• bütün logolarında tüvturk yazar. turk ibaresinin türkiye'den geldiğini varsayarak, tüv'deki ü'ye konan noktaların neden turk'tekinden esirgendiğini merak etmekteyim.

    diyarbakır şubesi'ne iki kez gitmişliğim vardır.

    ilkinde kendi kontrol cihazlarına koyamadıkları için manuel diyeceğim şekilde muayene yaptıkları 4x4 aracımın muayeneden çıktıktan hemen sonra freni tutmamaya, fren mesafesi uzamaya başlamıştır. önce istasyonu telefonla arayarak bilgilendirdim konu hakkında, aracı servise de götürdüm. istasyon, servis ve benim aramda yaşanan telefon ve görüşme trafiği sonucunda:
    ben- araç getirdiğimde sağlamdı, muayene sırasında bir şey oldu demekteyimdir.
    servis-araçta problem vardır, ancak nasıl ve ne zaman olduğu hakkında bilgi veremem demektedir.
    tüvturk-ben aracı bozabilecek herhangi bir işlem yapmıyorum sadece test ediyorum demektedir.

    tüvturk araçtaki bozulmanın sadece tesadüfle açıklanabileceğini söylemiştir. nihayetinde kendileri test etmiş ve sağlam raporu verilmiştir. sorumluluk kabul etmemektedir bu sebeple. benim de açıklanmasını istediğim soru hemen muayeneden sonra araç nasıl olur da bozulabilir?

    en nihayetinde ben çağrı merkezini ararım, olan biteni bütün detayıyla anlatırım. araştıracaklarını söylerler.

    1 hafta 10 gün sonra çağrı merkezi beni arar, aynen benim onlara anlattıklarımı bana geri anlatır. istasyonla konuşmuşlar da oradakiler araçla ilgili sadece test yaptıklarını başka da bir şey yapmadıklarını söylemişler. tamir faturasını ödemeyeceklermiş o sebeple. eh benim tepem atar, söylenirim bir sürü, peki derim birisi de bana bu aracın nasıl bozulduğunu anlatsın diye de parlarım.

    tabii efendim der telefondaki korkmuş ses ben sizi bilgilendiririm deyip kapatır. 3 aydır ne arayan var ne de soran.

    en nihayetinde anlarım ki:
    araç manuel fren testi sırasında, frene haddinden çok abanıldığı için frenden yağ gibi bir şey boşalmıştır. bu yağ gibi şey yavaş yavaş sızarak frenin işlevsizleştirmektedir. muayene bittiği sırada ise henüz yeni sızmaya başladığı için yağ, araç bana sağlam olarak teslim edilmiş, ancak yağın sızması devam ettiği için fren mesafeleri de uzamaya başlamıştır.

    ilk muayenemde başıma, bence hala gizemini koruyan böyle bir olay getirmiştir.

    ikinci muayenede ise sorun yaşamadım, 9:00'da gittim işim 9:30'da bitmişti. muayeneye bizzat ben de farları açıp kapatarak, arabayı test ederek dahil olmuşumdur.

    ayrıca web sitesinden rezervasyon yaptırılmış olmasının en azından diyarbakır istasyonu için bir katkısı yoktur. hatta diyarbakır'da sıra numarası sistemi olmasına rağmen çalışmamaktadır.

    en nihayetinde yaratılan yeni bir tekel vardır ortada, işler eskisine göre çok daha iyi olsa da, tekel olması can sıkıcıdır.

    mesela ben turk'ten iki nokta sildikleri için başka bir araç muayene firmasını tercih edebilirdim.

    sen tüv'e koy noktayı turk'a koyma.

    edit: yasa gereği türk ismi tescillenemiyormuş, bu sebeple turk kullanılıyormuş. bilgi için niketese'ye teşekkürler.
  • önce ben de herkes gibi garipsedim, neden "tüvtürk" değil de "tüvturk" diye.
    madem ü kullanımınız var, türk'ü neden turk diye yazarsınız diye garipsedim önce.
    ancak bugün sonunda kendileri ile tanışmamın sonucu olarak anlamaya başladım galiba bu tuhaflığın sebebini.

    şöyle ki;

    aracımın muayenesinin dolmasına birkaç hafta kaldı. tatil planı olduğundan son güne kalmadan gidip muayene ettirivereyim dedim. gayet güzel de bir web sitesi yapmış adamlar, oradan online randevu filan alınıyor. ne güzel, medeni bir şekilde izdiham olmadan halledeceğiz bu işi hissine kapılıyorsunuz bir an. kazın ayağı öyle değil tabi ama, önce böyle bir yanılsama yaşatıyor web siteleri gerçekten..

    herhangi bir vergi ve ceza borcum olmadığından o kadar emindim ki, gitmeden önce internet'ten sorgu dahi yapmaya gerek duymamıştım. kafama sıçayım işte. nereden bilirdim ki onca alayu vala ile reklam edilen modern muayene sisteminin eskisinden de ilkel bir bugün git yarın gel zihniyeti ile çalıştığını?

    muayene istasyonuna vardığımda eski istasyonları aratmayan bir araç kuyruğu ve kalabalık ile karşılaştım. hadi neyse dedim, demekki istasyon o kadar büyükki, bu kadar insana aynı saate randevu veriyorlar. meğer randevu almadan gelenleri de kabul ediyorlarmış. ayrıca randevulu olup da geri çevrilenler de işlerini tamamlayıp dönünce ortalık iyice karışıyormuş. e o zaman ne anladım ben randevu vermenizden? saat 15:00 diye randevu almışım ama evrak işlemleri için sıram ancak 15:30 da gelebildi. sıra derken, gayet modern ha, böyle numeratörlerden numero filan alıyorsun, pek çağdaş yani.

    veznedeki bağyan evraklarıma bakıp önündeki terminali bir iki tıklattıktan sonra bana dönüp 250 lira trafik cezanız var demez mi? hoppalaa.. nasıl olur dedim, yok öyle bir ceza.. ceza dediğin tebligatla bildirilen resmi bir yazı, öyle gıyabında habersiz ceza olmaz. bana tebliğ edilen bir ceza yok, neymiş tarihi diye sordum. tarih marih bilemeyiz, vergi dairesine soracaksınız dedi. eskiden muayene istasyonlarında maliyenin bürosu olurdu, vergi borcunuz filan çıkarsa orada yatırırdınız. eh, şimdiki ultra modern sistemde herhalde aynı büro çok daha modern böyle laser printerli filan olarak vardır herhalde diye soracak oldum. yok efendim, vergi dairesine gitmeniz lazım dendi.. istasyon allahın dağında, en yakın vergi dairesi kimbilir nerede, zaten saat olmuş 16 filan, o saatten sonra nereden bulacaksın vergi dairesini.. tabi mecburen kıçımıza baka baka geri döndük onca yoldan.. onca yol dediğim de gidiş dönüş neredeyse 100 km ha, boru değil.

    eve döndükten sonra önceden yapmadığım için kafama sıça sıça internet vergi dairesinden sorguladım ki, meğer ta 5 yıl önce kesilen ve daha o zaman ödemesini yapıp makbuzunu aldığım, hatta onun üzerine bir de o zamanki eski sistemle araç muayenesi yaptırdığım eski bir trafik cezası, maliyenin kayıtlarında hala ödenmemiş görünüyor, bir de üstüne yıllarca gecikme zammı eklemişler, olmuş sana 250 tl borç. ayrıca ekranda cezanın tarihi filan da yazılı, ama nedense oradaki görevli tarih göremediğini söylemişti. hoş mevcut sistemde söylese de birşey farketmeyecekti, ama orada bir maliye bürosu olsaydı eski ceza ile ilgili bir sorun olduğunu anlayacak, elimdeki makbuzu orada olması gereken görevliye ibra edecek, ödediğimi ispatlayacak, kaydı düzelttirecek, işlerimi yaptırabilecektim. eski çağdışı sistemde bu mümkündü, ama bu modern işletmede mümkün değildi işte.

    işte o an anlamaya başladım şirketin adının nasıl "tüv turk" olabildiğini.

    tüv yazıp yanına türk'ü "turk" diye yazan zihniyetten ne beklenebilir? bunların çağdaşlığı, modernliği sadece görüntüde. zannederki türk'ü "turk" diye yazarsa daha avrupai görünecek, daha bir modern algılanacak. ama bunlar sadece görüntüde çağdaş, zihniyette ise eskisinden de daha geri, daha bürokrat, daha memur kafalı, vatandaşa o karayollarının eski çivisi çıkmış muayene istasyonlarından bile daha az değer veren, sırf göz boyama trikleri ile malı götürmekten başka bir işe basmayan kafalar.
  • anadoluda bazı şehirlerde çalıştırdığı mühendislere deneme süresi olan 2 ay boyunca asgari ücret veren şirket. görüldüğü üzere isminin başına tüv yazınca bişi değişmiyor.
  • hizmetleri hızlı ve kaliteli.
  • sıfır aldığınız, bütün standartlara uygun sağlık setini kabul etmeyip, kendi bürolarındaki seti sattıran insanların çalıştığı şebeke. gidip o seti alıp önceden aldığınız sıfır setle kıyasladığın zaman tek farkının markası olduğunu görüyorsunuz. bu soygunculuğa kim dur diyecek? kimse tabii ki.
  • "bu arabanın mazot pompasından ses gelio, yolda bırakır bu seni. ağır kusur verdim"diyebilen pişkin arkadaşlar çalışıyor ivedik şubede.

    üstelik "mazot pompasından ses gelmesi" gibi bir hata kodu olmadığından ancak lpg'li arabalarda bulunan bi sistem kusurluymuş gibi de belge düzenledi aynı arkadaş.

    arkadaş dediğime de bakmayın ama neyse...

    gittik mazot pompasını değiştirdik, 270 tl karşılığında. sonra tekrar kontrole gittik. başka bi arkadaş ilgilendi bu kez bizimle. önce rapora baktı sonra arabaya. "araç lpg'li mi" dedi, "değil mazotlu" dedik. "bu hatayı neden vermişler acaba, yanlış olmuş herhalde" diyerek kontrol dahi etmeden sağlam raporunu verdi.

    durup dururken göte giren 270 tl hala girdiği yerde...
  • trabzon şubesi alamanya'da belgesel olmuştur ve beni epey güldürmüştür: [+18 küfürlü]

    http://www.youtube.com/…dok99ak1fss&feature=related
  • otomobilinizin arka koltugundaki emniyet kemerleri dosemenin altinda oldugu zaman ya da mandalina takili olmadigi zaman agir kusur olarak degerlendiren ve bir daha muayene gitmeniz gerektigini bildiren kurum. 2. gidisten sonra ucretinizde yaniyor.
  • istanbul'daki istasyonların birçoğunun önünde ve arkasında oto-tamir-bakım ve benzeri iş yerlerinin pazarlamacısı elemanlar bulunur. bunlar muayeneden çıkamayacağını düşündükleri ya da hafif kusurlu olarak geçen araçları kendi firmalarında yaptırmanız için ellerinde kartvizitler, ağızlarında ikna sözcükleriyle adeta size yapışırlar. tamam ekmek parasıdır, geçim sıkıntısıdır, mevcut sistem kölelerine bu yönde bir mücadeleyi emreder. fakat asıl sorun, bu arkadaşların kendi aralarındaki rekabeti çok çirkin düzeye taşıyarak mesleğe uygun biçimde levyeli, sopalı, küfürlü, tekmeli ve her gün tekrarlanan bir kavgaya dönüştürmelerindedir. yetkililer de durumu kanıksayınca, muayene için gelen kadın araç sahibi sayısı gittikçe düşmüş, ortam iyice oto ve kurban pazarları seviyesine gelmiştir.
  • türk'ün avrupa standartları ile imtihanı.
hesabın var mı? giriş yap