• yeni nesillerin yabancı olduğu, çakma burjuva kitlenin ise elit olmadığını düşünerek hor gördüğü ama bu toprakların asıl müziği olduğu gerçeği her zaman baki kalacak olan müzik türü.

    ben türkü yobazı bir sülaleden gelmeyim. çok küçük yaşta, daha pop müzik bilmezken türküleri duymuştum. 6-7 yaşlarımda, büyüklerin "bu çocuk bu türküyü nasıl dinliyor?" diye sormasına sebep olacak kadar ağır türküleri de dinlediğim, sözlerini ezberlediğim oluyordu. sonra başka tarzlara kaydı ilgim, hatta metalci oldum çıktım ama içimdeki türkü sevgisi hep aynı kaldı. evimizde her zaman sabahat akkiraz, musa eroğlu, arif sağ, aşık veysel, aşık mahzuni şerif, ali ekber çiçek, neşet ertaş, şekip şahadoğru gibi değerlerin kasetleri çalınırdı, bir şekilde bu müzik bilinçaltıma yerleşmişti. farklı birşeydi türküler, artık bizim kökümüz de bu topraklar olduğu için midir, bana ayrı geliyorlardı. millet dertlenmek için arabesk, ballad, doom metal gibi tarzlar dinler, ben de yaparım bunu. ama, bu gibi tarzları dinlerken olmayan şey, türkü dinlerken olur bana, gözüm dolar, hele dertli bir türküyse ağlarım da. isim bile verebilirim, küçük yaşta kaybettiğim kuzenim sebebiyle, sabahat akkiraz'ın söylediği dağlar kardeşimi geri verin türküsünü her dinlediğimde salya sümük olurum. bayağıdır da dinlemiyorum bu yüzden. neyse, bu kadar kişisel not yeter.

    yeni nesiller türk halk müziğine yabancı demiştim. kendi yaş dengimde türkü dinleyen adam sayısı bir elin parmaklarını geçmez. geri kalanlarda türkülere karşı bilinçsizlik, buna bağlı olarak ilgisizlik ve hor görme var. türkülerin hor görülmesi zaten kanayan bir yaradır bu millet için. hiçbirimizin büyük dedeleri nineleri saraydan gelmedi ki. bizim milletimizin temeli köydür, topraktır. türküler de yüzyıllardır, anadolu insanının derdini, kederini, aşkını, mutluluğunu notalara dökmüş ve dökmeye devam etmektedir. ama gördüğüm kadarıyla, '80 sonrası yaşadığımız değişimler, türk halk müziğini bayağı bir geri plana atmış. darbe sonrası zaten yokla var arası giden solun yerle bir edilmesi, halkın devlet elinden yozlaştırılması, müzik olarakta arabeskin öne çıkarılması, türküyü de türkücüyü de hırpalamış. ardından, "türkücü" kavramını sakız gibi uzata uzata esnetmiş medya. arabesk söyleyen bile türkücü diye anılır olmuş. nihat doğan'ın bile "ünlü türkücü" olduğu piyasada, ne etsin mahzuni ya da neşet babalar? ezelden beri süren telif hakları problemleri, müzik piyasasının bir türlü oturmaması, türkücülerin '70ler başlarında albümlere değil, 45liklere yönlendirilmesi gibi faktörler de eklenince, bu türün emekçileri asla hak ettiklerini alamamışlar. düşünün, '70li yıllarda, popülerleşen ve geniş kitlelere ulaşan anadolu rock sanatçılarının hepsinin yorumladığı mahzuni şerif, neşet ertaş şarkıları var. türk halk müziği, farklı bir müziğe direk öncü olmuşken, darbe sonrası bir anda tepe taklak olmuş, kemik dinleyici kitlesince sahiplenilmiş. günümüzde, türkücülerin ana akıma açılması için, ya şans eseri bir dizi müziği seslendirmeleri ya da taviz vererek medyatik kişiliklere dönüşmeleri gerekiyor. geri kalanları belli bir kitleye hitap edebiliyor. sabahat akkiraz'ı kınalı kar çıkana kadar duyan insan sayısı azdı, kadıncağıza o dizinin şarkısı felaket bir tanınırlık getirdi. yavuz bingöl, kendi halinde güzel sesli bir türkücüyken, medyayla çok içli dışlı oldu ve bence özünü fazlaca kaybetti. "yeni sabahat akkiraz" olacağını umduğum sevcan orhan'da şu an alişan gibi kendisiyle alakasız biriyle sabah programına başladı, inşallah ters tepmez. bu tarz açılımlarda bulunmayan isimler ise arka planda işini yapmaya devam ediyorlar.

    bu tarz ile ilgili diğer bir sıkıntı ise, geçmişten gelen birikimlere sahip çıkılmaması. bir çok türk halk müziği sanatçısının işleri, plaklarda kalmış. sürekli 45lik çıkartmak zorunda kalmaları, arşivleme işini zorlaştırmış. zaten '80 öncesi hiç bir müzik albümünün master kayıtları durmadığı için adam akıllı remaster şansı da yok. yine de son yıllarda karma cd derlemeleri çıkıyor olmasına şükür etmek gerekiyor, genelde sesleri temizleyip, derleme yapıyorlar. mahzuni şerif'in, neşet ertaş'ın, ali ekber çiçek'in bu tarz derlemeleri mevcut ama plaklarda kalmış birçok eserleri daha duruyor ne yazık ki... arşiv özürlüsü bir millet olmamız, sadece trt'nin akademik anlamda türk halk müziğine destek olması da bu tarzı yaralamış.

    tabii, bir de türküleri "modernleştirme" adı altında yozlaştırma modası var. '90lardan beri modadır. alırlar türküleri, batı enstrümanlarıyla ucube ederler. evet, '80lerden önce çoğunlukla tek sesli olan türküler de zamanla belli bir altyapıyla icra edilmeye başlanmıştır. sazlar artmış, tef, kaval gibi enstrümanlar eklenmiştir ama şahsi fikrim, tek bir bağlamayla bile bu türün eserlerinin yeterli bir etkiye sahiptirler. türkücüler de güncellemiyorlar mı kendilerini, güncelliyorlar. yeni albümlerde elektro gitar, davul sampleları, senfonik düzenlemeler duymak mümkün. önemli olan özü bozmamak, yani barış manço'nun gönül dağı yorumu gibi, cem karaca'nın nem kaldı yorumu gibi yapabilmek... bunu başaran az ne yazık ki. türkülerin modernleşmeye de ihtiyacı yok aslında. zaten güncelliklerini koruyorlar, sözleri hala bu insanların var olan sıkıntılarını anlatıyor. bu kadar emek dökülmüş bir birikimi "modern değil" gibi saçma bir iddiayla hor görmek, tek kelimeyle ayıptır. türküleri sevip, sevmemek zevk meselesi ama "köylü işi" gibi damgalarla hor görmek yanlıştır.

    bugün neşet ertaş üstadı kaybettik. dostları kalbi kırık gittiğini söylediler. ali ekber çiçek'i ya da mahzuni şerif'i de öyle gönülleri olmuş şekilde uğurlamamıştık. ne yazık ki, bu toprağın asıl müziğinin emekçilerine yaşarken hakettiklerini veremiyoruz. göçtükleri gün ise badem gözlü ediyoruz. mahzuni üstadın, adam olmak dile kolay türküsünde dediği gibi "vücutları müslüman ama kaderleri kafir" bir hayat sürüyorlar. türk halk müziğinin daha çok tanıtılması, yeni nesillere aşılanması gerekiyor. bunun için de kapsamlı bir müzik eğitimi lazım, peygamberimizin hayatı ya da kuran-ı kerim öğretmek yerine, türkülerimiz öğretilse çok daha yerinde olacaktı. tabii, zamanında övdüğü türkücü milletvekili olunca düşman kesilen bir başbakanın yönettiği ülkede böyle bir hassasiyet beklenmesi abes olur. yurtdışındaki müzikseverlerin, selda bağcan, erkin koray, edip akbayram, barış manço gibi sanatçılarımıza gösterdiği ilgiyi asıl kaynakları olan değerli ozanlarımıza ve türk halk müziğine de yönlendirebilsek, büyük bir kültür ihracı yapmış olurduk. ama beceremiyoruz.

    türküler türkiye'dir. hor görülmemeli. sahip çıkılmalı.
  • yeni yorum getiriyorum, yeni enstrümanlarla caliyorum, dogu-bati sentezi yapiyorum gibi argümanlarla kendisi zerre kadar emek vermeden hazira konmanin kolay yolunu secmis kimi "sanatci" tarafindan irzina gecilen, özgün haliyle söylenildiginde ruhu oksayan müzik türü.
  • koroglu, dadaloglu, karacaoglan, pir sultan abdal, haci bekta$i veli, a$ik veysel, a$ik mahsuni $erif, muhlis akarsu, ruhi su gibi buyuk ozanlarimizin e$siz eserleri ile yuzyillar boyunca anadolu'da icra edilmi$, hic bir zaman degerini yitirmeyecek olan oz muzigimiz, kulturumuzdur.. gunumuzde onemli bazi temsilcileri:

    (bkz: arif sag)
    (bkz: erdal erzincan)
    (bkz: kivircik ali)
    (bkz: ozay gonlum)*
    (bkz: mehmet erenler)
    (bkz: belkis akkale)
    (bkz: izzet altinme$e)
    (bkz: sabahat akkiraz)
    (bkz: musa eroglu)
    (bkz: ilkay akkaya)
    (bkz: tolga sag)
    (bkz: ali asker)
    (bkz: yavuz top)
    (bkz: ali ekber cicek)
    (bkz: bedia akarturk)
    (bkz: ne$et erta$)
    (bkz: zara)
    (bkz: yavuz bingol)
    (bkz: mazlum cimen)
    (bkz: guler duman)
    (bkz: $ukriye tutkun)
    (bkz: cansu koc)
    (bkz: songul karli)
    (bkz: seher dilovan)
  • guncelleştirilmiş boku cikartilmiş olanları atarsak, dünyanın en kaliteli müziğidir.
    aklınıza eski bir trt radyosundan bir türkü getirin, bana hak vereceksiniz.
  • türk müziğinin ve türkiye halklarının zenginliğini içinde taşıyan, dünya üzerindeki en zengin müzik türlerinden biri. sahip olduğu değerleri ve gerek ozanlarının, gerekse icracılarının vasıfları gereği sanat müziğinden çok daha yücedir. toplumsal değişme ve yozlaşmayla birlikte bi hayli zarar görmüştür.

    her şeye rağmen erkan oğur gibi bir sanatçıyı bünyesinde barındırması, tapınılası bir müzik türü olması için yeterlidir.
  • sozlerini yazayim da tam olsun ekolu nun ilgisiz biraktigi muzik turu, muzigimiz.
  • halk müziğini tür olarak üçe ayrımak gerekirse şöyle bir tablo ortaya çıkar.

    1) anonim-otantik halk müziği
    a) türkiye halk kültürüne dayalı bir kültür olması
    b) anonim olması
    c) ortak halk verisi yapısına dönüşmesi için derin geçmişi olması
    d) kulaktan kulağa sözlü olarak yayılması
    f) yöresel dil, ezgi ve üslup özellikleri olmalı
    g) kişisel bir görünümde değil toplumsal olması

    2) bireysel-otantik halk müziği
    a)türkiye halk kültürüne dayalı olan yaratıcısı (yakıcısı) belli olan
    b) kulaktan kulağa yayılan
    c) sanatsal endişe taşımayan
    d) yöresel dil, esgi, üslup özellikleri olan
    f) ancak toplum tarafından kabul edilmiş
    örnek: muharrem ertaş, hacı taşan, veysel şatıroğlu (aşık), hisalı ahmed, çekiç ali, neşet ertaş

    3) popülist- bireysel halk müziği
    a) türkiye halk kültürüne dayalı olabilen
    b) bireysel olarak üretilen
    c) anonim hale gelmemiş
    d) şehir kültüründe yazılı olarak ortaya çıkan ve sonra kulaktan kulağa yayılabilen
    e) popülist ve ticari endişe taşıyan
    f) yöresel dil, esgi, üslup özellikleri olmayan
    g) kişisel durumda olan
    örnek: musa eroğlu, arif sağ, sümer ezgü, esat kabaklı, bilal ercan, fatih kısaparmak

    halk müziğinde kullanılan aralıklar ise şu şekilde gösterilir.

    orta ikili: 6 veya 7 komalık aralıktır. "o" harfiyle gösterilir.
    büyük ikili: 9 komalıktır. "t" harfiyle gösterilir.
    küçük ikili: 4 veya 5 komalık aralıktır. "y" harfiyle gösterilir.
    artık ikili: 12 veya 13 komalık aralıktır. "a" harfiyle gösterilir.
  • aralarında aşık mahzuni şerif, erkan oğur, arif sağ, hacı taşan gibi isimlerin de bulunduğu 'cumhuriyet sonrasının en iyi 30 halk müziği sanatçısı' listesi link vasıtasıyla görülebilir.
  • senfoni olarak bestelenmis hali dinlendiginde, muthis bir kulak ve ruh doygunlugu yaratan muziktir. cok sesli olarak dinlemek cosku verir.
  • turk folkloru temel alinarak yapilan muzige verilen isim.. bunlarin cogu anonim turkulerden olu$ur..
hesabın var mı? giriş yap