• "sağlığınız için lütfen sifonu çekiniz" cümlesinde 15'i sesli 36 harf olduğunu öğreten tecrübe.
  • eger tuvalette kilitli kalan sevgilinizse ve bunu sampiyonlar ligi finalinde yapmayı basarabilmisse, onun sesini ilk duydugunuz andan itibaren sogukkanlılıgınızı koruyunuz. televizyonun sesini iyice acınız ki tuvaletteki bagırısları sizi rahatsız etmesin, ve bir tane de bira acınız iyi gider nasıl olsa kız yok, sampiyonlar ligi finali, istedigin gibi ic, sıc, gegir,osur kime ne

    yok sizde gerizekalı gibi tuvalete gidip "dur biraz bekle, ilk yarısı bitsin oyle gelirim" derseniz, hem mactan olursunuz, hem de kızdan.
  • sene: 19999 yer: altınoluk
    detail ailesiyle birlikte gittiği bir haftalık tatilin son gecesini yaşamaktadır. güneş çarpmasından olsa gerek gece çok kötü bir halde uyanır. mide bulantısı, karın ağrısı olabilecek ne varsa o anda yaşanmaktadır. tuvalete gitmesi gerekir. başı dönüp gözleri karardığı için etrafla pek ilgilenememekte tek ilgi odağı olan klozete doğru ilerlemektedir. sonrasında ayağa kalkar. kapıyı açmaya çalışır. ancak kapı açılmaz. biraz daha zorlar. son gücünü kullanmaktadır artık. hayır. kapı açılmaz. sonrasında klozetin üstüne oturur. ancak etrafın ne halde olduğunun daha yeni farkına varmıştır. tuvaletteki borular patlamış ve klozet içinde ne var ne yoksa hepsini dışarıya kusmuştur. bu iğrenç görüntü karşısında tuvalet kapısını yumruklamaya başlar. ama herkes pirelerin en güzel uçuştukları anda yataklarında denizin verdiği yorgunlukla top patlatsan duyulmayacak şekilde mışıl mışıl uyumaktadırlar. detail 1.5 saat kadar bok içinde oturduktan sonra birinin tuvalet ihtiyacını gidermek amacıyla tuvalete ihtiyaç duyması sonucunda kazara kurtarılır.
  • geçen gün başıma gelen sinir olay.

    usulca tuvaletimi yaptım ve.. kilit sıkışmış. 1 metrekare alan, sıcak, boğucu. tuvalet, klozet ve ben. başka bir şey yok. asabım da pek bozuktu. yaklaşık 15-20 dk bağırdım ve kapı tekmeledim. deşarj oldum. aklıma bi zamanlar sayko gibi oynadığım odada kilitli kalma oyunları geldi ama tuvalet kağıdı ve fırçasıyla yapacak bir şey bulamadım. neyse, sonunda yardımıma yetiştiler "sakin, telaş yok hemen açacağız" diyerek. halbuki sinirden gülüyordum. tornavida ve bilimum edevatlar eşliğinde kapı açıldı ve freedom!

    tavsiyem: kapı açılıp açılmadığını kontrol edin ve telefonsuz işemeye gitmeyin.
  • iki sene önce yurtta kalırken başıma gelmiş olay. kısa süreli paniğe sebep olduğu doğrudur.

    pimapen kapılarınızı sikeyim.
  • yeni tanıştığınız insanlarla gittiğiniz bir mekanda başınıza geldiyse sonuçları daha betere doğru gidebilecek fena durum.

    yeni tanışılan kişiler hesabı ödemek için kasada sıraya girmişken "dur eve dönmeden önce bir tuvalete uğrayayım" denilir ve tuvalete gidilir. kabinlerden birine girilir, her zamanki gibi arkadan kilitlenir, iş görülür. çıkmak için hamle yapılırken kapının dandik kilidi tekrar açılmaz. zorlanır, ıkınılır sıkınılır, incelenir, sonra tekrar zorlanır ve bam!. plastik kapı kolu da elde kalmıştır.

    yüksek sesle çalışanlara seslenilir. bağırılır, çağırılır. ancak artık gece geç saat olmuş, mekanda tek tük müşteri kalmıştır, ayrıca tuvalet de bodrum katının en dip noktasındadır. yaklaşık bir 20 dakika ara sıra seslenilerek birisinin duyması veya gelmesi umut edilir. nafile. gruptan birileri aranmak istenir bu arada, ancak kimsenin telefon numarası falan henüz bilinmemektedir. panik haliyle tırmanılarak yukarıdaki açıklıktan çıkılmaya karar verilir. mecburen metal tuvalet kağıdı asacağından destek alınır, yukarı tırmanılır ve sağ salim dışarı çıkılır. işte o anda metal tuvalet kağıdı asacağı da kırılarak yere düşer.

    mekan tuvaletine verilen zararın utancı ve tuvalet kilidinin bozulmasının öfkesiyle hiçbir çalışana olay hakkında bilgi verilmez. hesap ödenir ve ortamdan hemen sıvışılır. yeni tanışılan kişiler ise sizin hesabınızı onlardan önce ödeyip gittiğinizi sanıp, beklemeden ayrılmışlardır...
  • en korkuncundan bir kabus.

    kapıyı yumruklamaktan elleriniz acır, avcunuz kızarırken "eyvah beni almayı unutup gidecekler" şeklinde yazdığınız felaket senaryoları ile de siniriniz bozulur. bu ana giden en güzel soundtrack ise ruhsar'dan geliyor:

    "şaştık, kaldık, afalladık.
    vay canına şimdi yandık!
    akıllara zarar valla,
    kapı kilitli tuvalette kaldık!"

    bu olayı birkaç kez yaşayan kişiler; tecrübelerinden bir ders alarak wc kapısını kilitlemez ya da cep telefonlarını yanlarından ayırmazlar, bir daha.
  • bir başkasının çişinin gelmesi için içten içe yalvardığınız tek andır. çünkü kurtulmak için ihtiyacınız olan tek şey, çişini yapmak için tuvalete gelen birileridir.
    beyoğlu baykuş cafede başıma gelmişti. ancak kurtarıcım bir kadın değil, yan taraftaki erkekler tuvaletine işemeye gelen biri olmuştu. öyle bir feryat figan koparmışım ki, kapı açıldığında adamın dahi beti benzi atmış haldeydi. kendisine selam ederim.
  • dünyanın en boktan olayıdır. nerden biliyorum çünkü dünyada en sık tuvallette kilitli kalan insan seçilecek olsa kesin ilk 5'te gösterilirim.

    ama neyse ki içince el ayak kordinasyonunu kaybeden biriyseniz ve ağzınızla içemiyorsanız artık tuvalette kilitli kaldığınızda panik yapmayıp zamanla açmayı da çözebiliyorsunuz.
  • bu durumun en beteri iş görüşmesine gittiğiniz yerlerde başınıza gelenidir. görüşmeye girmeden önce tuvaleti ziyaret etmek istersiniz, nasılsa daha sıra size gelmemiştir diyerekten haber de vermezsiniz görüşeceğiniz insanlara. girer ihtiyacınızı giderirsiniz, ama yurdumun her mekanında farklı bir kilit sistemiyle yapılan tuvaletlerin bu sistemlerinin nasıl çalıştığını ezberlemek mümkün olmadığından ve özellikle şu minik elips çıkıntılı olup sola çevrilerek kitlenen kapıları kitledikten sonra açmak (tecrübeli değilseniz) imkansız olduğundan aynen kalırsınız içeride. çünkü bu tür kapıların kilidi sola doğru sz çevirdikçe çevrilir, siz de 'ha kitlensin iyice' diyerekten çevirmeye devam etme gafletinde bulunursunuz, sonra da açamazsınız. önce sakince sonra sinirlenerek habire sağa çevire çevire dener durursunuz. birkaç dakika geçtikten sonra hala kimse gelmemişse hafifçe kapıyı yumruklamaya başlarsınız. dua edin öğlen arası yakın olsun yoksa benim üniversiteden yeni mezun olduğum dönemde gittiğim bir görüşmede başıma geldiği gibi yarım saat salak salak klozet kapağının üstüne oturup, (bu iyisi yine!) kitap okuyor halde bulabilirsiniz kendinizi! ha içeride biriken sinirinizi kapıyı açacak arkadaşa yansıtmasanız iyi olur, yoksa daha ilk günden deli damgası yemek işten bile değildir.
hesabın var mı? giriş yap