• direkt kültür zedeleyici, insanları, "olmuyorsa sevgilini değiştir"meye, "aşk gemisi" terimine alıştıran bir diziydi. dürzülüğün daniskasıydı. ülkemizde, kadınlarımızın gemici üniformasına saniyesinde tav olmalarına neden olan, bilinçaltlarına gemici üniforması sahibi insanların tercih edilebilirliklerini ve seksi olduklarını yerleştirmiştir. bundan faydalanıp beyaz elbiseler giyerek etrafta dolaşan bir dolu insan türemişti zamanında.

    geminin kaptanı gavin macleod'un pis sırıtışı, "aşk gemisi" sözü geçtiğinde hep aklıma gelir, midemi bulandırır. yıllar sonra oz'da cardinal olarak karşımıza çıkan bu amca, iğrenç gülümsemesinden hiç bir şey kaybetmemişti.

    genelde 3 tane hikaye olurdu her bölümde. dizi başlayınca evvela yeni tipleri tanırdık hafiften, dertlerini, heyecanlarını izlerdik. sonra ortalarına doğru bir gerilimler olur, problemler ortaya dökülür, sonlarda da bu 3 hikaye bir şekilde, binbir dalaverayla birbirine bağlanır herkes gevşek gevşek sırıtırken dizi biterdi. formülü buydu kısaca.

    geminin gerçek adı princess cruises'di ki halen, meraklılarını oradan oraya gezdirmekte, parası olan "aşk ve balayı" meraklısı leş-manyak romantik bünyelere hizmet etmektedir.

    şimdi de filmi yapılıyomuş "aşk gemisi"nin, ebeler-dedeler izler, sinema'dan çıktıktan sonra da parklarda bahçelerde oynaşır şakalaşırlar herhalde.
  • ben bunun 1998 cekimi olanini izlemistim trt1'de. kucuktum aslinda tam hatirlamiyom ama baya hosuma giderdi. kaptanin bir oglu vardi, asiktim ona. sonra oglan dizide biriyle yatiyodu, genclik iste cok uzulmustum. bize ters boyle isler ne de olsa.

    bir de bu cocugun ilk defa biriyle yatmayi planladigi bolumde unutamadigim bir sahne vardi: cocuk herkese ilk dea kac yaslarinda biriyle yattiklarini sormaktadir. sonra babasina gider 'baba ilk defa kac yasinda biriyle beraber oldun?' der. babasi -tam olarak hatirlamiyorum sayiyi ama su olversin- '25' der. cocuk 'him. demek sen annemle ilk defa yattiginda ben 8 sakiz yasindaymisim.' der, ben de koparim. hafiza iste, salak salak seyleri hatirlar boyle.
  • sanırım cruise gemileriyle yolculuğa özendirmek amacıyla, world travel channel tarafından türkçe seslendirmeli olarak yayınlanmaya başlamış. her pazartesi 1 bölüm yayınlanıyor, perşembe ve pazar günleri de o bölümün tekrarı oluyor.
  • türkiye'ye, daha doğrusu istanbul'a uğradıkları ve hatta kaşıkçı elması çakması mücevher üzerinden bir senaryo ile pekiştirdikleri bölüm; 6. sezonun 8. bölümüdür.

    hayal meyal hatırlıyorum, "bu bölümde türkiye'deler" diye öncesinden özetini duyup heyecanla bekleyip birkaç manzara ile yetinmek zorunda kaldığımızı.

    şimdi baktım da, aslında o dönem için fena değilmiş;

    http://www.dailymotion.com/…pisode-8-full-s06e08_tv

    istanbul üniversitesi için reklam bile yapmışlar.

    --- spoiler ---

    istanbul university is one of the finest in europe
    --- spoiler ---
  • "a$k gemisi" olarak turkiye'de gosterilen dizinin orjinal adi. bir donem turkiye'de pek sevilmi$tir.
    (bkz: ukte dolduruyorum)
  • jenerik şarkısını jack jones seslendirmiştir.
  • yayına girdiği 1977'den itibaren toplam 250 bölümü yayınlanmış olan dizi. bugün neredeyse hiçbir yerde bulunmuyor.
  • 50 yıldır denizlerdeyken, dün sökülmek üzere izmir aliağa'ya getirilmiştir. 13.000 tonluk bu gemiyi jilet yapacaklarmış sanırsam.
  • marmaris-içmeler'de bir restoran...çalışanların hepsi denizci kıyafetli..önünden geçerken kasıntı,göz boyama odaklı ve hesapta geçirecek bi' işletme olduğunu şıp diye anlarsınız zaten...
  • bütün denizcilerin cruise gemilerinde keyif yaptıklarının zannedilmesine sebep olan dizi. e tabi ne tanker ne konteyner gemileri öyle alengirli hikayeler çıkaramaz.
hesabın var mı? giriş yap