• richard sennett'in dilimize kazandırılan kitabının adı. ayrıntı yayınlarından çıktı. richard rorty'de kitap hakkında iki cümle söylemiş : sennett'in, ikna edici bir biçimde, işçilerin gittikçe daha fazla yaşadığı güvensizliği ahlâki bir kimliğin oluşmasını imkânsız kıldığını savunuyor... karakter aşınması keskin ampirik gözlemin ve yoğun etik tartışmaların mükemmel bir sentezi.
  • "insanlarin mesleki kimligi son derece zayif. bill gates'in özel bir ürüne uzun süre bagli kalamamasi gibi, bu yeni kusak da özel bir emege karsi kayitsiz (s.73)"; üzerinden, özelde amerika'da, günümüz insaninin is, yerlesim ve duygusal alan basta olmak üzere, kisiligini olusturabilecegi sabitlik ve devamliliktan yoksun bir biçimde, heryerde görülen-hissedilen hizli degisim karsisinda sahsiyetinden* ödün vermesininin* kaçinilmaz oldugunu vurgulayan ve yazarin vaktiyle yaptigi sosyolojik arastirma ve gözlemlerin merkezinde yer alan insanlarla tekrardan yaptigi görüsmeleri merkeze alarak yargi ve düsüncelerini haklilastirdigi sosyolojik eser..
    dahasi modern yasamin kiside uyandirdigi belirsizlik, korku ve varligindan hareket ettigi degerlerin aslinda yok olmasiyla gelen bir travmaya da isaret eder..
    sosyolojik boyutu disinda sosyal bilimlerin genelini ilgilendirebilecek bir olgudur..
    (ara: afazi)
    (bkz: simulakrlar ve simulasyon)
    (bkz: gösterge)
    (bkz: beyaz yakalilar)
    (bkz: gösteri toplumu)
  • ayrıntı yayınları tarafından basılan, türkçe çevirisi barış yıldırım'a ait olan kitap.

    kitabın ingilizce aslının 35. sayfasında ikinci paragrafın ikinci cümlesi “routine deadens the spirit” diyor (rutin ruhu öldürür) (türkçe çevirinin 36. sayfası ilk paragraf). türkçe çeviride bu cümle atlanmış, çevrilmemiş. sonra, ingilizce metnin 36. sayfasında “church bells from the sixth century on had marked out time into religious units of the day…” diyor. türkçeye (sayfa 37) “sixth century” 16. yüzyıl olarak çevrilmiş. halbuki 6. yüzyıl olacak. barış yıldırım'a bir gıcığım yok, ükelalık da yapmak hiç istemem. tesadüfen farkettim valla billa.
  • kitabin ya da yazarin soylemiyle uzun makalenin onemli ozelliklerinden biri de kullandigi dil ve usluptur. somut hayat kesitleriyle teorileri, izlenimleri, gozlemleri ve tespitleri oyle uyumlu bir sekilde aktariyor ki, akademik dile nispet yaparcasina beyinlerimiza kaziniyor.
    onemli, can alici yerlerin altini cizmeye kalksam sanirim butun kitabi cizebilirim.
    2. ve 3. kere okunmasi kusel olur,
    ne kadar cok calisan okursa o kadar manali bir dunyada yasayacagiz.
  • bu kitabı okuduysanız buraya da uğramalısınız: plaza eylem platformu
    http://plazaeylemplatformu.wordpress.com/
  • değerli bi çalışmadır.

    "........ konferans salonlarında gezinip, bu dağ köyünün sokaklarındaki limuzin ve polis karmaşasında yolumu bulmaya çalışırken, bu rejimin aşağıdakilerin tahayülleri ve duyguları üzerindeki mevcut iktidarın kırılmasının mümkün olduğunu hissettim. ailemin acılarla dolu muhalif geçmişinden çok şey öğrendim; değişim, kitlesel ayaklanmalarda değil, ihtiyaçlarını birbirleriyle paylaşan insanların arasında, toprakta yeşerir. bu ihtiyaçlar ne tür bir politik programa hayat verir, bilmiyorum ama insanları birbirleri için kaygılanmaz hale getiren bir rejimin, meşruiyetini uzun süre koruyamayacağından eminim............." sf.155 son dal.

    "...... toplumun en altındakilerin serbestçe yararlanabileceği yegane kaynak zamandır...." ( bunu bi düşün)

    "...... hangi kötülüğe tahammül edeceğimiz hangi iyiliğin peşinde olduğumuza bağlıdır......" sf 57

    kitapta çiziktirdiğim onca şeyden yukarıya yazdıklarım yalnızca hergangileridir. ayırıcı bi özellikleri yok, kitap bütünlüklü düşünülmeli ve öyle değerlendirilmeli. ama okunmalı.
  • prof. sennett'in, uğraştığım akademik alan sosoyoloji olmasa da, bu alana dair, anlatılması ve kavranması bence zor olan gözlemleri, fikirleri açık ve kopuk kopuk olmadan bir üslup ile anlattığı kitabı. sindirerek, hazmederek okunması icab eder.
  • richard sennett'in günümüzde halen daha hızla evrilmekte olan kapitalist sistemin kişilerin kimliklerine yaptığı etkiyi anlattığı kitabıdır. sosyoloji ile ilgili bir kitap olmasına rağmen aynı türdeki kitaplara nazaran daha kolay okunmaktadır, zira yazar meseleyi bir öykü ile anlatmayı seçmiştir.
  • bir baba ve oğlun hayat hikayeleri üzerinden örgütlü kapitalizm ile günümüz kapitalizmi arasındaki karşılaştırmalı anlatımla süren, günümüz orta sınıfının sürekli 'yine depresyondayım ya' duygusunun sosyo-ekonomik ipuçlarını ortaya seren değerli bir çalışma.
  • bu tür kitapları okuyanların çoğunlukla akademisyen olması, ve karakteri aşınanların; aşınmaktan böylesi çarpıcı şeylere temas etmeye uzak olmaları ne üzücüdür.. belki de bu bağlamda akademisyenler köprüler oluşturmalıdır sadece izlemek ve tespit etmek yerine
hesabın var mı? giriş yap