii, acaba istemeden de olsa onlara karşı haksızlık yaptığı olmuş muydu... (...) kaldı ki can çekişenlerin istekleri bitmez. can çekişmek yetmiyor. geberirken bir yandan da tadını çıkarmak isterler, yaşamın en alt kademesinde, damarlar üre dolmuşken bile, son hıçkırıklarla hala ille de doyuma ulaşmak gerek." louis-ferdinand celine - voyage au bout de la nuit
(ilk giri tarihi: 28.5.2018)
(bkz: tadını çıkar)
(bkz: bokunu çıkarmak)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap