• en birinci sebep ulke ekonomisidir...

    vaktinde roberto carlos 4.2 milyon euro maas alirken bunun tl karsiligi yaklasik 7.5 milyondu...

    kaldi ki r.carlos turkiye'ye gelirken de avrupa'da en buyuk oyuncular maksimum 9-10 milyon euro kazaniyordu...

    gunumuzdeyse avrupa'da buyuk yildizlar 20-25 milyon euro kazaniyor... senin vaktinde roberto carlos'u doyurdugun 7.5 milyon tl ileyse bugun artik 800 bin euroluk maasi olan bir futbolcu doyuyor...
  • (bkz: siyaset)
    (bkz: şike)
    (bkz: bahis)
    (bkz: yayıncı kuruluş)

    (bkz: adalet)
  • çok basit futbolla alakası olmayan şirket sahiplerinin sırf siyasilerle ilişkileri iyi diye türk futbolunun başına geçmesi ve geleceğine yönelik kararlar vermesidir.siz hiç almanya futbol federasyonunda müteahhit,ingiltere futbol federasyonunda tüpçü gördünüz mü hepsi futbolun içinden gelmiş insanlar.
  • takım ayırmadan taraftarlar olarak bizleriz. bağnazlık ve bencillikten o kadar sıyırmışız ki medyasından yöneticilerine, çalışanlarından bahsine futbol piyasası da doğal olarak bize göre şekilleniyor. cümbür cemaat aptal, ahlaksız ve hımbılız, yavşaklık paçalarımızdan akıyor.
  • (bkz: eğitim)
    eğitim ve öğretimde reform olmadıkça sadece futbolda değil her şeyde geride kalacağız ve kalıyoruz da.

    (bkz: siyaset)
    futbolu yönetenlerde liyakat olmadıkça, işin içine şahsi menfaatler girince asla olmaz.

    özetle; yukarıda bir yazarın da bahsettiği gibi ülkenin şu an ki çöküş süreciyle aynı doğrultudadır.
  • en önemlisi kulüplerin dernek statüsünde olması ve spor kulüpleriyle ilgili yasa olmamasıdır. gel başkan ol ülke seni tanısın reklamını yap, transferlerde menejerlerle işbirliğiyle parayı indir sonra bas istifayı git sonra kulübe gelsin icralar puan silmeler (bkz: bursaspor)

    bu tarz hırsız arsız başkanlara karşı tek yapılabilen genel kurul üyelerinin başkanı, yönetimi ibra etmemesi. olay yargıya taşınıyor savcılar takipsizlik veriyor (bkz: ali ay) çalan çaldığıyla kalıyor olan kulüplere ve menfaatsiz seven taraftara oluyor.
  • sebep türk toplumunun çöküşüdür. kokuşmuş bir toplumda toplumun parçası olan her alan kokuşmuş, her şey ifsad olmuştur. liyakatin, doğruluğun, adaletin, bilginin, bilimin, mütevaziliğin, özgürlüğün, insana değerin olmadığı yerde neyin gelişmesini, ilerlemesini bekliyorsunuz. düzen tamamen bozuk her alanda her yerde. kitleler parçalanmış ve hepsi birbirine düşman. beş para etmeyen siyaset, futbol kulüpleri, medya, emeği sömüren patronlar, kan emici makam sahipleri bu düşmanlıktan ekmek yiyorlar, malı götürüyorlar. vatandaş birlik olsa hiçbiri at koşturamayacak. kimse maça gitmese, kimse maç izlemese düzen böyle devam etmez. ama böyle devam edecek çünkü kitleler hep koyun sürüsü gibi yaşarlar. aile bitmiş, resmi eğitim bitmiş, ahlak ve din özünden ayrı bir anlayışa bürünmüş. insan yetiştirmeye odaklı bir sistem yok, kültür yok. her şey üçkağıt, yalan, dolan, hırsızlık, çakallık, torpil, zulüm, baskı, ilkellik, gösteriş, ikiyüzlülük, kibir, tahammülsüzlük ile varoluyor memlekette. bize müstehak. bunlar daha iyi günlerimiz. siz alkışlamaya devam edip birbirinize söverek dünyadan kopuk çağdışı futbolunuzla ömür tüketin. yarıştırdığınız sidik üç beş milyonluk yaşlı nüfusa sahip ülkelerin takımları ile bile boy ölçüşemiyor.
  • -tl nin değersizleşmesi ve futbola aktarılan paranında doğal olarak azalmasıdır. 2010-2015 arası dönemde gs de drogba,sneijder,hamit,ujfalusi , fb de alex,kuyt,sow,baroni,meireles,bjk de gomez,talisca,pepe gibi futbolcular vardı. hatta anadoluda bursada battalla,ergiç,belluschi,pinto ,eskişehirde kamara,dede,mori gibi avrupa ayarında futbolcularda mevcuttu. şimdi o süksede futbolcular yok.para bitti aşk bitti.

    -tff nin başkanı ve yönetim kadrolarının futbolun içinden gelmemesi. tff başkanlığının siyasi bir başkanlık olması. mesela basketbolda ünlü eski basketbolcu hidayet türkoğlu başkan iken futbolda müteahhit nihat,tüpçü demirören işin başına geçiyor.

    -alt liglerdeki yerli futbolcularımız yeteri kadar iyi izlenemiyor ve değer verilmiyor. süper ligdeki takımlar altınordudaki çağları,istanbulspordaki zeki yi göremiyor. fransa nın lille kulübü çekip alıyor.

    -futbolcuların potansiyelleri yargılanamıyor. merih demiral bunun en güzel örneğidir. adam türk futbolunda buz gibi harcanacaktı. gitti kendi yolunu kendi çizdi öyle kurtuldu.

    -kulüplerimizin dernek halinde yönetilmekten çıkıp şahıs yönetimine geçmesi kulübün içinin boşaltılmaması için elzemdir. örnek olarak başakşehir zarar etmez. çünkü kulüp bir şahsın. göksel gümüşdağın. altınordu zarar etmez. çünkü mehmet özkanın.

    -aynı tff de olduğu gibi kulüp başkanlarınında futbolcu eskisi olması gerekirken kulüplerimiz birilerinin reklam yapması için başkanlık yapılan yerler haline geliyor ve içi boşaltılabiliyor.

    -3 istanbul takımının medya ve kamuoyu tarafından aşırı desteklenmesi ve bu desteğe rağmen başarının hiç gelmemesi. türkiye nin yüzde 90 ı anlamsız şekilde istanbul takımlarını tutuyor. tamam istanbul büyük şehir. türkiye ekonomisinin kalbi ama bu kadar fark kesinlikle olmamalı. bu oran maksimum yüzde 50 de kalmalıdır.

    -bu 3 istanbul takımının diğer takımlara karşı kayırılması. ve bunun sonucunda avrupada böyle kayırılmadıkları için tel tel dökülmeleri.

    -hakemlerin saatlerce konuşulup tartışılması ve art niyet aranması. dünyada bizim kadar hakemleri konuşan bir milletin olduğunu sanmıyorum.

    bi çırpıda aklıma gelenler.
  • 1- siyasilerin futbolu popularite, iş adamlarının ise rant kapısı olarak görmesi. futbol ortamının spordan uzak kişilerin müdahalelerine çok açık olması

    2- medyada yer alan spordan ve etik ilkelerden uzak gs-fb fanatiklerinin yarattığı algılar, kuluplere yönelik yaptıkları manipülasyonlar ve kişilere yönelik belaltı müdahaleleri,

    3- kültürel kodlarımızın uzantısı olarak altyapıda rekabet, gelişim, bilimsel eğitim gibi faktörler yerine torpilin had safhada olması. aynı zamanda eğitim sisteminin, eszamanlı olarak futbolla beraber okul hayatının yürütülemsine imkan tanımaması

    4- kuluplerin yönetim yapılarının tabi olduğu hukuksal mevzuatın son derece yetersiz olması

    5- kulupler üstünde mali denetimin yetersiz olması ve bunun sonucunda mali yaptırımların sorumlu kişilere uygulanmaması.

    6- amatör futbol organizasyonlarının sporu ve futbolu seven toplulukların ortak çabalarıyla değil de kişilerin çabasıyla ayakta kalabilmesi, daha açık ifadeyle toplumun sporun içinde yer alma imkanlarının dar olması.
  • siyasetin rant kapısı hâline gelmesi. haksızlıklar, hukuksuzluklar.
hesabın var mı? giriş yap