• prodüktörleri arasında robert redford'un da bulunduğu, 2019 yapımı drama.

    imdb
  • aktris laure de clermont-tonnerre'in yönettiği amerikan bağımsız filmi. başroller matthias schoenaerts, jason mitchell, bruce dern, josh lucas'ın. amerika'daki bir hapishanede geçen filmin merkezinde aşırı öfkeli bir adamla "vahşi" atlar (mustang türü) yer alıyor. sadece şunu yazmak bile filmin nasıl ilerleyeceğini tahmin ettirebiliyor. aşırı öfkeli ve vahşi olan adamımız vahşi bir atı 'evcilleştirmeye' çalışacak, bunu yaparken o da evcilleşecek falan. daha önce işlenmemiş bir fikir değil, sinema tarihi uysallaşan aşırı öfkeli karakterlerle dolu. the mustang yönetmen için fena bir başlangıç değil. ama neticede bilindik karakterleri ve daha da önce de işlenmiş konusuyla en fazla ortalama sularda yüzebiliyor.

    bu arada filmin sıkan bir tarafı varsa o da schoenaerts'in 500. kez vahşi bir karakteri oynamış olması. adamın tüm filmlerini izledim. çoğunda aşırı öfkeli, hemen celallenen-gözü dönen karakterleri oynadı. misal: maryland, blood ties, rust and bone, loft, bullhead... tabii aktör için sadece öfkeli karakterleri oynuyor denemez, misal our souls at night'ta, the danish girl'de, a little chaos'da, suite française'da, far from the madding crowd'ta farklı rolleri (öfkeli olmayan karakterleri) oynadı ama gene de yılda bir öfkeli karakterlerde karşımıza çıkmaya devam ediyor. neyse. sonuçta film kötü değil ama öne çıkabilecek bir tarafını bulamadım.
  • az önce izlediğim, gönlüme taht kurmuş filmlerden biri daha.
  • fena film degildir. iyi bi dramadir.

    her ne kadar konu bilindik ya da islenmis olsa da, bu filmin iyiligi kotulugune etki eden bir durum degil keza. kolay parlayan, ofke kontrolu zayif insanlarin, benzer baska bir canli ile empati kurarak ilerleme kaydetmesi filmin ana konusu degil cunku burada.

    bunun nasil anlatiliyor oldugu. misal ben size desem ki, hani bir duygu vardir, sevdiginiz birini uzun sure gormeyecek sekilde yolcu ederken hissettiginiz. hayatinizdan bir parca olan insani ugurlarken, kendisini uzun sure goremeyecek olmanin tasasi ile olusan, uzuntu ile karisik, vakur olma duygusu gibi bir duygudur bu. bunu anlatmanin kac yolu var sizce?

    evet binlerce. ama gozu yasli karakterin gidenin ardindan su doktugu sahne ile, dusunceli karakterin dalginligi ile betimlenmis, cok dile getiremese de, gosteremese de, o sıkıntıyı, insanin bakisi, durusu, tavri ile yansitan karakterin sahnesinin ayni oldugunu soylemek dogru olmaz misal.

    o yuzden film guzel. yani izleyeceginiz en sahane filmlerden degil, ama guzel bir dramadir, izlenir. karakterin ruh halini, gecislerini gayet oturakli ve gercekci sekilde islemistir. ben gayet begendim en azindan. eni konu belli, abartidan kolpadan uzak, temiz bir film olmus.

    bir de evet, atlar guzel hayvanlar.
  • hissetmekle ilgili bir film ve beni yakaladı. bu tarz duru filmleri seviyorum. 10/8
  • sirf icinde at var diye acip her sahnesine hayran hayran baktigim bir film oldu. baktigim diyorum, cunku bu filmin en guzel yani az diyalog barindirmasi. diyaloglar hic olmasaydi da ne anlattigini asagi yukari anlayabilirdik. insana ve onun vahsi dogasina dair soyleyecek cok seyi var. ofke problemi olan veya cevresinde bu tur bir probleme sahip birisiyle yasayanlar ozellikle izlemeli.
  • imdb linki

    2019 yapımı, öfke problemi olan bir mahkum ve öfkeli bir at arasında geçen ilişkinin anlatıldığı iyi bir film. işin içinde atlar olunca genellikle aile filmleri yada sevgi sayesinde başarıdan başarıya koşan uyuz bir at ile karşı karşıya kalırız ama bu kez iki sorunlu canlının birbirine deva olduğu, gerçek olaylardan da esinlenilmiş bir drama ile karşılaşıyoruz. film boyunca öyle pek dostluk ilişkilerine değil de doğanın vahşiliğine ve ehlileştirilmesine tanık oluyoruz, tâbi bu hem at hem de insan için geçerli. fazlası spoiler olabileceğinden filmin tadını çıkarın derim...
  • özgürlüğünü aldıkları "vahşi" atları evcilleştirirken, asıl vahşi hayvanların eğitiliyor olması.
  • 2019 yapımı sağlam film. konusu da ilgi çekici.
hesabın var mı? giriş yap