• "bak ben olabildiğince kibar davrandım ama adam dinlemedi"diyebilmek ,iç huzura kavuşabilmek ve rakibine "ben bu konuda çok deneyimliyim asabi olamadan da olaya girebilirim " mesajını vermek amacıyla kullanılan çaktırmadan posta koyma taktiği.

    -arkadaşim bir dakikani alabilir miyim?
    -bak güzel kardeşim.
    -dinle şeker abicim.
    -dayicim hiç dilemiyosun ama...
    -gözünü sevdiminin......... ibnesiiiiii
    -anuna kodumununn........
  • -bak güzel kardeşim biz buraya konuşmaya geldik.
    -o zaman niye 16 kişi geldiniz canım kardeşim referandum mu yapıcaz?
    -kes lan ibiş!
    -siz misiniz lan bu mahallenin zabıtası! allah mısınız lan!
  • yaşanmış gerçek bir olaydır. arkadaşım şahit olmuş. bakkal dışarıda gürültü yapan motosikletlilerle tartışırken geçen diyalog:

    motorcular: ne diyosun lan ?
    bakkal: bak kibarca söylüyorum siktirin gidin.
  • türk insanının kavgada gösterdiği kavilik ve tutarlılık ne yazık ki kavganın başlaması öncesindeki başarısızlıkların neden olduğu bir tepkidir. yaşanmış bir olay: mahallenin serserilerinden birisinin hoşlandığı bir kızın, mahalleye yeni taşınan, sarışın ve etkileyici bir gençten etkilendiği ve her geçen gün bunun biraz daha ayyuka çıktığı herkesce farkedilmekte olan bir gerçektir. serseri kardeşimiz, hafif kısa boylu, hafif esmer ve yüzünün çeşitli yerlerinde yaralar olan ve fakat komik ve aslında tatlı bir insandır (tek sorunu sürekli içip orda burda kavga etmesi filandır). haliyle bu olay kendisini derinden etkilemiş ve bu sarışın muhteremin ağzını burnunu kırmak suretiyle kızdan uzaklaşmasını sağlamak arzusu hasıl olmuştur.

    sarışın muhterem ziyadesiyle kendi halinde ve sevimli bir kişi olduğundan da kavgalık bir durumun cereyan etmesinin güçlüğü aşikardır. dövme arzusu ve görevini yerine getirmek isteyen serseri arkadaşımız mahallenin diğer gençlerine gelir ve bu kavgayı nasıl başlatabileceğini sorar.. onlar da cevaben "ya abi bir sürü yolu var, git önce nazik nazik konuş ondan sonra dalarsın, hatta çöyle yap, ona 'neden gözünün üzerinde kaşın var senin' diye sor, o zaten kavga çıkacağını anlayacak, ya korkup sinecek ya da sana sataşacaktır, iki türlüsü de senin işine gelir" derler. evet'dir, bu aradığı şeydir.. sonra sarışın beyfendinin sokaktan geçmesi beklenir. ve her zamanki saatinde okuldan dönen beyefendi serseri kardeşimizin görüş alanına girer, kalanlar olayı izlemeye başlarlar:

    - şşt arkadaşım! bi bakar mısın?
    - tabi, buyrun?
    - gelsene biraz bu tarafa
    (sarışın muhterem serseri kardeşimize doğru yaklaşır, bu sırada çocuğun sakinliği gözlerinden okunur fakat serseri kardeşimiz sinirden ve heyecandan delirmektedir)
    - efendim?
    - arkadaşım senin .. senin kaşın ..
    - ?
    - senin kaşının üzerinde neden... senin kaşınızın üzerindeki gözü sikerim lan! avla godumunu! (çataaa çotaaa şeklinde olaylar gelişir)
  • final haftasinda yurtta ders calisilirken yan taraftan gelen sesler uzerine yan odadakileri koridora cagiran arkadasimin monologu:

    -arkadasim niye final haftasi yapiyorsun boyle? bak biz ders calismaya calisiyoruz. simdi yarin senin sinavin olsa da biz boyle muzik calsak sen ne dusunursun? senin anani sikerim!
  • (kurmaca, fiksiyon, hayal ürünü, tribünlere oynama)

    vedat: iyi günler..
    küpeli genç: iyi günler..
    vedat: bu haftaki konumuz küpeler.. evet.. gün geçmiyor ki fatih'te bir kişiyi daha alaşağı etmeyelim.. yanımdaki turhan.. turhan bize geçen haftaki dövmeli gençle ilgili izlenimlerini anlatır mısın..
    turhan: vedat aslında geçen haftaki bölümdeki genci uyardıktan sonra, söz konusu kişinin i dont belong here tarzındaki çıkışı ortamı bir anda gerdi ve arka sokaktan jilet süleyman'ın de gelmesiyle buralar ana baba gününe döndü. dövmeli genci 25 dk. dövdükten sonra polis olaylara müdahale etti ve bizlerin elinden kurtararak ekip otosuna bindirdiler.. vedat..
    vedat: teşekkürler turh..
    küpeli genç: hasta mısınız lan siz?

    (pata küte)
  • şimdilerde kaldı mı bilmiyorum ama eskiden her mahallede saltanat kurmuş bir mahalle gençliği raconu vardı. bu gençlerin birçoğu yaşını başını almış ama bir baltaya sap olamamış kirli sakallı, kurt yelesi enseli, ipsiz sapsız tayfasından olup mahalle bekasını korumayı kendilerine görev edinmişlerdi. hayli muhafazakar olan bu gençlerin çoğu zaman en işe yaramazı ve bıçkını lider konumunda olurdu ve mahalle gençliği kriterlerinin dışına taşan kişi ve olaylara müdahale etmeyi görev bilirdi. çoğu zaman bir duvara tüneyen ya da bir ağaç gölgesinde çömelen gençler mahalle içinde olmanın gerektirdiği incelikten de yoksun olmazlardı. tavırları biraz diyarbakır'ın kırıklarını anımsatan gençler mevzuya kibarca girer, olabildiğince ürkütmemeye çalışarak avlarına yaklaşırlardı. şahit olunmuş bir örnek vermek gerekirse:
    - hişttt! birader bakarmısın!
    - .....(duymazdan gel, adımları sıklaştır)
    - alooo! küpeli arkadaş sana diyoruz!
    - ben mi abi? ne vardı?
    - gel arkadaşım buraya gel!
    - iyi de neden geliyim abi işim var benim.
    - bi,şey yapmıycaz lan konuşucaz seninle biraz.
    - iyi de ne konuşucaz abi tanımıyorum bile ben sizi.
    - bak güzel kardeşim neden çekiniyorsun, bir mevzu var onu halledicez..
    - abi benim bir işim var dönüşte gelicem yanınıza söz!(sikecekler lan beni, bittim, bittim!)
    - lan lavuk insan gibi çağırıyoruz işte kendin gelsen daha az dayak yiyeceksin godoş, insanlık da yaramıyor size!
  • bir de bunun kavga sonrası kibar olma boyutu vardır ki tam evlere şenliktir. kafa göz veya sert laflarla birbirlerine girerler, sonrasında bir şekilde pişmanlık duyup "bu kadar üstüme gelmeyecektin", "hiç gerek yoktu tüm bunlara", "ben sende bütün aşklarımı temize çektim" gibisinden laflar söylenir.
hesabın var mı? giriş yap