• yeni batman filmi. güzel bir film olmuş. ama çok uzun be. kısaltılabilirmiş bu film. karanlık çekimi de biraz fazla koymuşlar. yine de çekimler kötü değildi. nirvana şarkısı hoş olmuş. batman karakter olarak güzeldi. bruce wayne kötüydü. kötü dememin sebebi tony stark tarzında olmadığı için değil. bruce wayne’in zaten depresif bir yanı var. büyük bruce wayne bir tık paspal gösterilmiş. marvel filmleri gibi cıvık olmaması en güzel yanı olmuş. daha ciddi süper kahraman filmlerini özlemişiz.

    spider-man: no way home’da yaşatılan hissin aynısı. büyük beklentiler yüklenen ve beklentiyi karşılayamayan. uzun sürse de keyifli bir filmdi.

    7/10

    edit: bir dark knight kalitesinde değil. ama izlenir. spider-man izlediyseniz bunu da izlersiniz.
  • çok kötüydü batman bu değil romantik film mi izledik batman mi belli değil malesef 5/10
  • üç saat boyunca götü tepsiye döndürmeye asla değmeyecek, robert pattinson'un nefis bir batman olma potansiyeline yazık eden, 2022 model batman filmi.

    övenin neyini övdüğünü bile anlayamıyorum çünkü bitmesine yakın nefes darlığı başlamıştı bende artık, o derece.
  • burayı okumadan girdiğim filmden aldığım zevk, iki yorum okumak adına buraya girince yarı yarıya düştü. ekşi hiçbir siki beğenmeme timi burayı da işgal etmiş. ufak tefek eksiklikler hariç gayet güzel bir başlangıç filmiydi.

    filmi izlemeden burayı okumayın önyargıdan acayip tadınız kaçar
  • 2:56 olan süresini uzun bulduğum film.

    tim burton’ın veya christopher nolan’ın filmlerindeki heyecanı yakalayamadım. cast ve oyunculuklar başarılıydı ama ağır ilerliyordu abi film.

    --- spoiler ---

    batman on dakika yürüyor, yarım saat ev dikizliyor, riddler'ın bulmacasını çözemiyor, ağzının bir karış ötesinde patlayan bombadan etkilenmiyor, gece kulübünün içinde ağır ağır yürüyor, gotham city’i kurtarmıyor, arada duygusallaşıyor filan bunlar hep gözüme battı.

    --- spoiler ---

    tek beğendiğim ise filmin fantastik yerine polisiye olmasıydı. dolu dolu bir film değildi, 6/10 bir filmdi. bir daha izlemem. devam filmi olacaksa ve içinde joker karakteri olacaksa bir şans daha verebilirim.
  • en baştan söylüyorum; gayet beğendiğim filmdir. ayrıca daha önce başka başlıkta yazmıştım, yine yazayım. beğenenlerin beğenmeyenlere, beğenmeyenlerin beğenenlere laf sokma ve hatta hakaret etme hakkı yok. yani azıcık zekâ seviyeniz yerindeyse bunları yapmazsınız diye düşünüyorum. şimdi yorumlarıma geçiyorum. öncelikle spoiler olmadan konuşayım. filmin atmosferi, müzikleri, görüntüleri, oyunculukları çok iyiydi. senaryo da daha iyi olsa on üzerinden onluk bile olabilirdi. fakat o kısımda bence bazı zayıflıklar vardı. süresi benim için hiç uzun gelmedi, gayet aktı gitti fakat zaman göreceli bir kavram. spoiler kısmından önce bir şey daha belirtmek istiyorum, uykulu olduğum için yazım hatalarım olabilir. sonra tekrar kontrol edip editleyebilirim.

    --- spoiler ---

    az önce de söylediğim gibi filmin atmosferini beğendim. joker'de de gotham'ın karanlığını sevmiştim. galiba bu durum bana daha gerçekçi geliyor. pattinson'ı çok beğendim. yüz hatları, bakışları, hareketleri; her açıdan iyiydi. burada henüz toy bir batman izledik. öfkesini yönetemiyor, zaten kendisini tanıtma şekli de "i'm vengeance". karşımızda intikam amacıyla hareket eden, öfkeli bir batman var. pattinson da bunu gayet güzel aktarıyor. henüz bruce'u göremiyoruz desem yeridir. bruce'un tek hayatı var. şirketi önemsemiyor, özel hayatı yok. çizgi romanları okumadım fakat okuyanlardan duyduğum kadarıyla dedektiflik özelliği açısından da çizgi romanlardan feyz alınmış. bir süredir dedektiflik, cinayet çözme temalı filmlere sardım diye de olabilir, ya da se7en filmine olan hayranlığımdan da olabilir; sırf bu dedektiflik durumu bile beni çok mutlu etti. bu bizim yeni seri için başlangıcımızdı ve bence iyiydi.

    doğrusu zoe kravitz için biraz önyargılıydım. kendisini daha önce iki yapımda izlemiş ve fena bulmamıştım ama catwoman olarak nasıl olacağını kestiremiyordum fakat gerçekten iyiydi. yürüyüşünün bile başarılı olduğunu düşünüyorum. batman ve catwoman uyumunu sevdim.

    riddler'ı da sevdim. sadece motivasyonu daha sağlam olsaydı bu iyi olurdu. bize anlattığı öykü yine etkileyiciydi, yani motivasyonu sıfırdı diyemem. daha iyi olabilirdi. bunun haricinde özellikle maskesiz olarak gördüğümüz anlarda, sorgu sahnesinde ve akıl hastanesinde paul dano'nun oyunculuğu çok iyiydi. gelecek filmde de rolünün olacağını düşünüyorum. sonuçta yeni bir arkadaş edindiğini gördük. bu "arkadaş" seriye ikinci filmde dahil olacak gibi duruyor. oynayan kişi (bkz: barry keoghan) , kutsal geyiğin ölümü filminde çok iyi bir performans sergilemişti. joker olarak nasıl olacak bilemiyorum ama izleyip göreceğiz diyelim. ayrıca sorgu sahnesi demişken, o kısımda batman'in çıldırışı da güzeldi. tam olarak aynı hissiyat olmasa da bale'in batman'inin joker'i dövüşünü hatırlattı. o çileden çıkış güzeldi. zira her şeyin bittiğini düşünmüştü fakat daha büyük bir final bilmecesi vardı.

    colin farrell'ın penguin'i de sevdim. makyajla zaten bambaşka bir tipe bürünmüş olduğunu fragmanda görmüştük. karakter de iyi sunuldu. araba kovalamacası sahnesini sevdim. ayrıca batman ile olan ilk karşılaşmasında da iyiydi. keşke fragmanda iki olayı da direkt görmüş olmasaydık. gelecek filmde onu da daha etkin bir rolde göreceğiz gibi duruyor. gordon için de fena değildi diyebilirim. batman ile olan sahnelerinde, özellikle iz peşinde oldukları son kısımlarda çok iyi buldum. güvenleri kısa anlarda sorgulandı fakat üstesinden geldiler.

    yorumu çok fazla uzattığımı fark ettiğim için toparlıyorum zira karakterlere girdikçe sonu gelmeyecek:

    finalini sevdim. sadece catwoman ile olan o ayrılığımsı sahne gereksiz geldi. bence bunu görmemizin bize bir katkısı olmadı, hikâyeye de aynı şekilde. fakat sanırım bir tık romantizm ekleme isteğinin neticesiydi bu. havada kalmasın diye bu şekilde bir nokta koydular, en azından ilk film için. ayrıca sevdiğim birçok sahne var fakat en hoşuma giden ve batman'e "hasss..." dedirten o farkındalık sahnesiydi. riddler'ın elemanlarından birine gordon'ın "sen kimsin" sorusunun cevabı olarak film boyunca batman'den duyduğumuz "i'm vengeance" repliğini duyduk ve batman'in bakışları az önce söylediğim gibiydi. adam asıl yumruğu o an yemiş oldu. karakter gelişimi açısından önemli bir sahneydi ve iyi aktarıldı. bu gidişle diğer filmde bir "because i'm batman" gelebilir.

    birçok olumlu şey söyledim. söyleyebileceğim tek olumsuz şey var o da senaryonun bir tık daha güçlü olması gerektiği. yine de şimdilik ilk elin günahı olmaz diyorum. zira diğer öğelerle beni gayet tatmin etti. devam filmlerinde daha sağlam senaryo olursa kesinlikle çok daha iyi şeyler izleyebiliriz. filmde birçok detay var, bir kısmı muhtemelen daha çok çizgi romanlara hakim olanların yakalayabileceği şeyler. o yüzden daha fazla detaya giremiyorum. şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.

    good bye
    < ? >

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    1 senedir bu filmi bekliyordum ama beklentimi tam anlamıyla karşılamadı. oyunculuklara, efektlere ve atmosfere lafım yok gayet iyiydi. bu sefer daha depresif, yaralı ve sevgiye aç bir batman izledik bu hoşuma gitti diyebilirim. birkac sahne haricinde baya baydı ve film gereksiz uzundu.

    bir debruce wayne'in ergen gibi davranması ve aksiyon sahnelerinin az olması beni aşırı tilt etti

    ama robert'i tebrik ediyorum harika oynamış, bazı sahneler yıllar gecse de aklımda kalacak, o yalnız adam duygusunu sağlam aşıladı bana şahsen
  • filme gidenlerin kesinlikle yapmaması gereken ilk şey nolan'ın "dark night"'ı ile karşılaştırmak. insanlar genellikle "begins"'i es geçerek direkt "dark night" ve "rises"ı kıstas alarak bütün batman evrenini özümsüyor. "dark night" ve "rises" filmlerindeki batman, prime olan, ismini kanıtlamış, vizyonunu ve misyonunu çok net bir şekilde belirlemiş bir süper kahramandır. bu filmimizde ise batmanliğinin daha 2 senesini yeni doldurmuş genç ve acemi olan bruce wayne'in hikayesini görüyoruz. bundan dolayı acemi, daha ne yapması gerektiğini tam anlayamamış, kafası karışık ama bir o kadar da intikam ve nefret duygularına sahip, daha alfred'in hayatındaki yerini bile saptayamamış genç bir yetim olan batman'i görüyoruz. bu acemi, daha gelişiminin ilk evresinde olan "batman"in hikayesini izlerken "böyle batman mi olur lan" demeden önce, batmanin çaylak evresinde olduğunu iyi değerlendirmemiz gerekir.

    batman hikayesini kenara bırakarak sinema değerlendirmesi yaparsak, sanat yönetmenlerini ve kompozitörleri çok takdir etmek lazım. her ne kadar soundtracklerde çok net bir star wars theme yakalasak da o kasvetli ve yüksek gergin anlarındaki müzik inanılmaz bir efekt veriyor izleyiciye. yapılan çok net bir hata da bu heyecanın daha filmin açılış sahnelerinden seyirciye pompalanıp, ilerleyen sahnelerde seyircide alışkanlık yaratması. filmdeki afrikan amerikalılar hem evrendeki karakterlere yerleştirilme olarak hem de seçilen oyuncular olarak o kadar iyiler ki, diğer başka evrenlerde gereksiz yerleştirilen siyahi castlar gibi göze batmayıp, üzerine karakterlerine çok daha ağırlık katmışlar. özellikle siyahi gordon, evrene inanılmaz yakışmış.

    daha fazla detay ve spoilera girmeden özet geçmek gerekirse, filme giderek son 20 yılda gördüğümüz 2 batmanden çok farklı bir çaylak batman izleyerek, güzel bir sinemografiyle keyifli bir seyir geçirebilirsiniz. lakin beklentinizin kesinlikle "dark night" olmaması gerekir, unutmayın bu sadece "begins".
  • 10/2 kötü.. hatta aşırı kötü
  • ilk yarı muhteşem ikinci yarı fazla uzatılmış gibi geldi, gerçekçi bir çizgi roman havasında giderken sona doğru abartılı gelişmeler yaşanıyor, biraz seven havası vardı riddler yakalana kadar, yine de marvelin saçma sapan filmlerine on basar
hesabın var mı? giriş yap