• bu makine, termodinamiğin 18. kanununa ve newton kanunlarının 53. maddesine aykırıdır. o da şudur:

    - dantel olan evden bilim çıkmaz.
  • bu nedir birader.
    gün geçmiyor ki şu memlekette cehalete küfür etmek zorunda kalmayayım.

    bu makineyi yapan kişiyi bir kenara koyarak söylemek istiyorum hem de bunu. adam kendi çapınca bir makine yapmış, belli ki yaptığı şeye de inanıyor. iyi kötü pazarlama derdinde.

    ancak arkadaş o haber nedir yahu. bir haberci neyin haberini yaptığından bu kadar habersiz olur mu?

    iddiaya göre memleketinden bir insan termodinamiğin ilk iki yasasına aykırı bir icatta bulunmuş ve sen bunu gayet olağan karşılayıp bültende iki dakikalık yer mi ayırıyorsun. bilinen tüm fizik yasalarının anası gözler önünde yıkılıyor dünyanın enerji sorunu çözülüyor ve sora sora bu makine daha sessiz çalışabilir mi diye mi soruyorsun.

    allahını seven bana bunların şaka olduğunu söylesin.

    yoksa ben çırılçıplak bağıra bağıra köprüden atacağım kendimi.

    zaten memlekette iki tahtayı birbirine çakana mucit deme hastalığı var. bir de bilimsel yasaları çökertenler çıktı şimdi. icat, model, buluş, keşif, mucit, mühendislik, tasarım gibi kavramların doğru şekilde öğretilmesi lazım artık memleketimizde.

    örnek vermek gerekirse;

    buzdolabı motorundan araba yapan adama mucit denmez.
    evini halatlarla yamaca bağlayan karadenizli amcaya mucit denmez.
    rüzgargülü ile elektrik üreten konyalı necip dayıya mucit denmez.

    mucit icat yapan kişidir
    ve icat yepyeni bir prensiple çalışan bir sistem kurmakla olur.

    zaten elimizde olan teknolojileri ve prensipleri kullanarak pratik kullanım alanları üretmek mühendisliktir. benzer bir hastalık gezginlere kaşif demek gafletinde bulunan gezi programlarında da var.

    cehalet mutluluktur lafı çok sığ kalıyor bizim memleketin durumuna bakınca. cehalet bildiğin damardan vurulan metamfetamin gibi bir şey. mutlusun ama bedenin sen mutluyken üzerinde çürüyor haberin yok.

    ek;
    bu arada bu makine olabilir, neden olmasın diyenler için heyecan verici bir gezi öneriyorum.

    işte o sonsuz enerji makineleri

    belirtmekte fayda görüyorum dünyada henüz 1 birim enerjiden 1 birim enerji bile üretebilen tek bir makine yapılamamıştır. üretim süreçleri her zaman kayıplıdır. 1 den 1,000001 üretmek zaten hayal bile değildir. yapıldığı gün tüm dünya kanalları yayını kesip yıllar boyu kurtuluşumuzu detaylıca anlatsa azdır.

    o yüzden azıcık araştırma istiyorum, çok şey değil.

    (bkz: termodinamiğin birinci kanunu/@limon kimyon zorro)
  • ne oldu bu makine merak içindeyim.

    biz olmaz, olamaz dedikçe üzerimize çullanan cehalet ehli bu ay da elektrik faturalarını ödediler mi acaba?
    kendinizi küçük görmeyin memleketimin insanı tüm yasaları, kanunları, bilimsel gerçekleri çürütmeye kadirdir diyenler neredeler?

    iki gün sonra başka bir ilde yine aynı şeyler yaşandığında baştan mı tartışacağız her şeyi yoksa artık anladınız mı bilimsel gerçeklerin, evrenin gerçekleri olduğunu.
    bu kafayla sizi çok sikerler diyeceğim ama halihazırda zaten siktikleri için onu bile demek içimden gelmiyor.

    bunu söyleyince de yılmaz erdoğan'ın cebimdeki kelimeler gösterisinde anlattığı isot hikayesi geldi aklıma;
    kırmızı pul biberin kanserojen olduğu haberlerinin çok yaygın olduğu dönemde isot üreticilerinden bir adam kameralar karşısında avuç avuç pul biber yemiş bir yandan da "bakın bie* bir şey olmuyor" demişti hatırlarsanız.

    yılmaz erdoğan bu yaşanan absürtlüğü mizaha malzeme ederek şunu söylüyordu gösterisinde;
    "kardeş sie* daha ne olsun, sen avuç avuç isot yiyorsun. bu zaten kanserden bir sonraki aşama."

    işte aynı durum sizler için de geçerli ey cehalet ehli.
    bu toplumun geleceği için neden endişe etmeliyiz ben bilemiyorum artık.
    cehaletin böylesi köklendiği bir memlekette bize daha ne olsun.

    sonsuz enerji makinesi de çıkar buradan
    evrim teorisi de çökertilir
    dünyanın düz olduğu da kanıtlanır

    olur yani bunlar, şaşırmayın.
  • evet sevgili gönül dostları.
    bazı şuursuz kamiller inatla bu makine olur, hatta yapılmışı da vardır diye ısrar ediyorlar sizin de bildiğiniz üzere ve ben susup huzurlu evimde bu kamillerle taşak geçmek yerine oturup adam gibi cevap vermeye çalışıyorum her zamanki gibi.

    bu sonsuz enerji sözde bilimcilerinin* yüzyılardır götünden ayrılmadıkları üç temel kuvvet var;
    manyetik alanlar
    kütleçekimi
    doğal akım

    manyetik motor da adından anlaşıldığı üzere manyetik kuvvetleri kullanarak 1 birim enerjiden 1,00001 birim enerji ürettiği iddia edilen bir makine. elimizde yüzlerce üretilmiş manyetik motor modeli var. hatta bunların bazıları yüzlerce yıl öncesine kadar gidiyor. 1 birim enerjiden 6 birim ürettiğini iddia eden bile var.

    bu kamilin bahsettiği muammer yıldız bey de daha önceki yüzlerce idealist gibi manyetik motorunu üretip patentini alıyor. patent raporu burada isteyen oturur okur.

    incelediğinizde göreceğiniz üzere elimizde motorun sonsuz ve sınırsız enerji ürettiğine dair herhangi bir kanıt yok. manyetik motor patenlerini incelediğinizde zaten sabah erken kalkanın bir adet manyetik motor patenti aldığını görebilirsiniz.

    zira işin özünde insanlar mıknatıslardan elde edilen manyetik alanın bedava bir enerji yaratacağına duydukları bitmek tükenmek bilmez inançları yatıyor. insanlar sanıyorlar ki mıknatısları sırayla dizersek motor sonsuza kadar döner.

    kolay anlaşılması açısından şu örneğe bakabilirsiniz. internette bunlardan binlercesi var. henüz çalışanına rastlamadık. ancak başvurursanız her biri için patent alabilirsiniz. zira patent teknik bir incelemedir, bilimsel bir kanıt oluşturmaz.

    elinizde bilimsel bir iddia varsa bunun kanıtını üniversitelerden rapor alarak sağlayabilirsiniz.

    ve elbette iddiayı ortaya atan kanıtlamak zorundadır.

    eğer muammer yıldız bey sonsuz ve bedava enerjiyi ürettiğini iddia ediyorsa götürür motorunu bir mühendislik fakültesine gerekli analizler yapılır raporu eline verilir. biz de okuruz anlarız neymiş arkasındaki prensipler.

    bu manyetik motorlardan üretildiği her söylendiğinde köşeye 5 lira koysaydık ülkece ne derdimiz kalırdı ne tasamız. ama heyecanlı ergenler doyamadı şu bedava yaşama sevdasına. yüz yıldır elimizde olan teknolojiye şimdi şaşırıyor kamil.

    gel buraya kamil motor ürettim gel.

    bak bu da büyük dayısı.

    ek;

    bu arada detaylıca araştırınca muammer yıldız beyin yaptığı manyetik motor hakkında 2010 yılından başlayarak yapılmış detaylı bir tartışmayı da şurada buldum. aydın insanların gözünü seveyim şiir gibi oturup konuşmuşlar konuyu. aralarında motorun sunumuna katılmış ve motoru yakından incelemiş bir kişi de var.

    burada yapılan konuşmanın özeti de şu şekilde;
    elimizde çalıştığı gözüken bir makine var ancak nasıl çalıştığını bilmiyoruz. üstelik yapılan gösterim böylesi bir motorun yaptığını iddia ettiği şeyi kanıtlamaya yetecek kadar uzun da yapılmadı. şu an için en sağlıklısı şüpheci olmaya devam etmek ve doğru düzgün bir raporun hazırlanmasını beklemek.

    öte yandan kullanılan neodim mıknatıslar bu tip motorlarda kullanıldığında manyetik özelliklerini kaybediyorlar. yani bu tip motorların sürekli çalışması da mümkün değil. ortaya bir ekstra enerji çıkıyorsa bile ki bu da henüz açıklığa kavuşmamıştır, bu çıkan enerjinin mıknatısların tükenmekte olan enerjisi olduğu düşünülebilir.

    3 yıldır da herhangi bir kanıt oluşturulup ortaya konulmadığına göre şimdilik muammer beyin motorunun çalışmadığını varsayabiliriz.

    öte yandan muammer beyi savunmak için almanya'da yapılan sunumu işaret eden kamil dostumuza da her sunuma güvenmemesini kendi iyiliği için tembihlemek isterim. üniversitelerde yapılan her sunum bilimsel değer taşıyor olsaydı adnan oktar sağolsun evrim ve biyoloji çoktan yok olup gitmişti. biliyorsun kamilciğim adnan oktar'ın yaradılışçı görüşlerinin sunulmadığı ne bir avrupa ülkesi kaldı, ne teknik üniversite, ne konferans, ne cadde ne sokak. lakin evrim bilimsel bir gerçek olarak hala kapı gibi duruyor. değil 300 kişinin karşısında, 35000 kişilik stadyumda yapsan sunumunu bilimin gerçeklerine karşı bir argüman üretmiş olamazsın. bilimsel teoriler de aygıtlar da bilimin cetveliyle ölçülüp ortaya koyulmadığı sürece yok hükmündedirler. o nedenle motorun çalıştığına dair rapor önümüze gelemeden evdeki elektrik saatini sökmeyelim bana sorarsan.

    ilginiz için teşekkür eder bir başka programda görüşmek dileği ile huzurlarınızdan ayrılırım.
  • sözde bilimin 7 belirtisinden (bkz: #31907415) 5 tanesini taşıyan iddia.

    tek tek bakalım:

    1. sözde mucit buluşunu bilimsel dergi veya konferanslarda değil doğrudan medya önünde açıklar. (pamukkale tv'ye açıklamış.)

    2. mucit güçlü bir kuruluşun onun çalışmalarını hasır altı etmek için çalıştığını söylemektedir. ("...bu yaptığı makineden dolayı, tebrikler almasının yanı sıra tehditler de aldığını söyledi..." 0:54)

    3. buluşla ilgili bilimsel etkinin tespiti belli belirsizdir. (makinenin nasıl çalıştığı doğal olarak açıklanmıyor)

    4. bir keşif için kanıt olarak sunulanlar anekdottan ibarettir. (cihazın çalışması bağımsız bilimsel kurullar tarafından incelenmemiştir.)

    5. mucit, bir inancın, yüzyıllara dayandığı için güvenilir olduğunu söyler.

    6. mucit buluşunu yaparken inzivadadır.

    7. mucit, bir gözlemini açıklamak için yeni doğa yasaları ileri sürmelidir: ("...makine tükettiğinden ziyade üretme prensibine dayanır." termodinamiğin birinci kanunu gitti güme)
  • bu tür makinalardan o kadar çok "yaptım" diyen var ki, aklınız şaşar.

    az bir youtube araması yaptığınızda evde basitce bir işlemci fanı kullanarak yapılabileninden tutun da, sanayi ölçekli enerji ürettiğini söyleyen "ve çalışıyor görülen" yüzlerce farklı model görebilirsiniz.

    bununla beraber, bu tür "manyetik" veya "atalet" temelli makinaların en büyük sorunu "düz mantıkla" sonsuza kadar enerji üretecekmiş gibi görülse de, bırakın sonsuzu, birkaç gün dahi çalışamayacak olmaları.

    "bugün bildiğimiz prensipler" eşliğinde mıknatısla, ataletle böylesi makinalar yapıp enerji üretemezsiniz. yaptım sandığınız makina da aslında çalışıyormuş gibi görünse de kısa bir süre sonra çalışmaz hale gelir. hele ki enerji çekmeye başladığınızda devridaim makinanızın iflas ettiğini görürsünüz.

    mıknatıslara o şekilde iş yaptırdığınızda, kısa süre sonra demanyetize olurlar, yani mıknatıslık özelliklerini yitirirler. evet, mıknatıs aslında dışarıdan enerji verilerek (doğal süreçler veya sanayi tesislerinde) üretilebilen bir araçtır. siz aslında mıknatısa daha önce üretim sürecinde yüklenen manyetik enerjiyi kullanırsınız. bu enerji de, kullandıkça biter... alacağınız enerji de, mıknatısın üretim sürecinde harcanandan daha fazla "olamaz"...

    yani bir mıknatıs üretilirken 10 joule enerji harcanmışsa, kendisinden elde edebileceğiniz enerji toplamda 10 joule'un altında olur. mıknatıstaki enerjinin bir kısmı sürtünme, ısı vb nedenlerle kaybolur. daha başka bir ifade ile, 10 joule enerji harcanarak üretilmişmiş bir makinanın size vereceği toplam enerji taş çatlasa, süper bir sistem üretseniz, ancak o kadardır. sonrasında "durur". çünkü demanyetize olur...

    bunu siz de deneyebilirsiniz. iki tane küçük mıknatıs alın ve bunları 3-5 dk boyunca birbirine sürekli çarpın (ya da iyice yaklaştırıp uzaklaştırın). mıknatısların çekim güçlerini büyük ölçüde kaybettiklerini göreceksiniz. doğada bedava yoktur arkadaşlar, ne verdiyseniz ancak onu (hatta daha azını) alırsınız.

    sınırsız olmasa da, uzun süreler (mesela 1-2 yıl) bedava enerji üreten bir sistem yapmak mümkün müdür? evet, neden olmasın? ancak, manyetizmayı, yerçekimini, eylemsizliği vs kullanarak böylesi araçların yapılsa bile enerji üretemeyeceği 200 yıldır hem teorik olarak, hem de test edilip onaylanmış bir olgu.

    youtube'da görmüş olduğunuz makinaların şemalarına ulaşmak ve bunu bir tornacıya götürüp yaptırmak birkaç bin liradan fazlaya malolmaz. yani gidip bir tane yapabilir veya yaptırabilirsiniz.

    peki sizce niçin kimse bu şekilde bir cihazı yaptırıp, evine koyup beleş elektrikten faydalanmıyor? çalışmadığı ve çalışmayacağı için olmasın sakın?
  • pamukkale tv nin mucizevi buluşu. gerçekten çok iyi çalışıyor. makine enerji değil, kendine inanacak sazan üretiyor. ayrıca mucidinin ifadesiyle makineye ortadoğu dan görücü gelmiş. bakın araştırmacı ya da yatırımcı demiyor adam, görücü diyor. mucidin vizyonunu ortaya koyan çok bilimsel ve bir ifadedir bu. bu adama destek versinler. para kaybetme makinesi de yapar kesin.
  • korkutuyor bu turkler beni. eger bir tanesi gercekten yoktan enerji uretmeyi icad ederse big bang'den sonra evrene ilk enerjisini enjekte etmis olacak.
    buyuk ihtimalle de uzayin genisleme hizi felan sapitacak, kisa zamanda da hepimiz esek cennetine.
  • prizden çıkarılmadığı sürece sonsuz enerji üreten makine.
hesabın var mı? giriş yap