• at meydani/hipodrom'un eksenini susleyen anitlardan biri olup, bugun seviye degisikligi nedeniyle bucur gozukur. kaide ile obelisk arasinda tunc takozlar vardir. hafif ve zekice bir detaydir. kaidenin dort kosesinde de dikilitas gibi pembe granitten takozlar bulunur.
  • m.ö.1547'den kalma istanbul'un en eski yapıları listesine 1 numaradan giriş yapan yapı. 3557 yıllık sütun.
  • ilk olarak mö 1547 yıllarında firavun iii. tutmosis adına yunanlıların heliopolis adını verdiği annu kentinde dikilmiş. üzerinde hiyeroglif yazısı ile tutmosis'in zaferleri yazılmış. taş ilk olarak bizans imparatoru constantinus'un dikkatini çekmiş ve mısırlılara bir mektup yazarak bu taşın kendisine gönderilmesini istemiş:

    "gemileriniz karadeniz'e çıkarken sizleri cömertçe karşılayan ve beslenmesine yardımcı olduğunuz bu şehrin güzelleşmesine katkınız olması için bu yekpare taşı yollamanız yerinde olur."

    dikilitaş'ın istanbul'a ne zaman gönderildiği tam olarak bilinmiyor. bilinen, taşın kente geldikten sonra uzun süre yerde yatması. imparator thedosius başa geçtikten sonra bu dikilitaş'ı hatırlamış. birçok zafer kazanan imparator, belki bu zaferlerini anlatması için mısır krallarının yaptığı gibi bir dikilitaş dikmek istiyordu. kadırga limanından hipodroma kadar olan mesafede özel bir yol hazırlatılarak taşın bugünkü yerine taşınması üç gün, burada bir kaide üzerine dikilmesiyse 32 gün sürmüştü. belki bu sırada belki de daha önce taşınırken alt kısmındaki hiyerogliflerden biri zarar gördü. taş, 390 yıllarında bizans imparatoru theodosius'un emriyle hipodrom'a dikildi. kaidedeki kabartmalar üzerinde i. theodosius, oğulları, karısı, arkedios, honorios ile imparator ii. valantinianos görülür. ayrıca hipodrom sahneleri ve anıtın dikilişini gösteren tasvirler de vardır.

    pembe granitten yekpare yapılmış 19,6 , kaidesiyle birlikte 24,87 metre yüksekliğinde olan taşın dört yüzündeki metinse dilimize yaklaşık şöyle çevriliyor:

    kuzeybatı cephesi:
    "18. sülaleden yukari ve asagi mısır'ın sahibi 3. tutmosis, tanrı amon'a kurbanını sunduktan sonra horus'un yardımıyla bütün denizleri ve nehirleri hükmü altına alarak hükümdarlığının otuzuncu yılı bayramında bu sütunu daha nice zamanların getireceği bayramlar için yaptırdı ve dikti."

    kuzey cephesi:
    "gizli ve kutsal ismin her tecellisine mazhar olan tanrı amon'a kurbanını büyük bir acz içinde sunduktan sonra, ondan yardımlar dilenerek güneyin dostu, dinin nuru iki tacın (aşağı ve yukarı mısır) sahibi, kudretli hükümdar ülkesinin sınırlarını mezopotamya'ya kadar götürmeye azmetti."

    güneydoğu cephesi:
    "güneşin doğduğu sırada sahip olduğu altın renkleri dünyaya yayan horus'un verdiği kuvveti, serveti, kuvvetli sevgi, saygıyı taşıyan ve aşağı ve yukarı mısır'ın tacına sahip olan ve bizzat güneş tarafından seçilmiş olan firavun, bu eseri babası ra için yaptırdı."

    güney cephesi:
    "tanrı horus'un lütfuna mazhar olan ve güneş'in oğlu unvanını taşıyan aşağı ve yukarı mısır'ın hükümdarı olan firavun, kudret ve adaletle bütün ufuklara nur saçtı. ordusunun önüne geçti. akdeniz'de dolaştı, bütün dünyayı mağlup etti. sınırlarını naharin'e kadar yaydı. mezopotamya'ya azimle gitti, büyük savaşlar yaptı.

    dikilitaşın kaidesinde yer alan yazılarsa doğu roma imparatorluğunda adet olduğu üzere grekçe ve latince yazılmış. grekçe yazı bir anlatıcı ağzından şöyle diyor:

    "devamlı bir suretle yerde duran bu taşı dikme cesaretini imparator theodosius gösterdi ve yardımına proclus çağrıldı. bu şekilde otuz iki günde yerine dikildi."

    latince metinse taşın ağzından yazılmış:

    "önceleri direnmiştim; fakat yüce efendimizin emirlerine itaat ederek, yenilen tiranlar üzerinde zafer çelengini taşımam gerekti. her şey theodosius ve onun kesintisiz sülalesine boyun eğiyor. bana da galip geldiler ve reis proclus'un idaresi altında otuz günde yükselmeye mecbur oldum."
    (bkz: #13820651)
  • çalınabilecek bir tarafı olmadığı için haçlı seferlerinde yağmadan kurtulmuş güzide tarihi mirasımız. az biraz taşınabilir olsaydı ya italya'da ya da fransa'da falan olurdu herhalde..
  • belli bir açıdıan bakınca gayet ilginç görüntüler verebilir

    https://www.flickr.com/…8/424297887/in/photostream/
  • nika ayaklanması'ndan, latin istilası'ndan, vaka-i vakvakiye'den, halide edip adıvar'ın sultanahmet'teki mitinginden, kemal sunal'ın belki de en leziz filmlerinden olan öğretmen'in hüzünlü sahnelerinin birinden, kurtlar vadisi'nin baron'u mehmet karahanlı'nın ölümünden ve daha nicelerinden sonra 12 ocak 2016 sultanahmet meydanı'ndaki patlamaya da yakından tanıklık etmiş kadim sütundur..
  • nasıl o kadar kusursuz bir şekilde göründüğünü merak ettiğim 3500 yıllık dikilitaş. internette biraz araştırdım fakat tadilat yapıldığına dair bir veri bulamadım. o kadar düzgün olabilmesi için mutlaka restorasyondan geçmesi gerektiğini düşünüyorum.
  • üzerinde mısır firavunu 3. tutmosis'in zaferlerinin yazıldığı obelisktir.

    bizans imparatoru constantinus mısırlılara bir mektup yazarak kendisine gönderilmesini istemiş ve mısırlılar da gemilere yükleyerek göndermişler dikilitaşı. göndermişler göndermesine ama nedendir bilinmez dikilitaş uzun yıllar boyunca yerde yatmış.

    imparator thedosius başa geçtikten sonra bu dikilitaş’ı hatırlamış.

    kadırga limanından şu anda bulunduğu yere taşınması üç gün, bir kaidenin üstünde dik konuma getirilmesiyse 32 gün sürmüş. 32 günlük süreçte dikilitaşın nasıl ayağa kaldırıldığını da üstünde durduğu kaidenin kabartmalarında görmek mümkün.

    imparator theodosius'un limanda unutulan dikilitaşı şu anda bulunduğu konuma getirmesi ve onu ayağa kaldırmasına ithafen taşın ismi theodosius dikilitaşı olarak da bilinir.

    pembe granitten yekpare yapılmış 19,6 , kaidesiyle birlikte 24,87 metre yüksekliğinde olan taşın dört yüzündeki metinse dilimize yaklaşık şöyle çevriliyor:

    kuzeybatı cephesi:
    “18. sülaleden yukari ve asagi mısır’ın sahibi 3. tutmosis, tanrı amon’a kurbanını sunduktan sonra horus’un yardımıyla bütün denizleri ve nehirleri hükmü altına alarak hükümdarlığının otuzuncu yılı bayramında bu sütunu daha nice zamanların getireceği bayramlar için yaptırdı ve dikti.”

    kuzey cephesi:
    “gizli ve kutsal ismin her tecellisine mazhar olan tanrı amon’a kurbanını büyük bir acz içinde sunduktan sonra, ondan yardımlar dilenerek güneyin dostu, dinin nuru iki tacın (aşağı ve yukarı mısır) sahibi, kudretli hükümdar ülkesinin sınırlarını mezopotamya’ya kadar götürmeye azmetti.”

    güneydoğu cephesi:
    “güneşin doğduğu sırada sahip olduğu altın renkleri dünyaya yayan horus’un verdiği kuvveti, serveti, kuvvetli sevgi, saygıyı taşıyan ve aşağı ve yukarı mısır’ın tacına sahip olan ve bizzat güneş tarafından seçilmiş olan firavun, bu eseri babası ra için yaptırdı.”

    güney cephesi:
    “tanrı horus’un lütfuna mazhar olan ve güneş’in oğlu unvanını taşıyan aşağı ve yukarı mısır’ın hükümdarı olan firavun, kudret ve adaletle bütün ufuklara nur saçtı. ordusunun önüne geçti. akdeniz’de dolaştı, bütün dünyayı mağlup etti. sınırlarını naharin’e kadar yaydı. mezopotamya’ya azimle gitti, büyük savaşlar yaptı.
  • sultanahmet'teki at meydanında bulunan bu önemli sütunun kendisi kadar, sütunun altında yer alan iki adet kaide üzerinde de çeşitli bilgiler söz konusudur.

    iki kaidenin birisi dikdörtgen şeklinde, diğeri küp şeklindedir. dikdörtgen şeklindeki kaide alt tarafta yer alır. bu kaidenin üzerinde iki adet yazılı kısım, iki adet de kabartma kısmı bulunmaktadır. dikilitaşın öyküsü yunanca olarak üçüncü bir şahıs tarafından anlatılır. diğer tarafta da dikilitaşın ağzından kendi hikayesi latince anlatılır.

    yunanca kısmı ; "uzun süredir toprak üstünde bütün ağırlığı ile yatan dört yüzlü taşı dikmek cüreti sadece imparator theodosius'a kısmet oldu. devamlı bir suretle yerde duran bu taşı dikme cesaretini imparator theodosius gösterdi. bu işi başarmak için proclos'u yardıma çağırdı ve bu şekilde otuz iki günde yerine dikildi." şeklindedir.

    latince kısmı da; “önceleri direnmiştim; fakat yüce efendimizin emirlerine itaat ederek, yenilen tiranlar üzerinde zafer çelengini taşımam bana emredildi. her şey theodosius ve onun kesintisiz sülalesine boyun eğiyor. bana da böylece galip gelindi ve proclus'un yönetimi altında üç defa on günde yükselmeğe mecbur edildim.” şeklindedir.

    latince kısmında yer alan "proclo" ismi önce silinmiş, sonra tekrar kazınmıştır. tahminen bu kısım, proclo'nun işlediği düşünülen bir suç yüzünden isminin önce kazındığı, sonra aklanması yüzünden tekrar kazındığı şeklindedir.

    alt kısımdaki kaidenin iki yüzünde de kabartmalar mevcuttur. bir tarafında, dikildiği yer olan at meydanını, ortasında dikilitaş ve diğer dikilmiş olan taşlarla beraber gösterir. bu kısımda at yarışları da görülebilir.

    diğer tarafında da dikilitaş'ın dikiliş hikayesi vardır. demir raylarla sürüklenişi, işçilerin çalışmasını gösterir. ayrıca bu kısımda, dikilitaş'ın kaidesinde kendisinin kabartması da vardır.

    bu kaidenin üzerinde yer alan küp şeklindeki kısımda 4 adet kabartma yer almaktadır.

    kuzeybatı cephesi tarafında yer alan kabartmada; imparator theodosius, ıı.valentinianus ve iki oğlu arcadius ve honarius vardır. bu dörtlü, diğer cephelerde de görülebileceği şekilde bir çerçeve içerisindedir. sağ tarafında saray görevlileri, sol tarafında muhafızlar vardır. alt kısımda yer alanlar ise saraya hediyelerini sunmaktadırlar.

    kuzeydoğu cephesi tarafında yer alan kabartmada; çerçeve içinde yine saray erkanı, sağında ve solunda yine görevliler yer almaktadır. alt kısımda ise gösteri izlemeye gelen halk yer almaktadır.

    güneybatı cephesi tarafında da saray erkanının kendine ait kısmı ayrılmış, alt kısımda da seyirciler gösterilmiştir. bu kaidenin altındaki kısımda, at meydanındaki yarışların gösterildiği kabartma yer almaktadır.

    güneydoğu cephesinde de bu kez saray locası yer almaktadır. üst tarafta, elinde taç olan kişi theodosius'dur. kaidenin altında da müzik çalan, dans eden grup yer almaktadır.
  • barbar 11-12.yy haçlıları tarafından şekli dolayısıyla çalınamamış olsa da (altın sanmaları nedeniyle) üzerindeki güneşte sapsarı parlayan pirinçleri tek tek sökülmüştür
hesabın var mı? giriş yap