türk halkının düğün anlayışı

• --- spoiler ---
  
  akrabayı, konu-komuşuyu toplayıp gidilen mekanda saçma sapan müzikler eşliğinde kurtlarını dökmeye çalışmaktır. gelin ve damat ortada kollarını kaldırıp oynarken^* yakınları çevrelerinde bir halka oluşturup alkış yaparlar. sonra içlerinden oynamayı bilenleri(kendince bildiğini düşünenleri) o halkanın merkezine ilerleyerek gelin veya damatla oynamaya başlar.
  
  gelin ve damat halkanın merkezinde sabit durmak suretiyle yorulan merkezden çıkar ve bir başkası onun yerini alarak oynamayı sürdürür. düğünün bu aşamasının en kötü yanı ise müziği orgu vasıtası ile çalan ve söyleyen orgist şantörün geline ve damata attığı "damat bey oturmayalım", "gelin hanım yorulmuyor maşallah" cinsi laflardır.
  
  bir de anneler oğullarına münasip bir kız bakar.
  
  --- spoiler ---
• salt davetlileri memnun etme çabasıyla açıklanabilir. her şeyin en iyisi, en fazlası, en görkemlisi olsun, konuklar beğensin coşsun ama günün sonunda düğün sahipleri beş kuruşsuz kalsın, 3-5 sene düğün borçlarını ödesin. düğün sonrası fitil fitil gelsin burunlarından masraflar.
• bizde düğün iki kişinin evlenmesi için değil, evlenmeyi sağa sola duyurmak için yapılır. o yüzden şova dönüşmesi normaldir de. doğru değildir, ama normaldir.
• gürültü kelimesi ile kısaca özetlenebilir.
• son 1-2 senedir moda olan bir olay da kız almaya mehter takımıyla gitmek. önde bayraktarlar, arkada zilli tefli bir sürü adam. ülen mübarek gören de diyecek savaşa mı gidiyosunuz, viyanayı mı aldınız , seferden dönüyorsunuz. nedir bu teşkilat.. gelini de file bindirin tam olsun .
• enteresandır.
  
  misafirlerin kız çocuklarına gelinlik tarzı elbiseler giydirmesi ve o çocukların pistte yakalamaca, tepinmece, dövüşmece gibi etkinlikleri normaldir.
  -gelin ve damat geliyooorr! hanımlar lütfen çocukları pistten alalım! lütfen ama...
  +...
  
  eğer ne idüğü belirsiz bir dilim pasta ve meyve suyundan başka bir ikram olursa, düğün sahibi 'zengin' görülür;
  -kuruyemiş de var baksana arzu.
  +paraya kıymışlar belli canım...
  
  klavye başındaki birinin herkesin bildiği oyun havalarını yorumlayarak çalıp, diğerlerinin 'hoplayıp, zıplaması' ya da karşılıklı parmaklar şıklatılarak ileri geri hafif hafif yürünmesi eğlenceli gelir;
  -ayteeennn! gelsene yaa çok eğleniyoruz! oh oh şıkıdım!
  +kız kalksana, bir oyna da millet görsün!
  
  annelerin oğullarına uygun kız profili bulma fırsatı olarak görülür;
  -şu kimin kızı ayfer? hanım hanımcık oturan varya, güzel olan...
  +nurtenin kızı canım o, öğretmen.ataması oldu işte yeni, çok da iyi bi kız.
  
  düğün esnasında düğün sahiplerinin dedikodusunun dibine vurulur;
  -ay bu kız da bula bula bu çocuğu mu buldu, damatta hiç tip yok ya!
  +sen yırtık neclaya bak! nerden bulmuş da almış bu elbiseyi, ee kaynana oldu tabi!
  
  düğünün kalabalıklığıyla, güzelliği arasında algıda kesin bir paralellik vardır;
  -şengül baksana, boş masa kalmadı resmen, nasıl doldu koca salon!
  +düğün çok güzel canım, oynayacak yer yok.
  
  düğün sonrası, güçlü hafızalı tanıdıklarla düğün vidyosu izlenerek, geçmişin hesaplarının açılması final anıdır;
  -pörtlek hatçeyi gördün mü çeyrek astı, ben onun oğluna tam asmıştım te ne zaman hem de!
  +onun iki tane daha gelinlik kızı var naciye, bırak o düşünsün!
  ---
  -şimdi damat tarafı bir misket yapalım dedi... nari nay nari nay nari nari nay...
  
  hatasını geç anlayan edit: imla
• komşuları, akrabaları eğlendirmek olarak açıklanabilir.
  
  amına koyim ben böyle işin. o kadar para harcayacaksın düğün yapacaksın, sonra komşu akraba gelecek dedikodunu yapacak. yok efendim damat ne kadar çirkinmiş, yok gelinin annesi ne kadar şişkoymuş, yok pasta da çok kötüymüş. hassiktir lan. işte bu yüzden stratejik davranıp 150-200 civarında ve en az yarım altın takabilecek kişileri çağırcam düğüne.
  
  diğerlerini de nikaha çağırırım. ne takacaklarsa orda taksınlar.
  
  not: kır düğünü yapıcam. çeyrek altınını hazırlayan 5 sözlük yazarını +1'leriyle kabul edeceğim. ssg'ye özel davetiye yollamayı düşünüyorum. artık bi çiçek falan yollar heralde. iki sözlük yazarı evleniyor neticede.
• genellenebilirdir.
  
  gelin:
  (bkz: altınlar sahte mi?)
  
  damat:
  (bkz: kaslarımı görüyor musun?)
  
  kız tarafı:
  (bkz: ziyan ettiler gül gibi kızı!)
  
  erkek tarafı:
  (bkz: şu günü bir atlataydık!)
  
  kamber:
  (bkz: garson bey! bu masanın coca colası eksik oldu!)
  
  solist:
  (bkz: çocukları sahneden alalım!)
  
  ve çocuklar, çocuklarımız:
  
  (bkz: halayın son kişisine emanet.)
  (bkz: çelenkteki çiçekleri aşırma peşinde.)
• daha çok "türk kadınının düğün anlayışı" olarak açıklanabilecek şeydir. çünkü düğün kadının düğünüdür, erkek figürandır.
• kısaca "düğünler komparsita ile başlar, kasap havası ile biter." şeklinde özetlenir.