• gelecekte gecen ucuk bir gazeticinin basindan gecenleri anlatan cyberpunk cizgi roman. yazari warren ellis; cizeri darick robertsondir. dagda ya$ayan eski ve cok unlu bir gazeteciye yayin evinden bir telefon gelir ve olaylar gelisir..
  • warren ellis ve darrick robertson ikilisinin mükemmel bir kurgu ve dille hazırladıkları güzel cizgi roman. kahramanımız, "i hate you all" ve "i fuckin' hate it here!" şiarlarını benimsemiş alışılmadık gazeteci spider jerusalem'dır. okunmasu ısrarla tavsiye edilen bu dizideki bazı cümleleri vecize niyetine sağa sola asmak da oldukça sağlıklı ve makul bir davranıştır.
  • uzak bi gelecekte yaşayan köşe yazarı spider jerusalemin iki yüzlü politikacılara, "gerçek"ten habersiz hödük gibi yaşayanlara, en son trendi takip etmek için kendilerini uzaylılara çevirenlere karşı verdiği, gerçeği insanlara gösterme savaşını,mükemmel bi dille anlatan, başarılı bir eser.
    okunası gereklidir.
  • bu comics'in bilimum karelerinde kıyıda köşede üç gözlü bir smiley görme olasılığı hayli yüksektir.
  • altmi$ sayidan olu$mu$tur. bir cyberpunk ornegi olmasinin yani sira cizgi roman piyasasinin en rahatsiz uclusunden biri sayilabilecek, oykunun yazari warren ellis (digerleri icin bakiniz: grant morrison ve alan moore), politik goru$unu ba$arili bir $ekilde olay orgusunun icine yedirmi$tir. okunurken gerek yazarin gerekse de oykunun kahramani spider jerusalem in medya ve medya paralelinde geli$en dunya duzenine kar$i duydugu ofkesini icinizde hissetmeniz olasidir. okurken, yaninizda duran sandalyenin bacagini kirip sinirlendiginiz ki$ilere giri$me durtusu hissettiginizde beyninizi rahatlikla televizyon izleyerek uyu$turabilir, rahatlayabilirsiniz.
  • wired dergisi tarafından, son on yılın en başarılı çizgi romanı seçilmişti...
  • spider jerusalem: "i am sexier than buddha and harder than jesus christ himself"
  • spider jerusalem bir "gonzo" gazetecidir.
  • warren ellis tarafından yazılıp darick robertson tarafından çizilmiş çizgi roman.yayınlandığı zamanda çok az satmış olmasına rağmen dc vertigo tarafından inatla yayından kaldırılmamıştır ve toplamda 60 issue basılmıştır.yayınlandıktan ancak 2-3 yıl sonra değeri anlaşılmış ve kültleştirilmiştir.dünya çapında birçok fanı vardır (götümden uydurmuyorum bakınız: http://www.transmetropolitan.com/fans.html)

    okumaya başlamadan önce gonzo gazetecilik hakkında fikir sahibi olunmalı, gerekirse görsel destek olarak fear and loathing in las vegas'tan yardım alınmalıdır.zira kahramanımız spider jerusalem bir gonzo gazeteci olmakla beraber, metinde hunter s thompson'dan epeyce beslenilmiştir.

    çizgi roman 5 yıldır bir dağ evinde yaşayan saçı başı karışmış spider'a eski editöründen "hey 5 yıl önce bizimle kontrat yapmıştın..." türü bir telefon gelmesiyle başlar.spider'ın ağzından olay şöyle gelişir: "so that ignorant, thick-lipped, evil whorehopping editor phones me up and says..." bunun ardından spider şehre meburen geri dönecek ve tekrar gazeteciliğe başlayacaktır.çizgi romanda da zaten spider jerusalem'in şehire dönmesi ve akabinde şehirde yaşadıkları konu alınır.

    batmanmiş, x menmiş bilmemneymiş...bunlardan sıkılanlara şiddetle tavsiye edilir.tam anlamıyla bir başyapıttır.baştan sona dolu bir metindir.
  • cyberunk denmiş boyuna, gerçekten de bu çizgi romanı okumanın en önemli motivasyonu cyberpunk sevgisi olabilir, biraz da beat. william burroughs'un ara bölge'sindeki gibi hikaye olmayan hikayelerden de tat almak gerekiyor. bir dağınıklık var zira.

    çizimleri bence harikulade. herşey kentle ilgili. türlü yerlerinden, rengarenk-bulaşık kent manzaraları ile dolu. blade runner'da olduğu gibi burada da en çok konuşan karakter şehrin kendisi. sayfa kurgularını da çok beğendim. bunu biraz anlatması zor, son zamanlarda fables okuyorum onun o lineer sayfa kurgusundan hiç hoşlanmıyorum. transmetropolitan'ın daha sinematografik olduğu su götürmez. çizer darick robertson, 5 yıl boyunca, nişanlanmış, evlenmiş annesini ve babasını kaybetmiş ve hiç durmadan bu çizgiromanı çizmiş, ben onun özenli çizimlerine kalıcı bir eser gözüyle baktım.

    warren ellis'in metnine gelince, güzel bir tad gerçekten. biraz daha o argo'nun müziğine aşina olsam daha çok zevk alırdım şüphesiz. hikaye yönünde eksiklikleri var bence. daha ziyade atmosfer ve uslup eseri olmuş bu, bazı konularda söylenecek daha dolu sözleri de aramadık değil. örneğin kötülüğün "domuz'un başı"nın amerikan başkanı olması. yani başkanlık sistemi doğru, demokrasi işliyor ama duyarsızlaştırılmış insanlar inançsız yöneticileri başa getiriyorlar. hikaye buna çıkıyor ister istemez. spider da bu kirliliğin bütün parçalarıyla mücadele ediyor lakin kötülüğün tarifi biraz eksik. yukardakilerin güç elde etmek adına sokakları yaşanmaz bir yere çevirdiği fikri bile yetersiz kalıyor. günümüzde batan bankaları enron'ları vs düşününce, spider neden başkan'la ve onun berbat cinsel alışkanlıkları ile uğraşıyor diye düşünüyor insan. sisteme dahil değil, ama sistemle öyle çok uğraşmıyor bence spider. bu da benim açımdan bir eksik oldu, amerika gezegeninde yaşamadığım için belki.

    genel olarak, transmetropolitan kült olmayı sonuna kadar hak ediyor, cyberpunk evrenine ait buluşlar kovalayan birileri varsa burada ganisini bulacak.
hesabın var mı? giriş yap