• kitabı her okuyan aklı başında evrimini tamamlamış canlının "ulan o 8 kitabı yazıp sonra neden dizi yapmadınız da 2 saatlik film ile anasını dikmeye karar verdiniz" diye sorduğu film.
  • okuyanlar hatırlayacaktır serinin son romanında olayları sonuca bağlamadan hemen önce son sayfalarda stephen king öyküyü kesip okuyucuya seslenir, özetle okura hikayeyi bu noktada bırakmasını eğer devam ederse mutlu olamayacağını olayların beklediği gibi sonuçlanmayacağını anlatır. ne bileyim yeni baskılarda film için de benzer bir uyarı konulabilir.
    bir zahmet mahşer' i filme çekmesinler, nedense son dönem stephen king roman uyarlamaları çok başarısız, ayarları mı bozuldu biri sabote mi ediyor kasten anlamak mümkün değil "cell - frekans" da tam bir faciaydı.
    "yeşil yol", "esaretin bedeli", "cinnet", "öldüren sis" gibi çok iyi örneklerden sonra cidden kasıtları var gibi geliyor.
  • film:
    guya romanın devamı olacaktı ya da evrene giriş filmi olacaktı ardından dizi ya da film serisi gelecekti romandan ufak esinlenmeleri olan ondan bağımsız saçma bir öykü

    kitapları okumayanlar için konu havada başlayıp havada bitiyor. arkaplan oluşturan bir film bile değil fantastik canavarlar filmi gibi mesela

    zaten en uzun king serisi için 95 dk neyin kafası

    son dönemin bir başka "seyirciyi aptal yerine koyma/ nasılsa izletirim kafasına girme" durumu bu. popüler kültür için üretilmiş diycem de e serinin fanları için desem deil nedir bu allah aşkına
  • izleyenler tarafından hakkında hiç iyi haberler gelmeyen filmdir.

    die hard 4 hadi neyse de, die hard 5 ile "özgün bir eser, içinde pahalı oyuncularla nasıl mahvedilir"i canlı izlemiş olduğum için bu yorumlarda ekşi sözlük hiçbir siki beğenmeme timi'nin parmağı olduğuna pek inanmıyorum.

    ayrıca bu film yüzünden stephen king'i, eseri mahvedilmiş mağdur yazar falan sanmayın. bu işin bu bütçe ile bu kadar çakma şekilde yapılmasına katkıda bulunan bir diğer unsur da king'in marka maliyetidir.

    bir eserin franchising mağduru olmasının sebebi yapımcı kadar ondan yüksek ücretler talep eden eser sahibidir aynı zamanda. eser sahibi de cebinin derdinde olmasa kalkıp senaryonun içine sıçtırtmaz bu kadar.

    yahu bu adam kitapların son sözlerinde senaryoyu büktüğü kısımlarda nerede ucuza kaçtığını nerede çaresiz kaldığını falan delikanlı gibi yazan adamdı.

    mad max nasıl yapıldı avustralya'da arkadaş? kızıyor insan.
  • valla romanı okumadım, konuyu tam bilmiyorum fragmandan anladığım john luther vs rust cohle izleyeceğiz. ikisi de sevdiğim dedektif karakterlerdir.

    (bkz: luther)
    (bkz: true detective)
  • en kötü filmlere bile olumlu yaklaşan hasan yalçın bile beğenmediyse film oldukça kötü demektir.

    https://www.youtube.com/watch?v=pxf353ha3ds
  • sony'nin yine şaşırtmayarak bokunu çıkardığı über eser.

    gidin ps5 falan çıkartın siz, sinemada ne işiniz var?

    ya anlamıyorum, her seferinde nasıl bu kadar başarısız olmayı başarıyorsunuz?
  • (bkz: sabret sosisli a.ş.)

    yani "sabredin, bu daha başlangıç, efsane bir seri sizleri bekliyor.." demek istenmiş.
  • filmin kötü olması değil de mesele potansiyeli olan bir seriyi sinema camiasından bir süre yok etmeleridir. düşünsenize lord of the rings veya marvel yapımları bu kadar kötü olsa sonrasını? veya game of thrones'u bu şekilde çekselerdi... daha projeleri vardı seriyle alakalı dizi vb. gibi ancak bu filmden sonra rafa kalkabilir.
hesabın var mı? giriş yap