• aklıma eskilerden bir şarkı getirmiş beyanat:

    erkek dediğin sarmalar
    şakirt dediğin saçmalar
    kara kaşlım o dekolten
    sağ kolumu oyalar
  • üşenmedim yazıyı okudum. haksız.

    ilk alıntıdan başlayalım

    ''cinsel açlığın yaygın ve kadına ulaşmanın zor olduğu durumlarda, sürekli olarak uyarılan erkek, -haram gibi normlara sahip değilse- fırsatını bulduğunda kendisini uyaran -tahrik eden- kadına yönelir, rıza ile karşılık bulamazsa duruma göre saldırır.''

    bu yanlış.

    tahrik eden kadın sabiti parantezine alırsak: haram gibi normlara sahip olan erkek de, fırsatını bulduğunda, kendisini uyaran kadına yönelebilir. rıza ile karşılık bulamadığında mümin de, derviş de saldırabilir. saldırmamalıdır ayrı, saldıramaz ayrı. saldırmaması gerektiğini bilir ayrı, saldırmaması gerektiğini bilmesine rağmen saldırır ayrı.

    tahrik eden kadın sabitini kapatalım.

    tahmin ediyorum ali bulaç mevzuyu açıkça oraya getirmekten imtina ediyor ama, bu 'tahrik etmeme' hükmü ve formülü nihai çözüm falan değil. olmayı da amaçlamıyor. gerçi 'içtihat' hakkını benim gibi ateiste bırakmazlar ama ben yine de bir üstünden geçeyim. islam ahlakı salt 'doğru pratiğin formülden tekrarı' üzerinden işlemez. zira salt doğru pratik vurgusu islam için bile, 'eskilerin masalı' olmasa da 'eskimiş bir inanış'tır. tarihselleştirirsek genel manada islam, tıpkı dönemdaşı hristiyanlık gibi, prophetic değil apokaliptik bir inanç sistemidir.

    farkı anlatmam gerekirse şöyle anlatabilirim. türkçesini bilmediği prophetic inanç sistemi doğrusal bir kurguya sahiptir. doğru eylem ve yanlış eylemler belirtilmiştir. örnek alınması gereken peygamberler, azizler, vb. takip edilir, ahlakı örnek alınırsa her şey iyi gider. takip edilmezse tanrı yoldan çıkan kişi ya da kavimlere doğrudan arıza çıkarır, müdahale eder. apokaliptik inanç sistemi ise doğru pratik'ten de fazla ve doğru-pratiğe gerekçe olarak inancın kurgusunu, gerekçelendirmesini kendisine mesele yapar. dünyada kötülüğün ve kötücüllüğün faal ve canlı birgüç olarak dolaştığını, bunun da moda, ideoloji gibi görünüşlerle sürekli olarak insanları etkisi altına almaya çalıştığını kabul eder. hatta bu yoldan çıkarma, vesvese verme meselesinde inançsızlardan çok, haram tarzı normları olanlar daha öncelikli işleme alınırlar, onların üstündeki baskı daha çoktur, vesaire. bu durumda bulaç isabet buyuruyor 'eskilerin masalları' diye sadece 'erkeğin kendisini kontrol ettiği' bir doğru-pratik örgüye hesabı kilitlemek haksızlık olacaktır, 'doğru pratik yeter' diye müçtehitliğe soyunana da şüpheyle bakmak lazım gelir.

    bu, mevcut örnek dahilinde, şu demek oluyor: tahrik olacak olan, olması gerektiği için, olacaktır. o halde bu tahrik etmeme vurgusu ne için? olacağı kesin olanı engellemek değil, azaltmak için. yani risk yönetimi için. zaten bu tür önleyici, öngörücü, gözetici, koruyucu, kollayıcı, zarar azaltıcı ve --dışa dönük-- her türlü 'zor'un altında böyle bir rasyonel, akılcı ve pratik bir gerekçe vardır. bu gerekçelendirmeyi, verili önkabuller çerçevesinde, yaygınlaştırmaya ve yerleşikleştirmeye çalışırsanız, lafı dolandırmayalım, toplum *mühendisliği* yapmış olursunuz.

    şimdi buradan bir ok çekmem gerekirse islamcılığı soğurtma şeysinde bu örnek iyi bir örnek oluyor. bulaç, bir çok yeni-islamcının aksine işin toplum mühendisliği kısmını es geçmiyor. inancı gereği bu tip mühendislik ile de pek bir sıkıntısı yok. ne de olsa, mevzu bahis mühendis kainatın yaratıcısının ta kendisi. proje de onun. ne diyorsa o. bu da tam ulusalcı-ateizminin bayıldığı, varlığında kendi aksini gördüğü, bulamazsa takiyye'ye yorduğu tip islamcı.

    bunun karşısında ise daha yeni, daha liberal bir islamcı, ya da, mütedeyyin liberal çizgisi var. onlar ise islam'ı yeniden yorumlamak, islamdaki doğru-pratik, doğru-ahlak, nefsi kontrol, tövbe'ye vurgu tarzı alanlarda takılıyorlar. buna güzel bir misal vermek gerekirse geçen defne joy foster öldüğünde hıncal uluç'u eleştiren adını hatırlamadığım o diğer yazarı, yani yirmilik diş'in hatırlattığı senai demirci'yi örnek verebilirim.

    söylemeye gerek yok sanırım, bu kozmik simetride liberal-ateistler ile liberal-mütedeyyinler doğru pratiğe vurgu sebebiyle sorunsuzca iletişip, anlaşabilirken, toplum mühendisleri çatışmasında ali bulaç'larla vural savaş'ların anlaşamıyorlar.

    yine söylemeye gerek yok ama söyleyeyim, ali bulaç tarzı 'doğrucu'luğu, 'doğruluğuna delil' gerekçeler olduğu halde pek sevmiyorum, mecburi olduğuna da inanmıyorum. islamın köktenci okumalara açık olması, illa öyle okunmasını gerektirmiyor. ali bulaç'ın tıpkı stalincilerdeki, ulusalcılardaki geçmişe özlem şevkiyle sarıldığı 'ebu hanife' ve 'imam gazali'sine alternatif okuma yaratmak, okuyacaklar da göz önünde bulundurulursa, o kadar zor olmamalı.

    simetriyi kurdum, bir de veryansın edeyim: ateist/sol-liberal'ler uzun bir süredir aynı potada eritilmeyi reddettikleri vural savaş'ları topa tutarken, mütedeyyin-liberal'ler kendilerine yapıştırılan ali bulaç'lar karşısında, 'adamın gol diyor' olmasın diye olacak, fazla sessiz kalıyorlar. sizden de atak bekliyoruz. biz giydirince ateist yaptı, materyalist etti diye okunuyor. lütfen.
  • kendilerini köpek olarak gören bir takım erkekler dese neyse. halbuki ali bulaç öyle midir, alakası yok.

    (bkz: uyarılan köpek saldırır)
  • bir zamanlar alisildik muhafazakar abuklamalariyla evrime bok atan kofti entel simdi insanin hayvan dogasindan dem vuruyor. aferin, bu da bir ilerleme. bir sonraki adim: hayvan dogasi hayvanca davranmanin mazereti olabilir mi?
  • bu açıklamayı yapan bir insanın kafasında "dekolte= seks açlığının ortaya çıkıvermesi= taciz" gibi bir kısa yol var. başka bir şey öğrenmemiş. öğrenememiş yani. adamın davranışı böyle patolojik şekillenmiş. tıpkı ota boka kavga çıkaran adamlar gibi. onlar da kavgadan başka bir şey öğrenmemiş mesela. herhangi bir davranış veya duygu alternatifi yok. çok fazla olmasa da azıcık düşünerek, tahlil yaparak bu fikrin üstesinden gelebilirler oysaki... üşeniyollar zaar.

    bilgiçlik taslamak istemem ama bu provakatif bademlere diyeceğim şu var; literatürde taciz ve tecavüzün seksüel açlıkla ilgisi çok az. daha çok reddedilmiş, horlanmış ve zorlanmış adamların işi taciz. birazcık formüle edersek, olay daha çok güç kavramı ile ilgili. bir kadını taciz eden erkek bugüne kadar reddedilmiş gücünü diğer kişi aracılığıyla gösteriyor yani. eğer kendine güvenin yoksa ve bu duygu derine itilmekten bıktıysa varolmak için böyle hastalıklı ve antisosyal bir davranışta bulunuyorsun. dekolteyle falan pek ilgisi yok. ha sen "tacizde kadın suçludur" demeye devam edeceksen de söyle akrabaların eşin dostun bi yardım etsin de bi profesyonel yardım al gardaş. tükürükleri saçma daha fazla. gene de iyi dileklerde bulunalım allah ıslah etsin diyelim... seni ve şurekanı.
  • aslında doğru olan söz. şimdi ali bulaç bu sözüyle cinsel olarak değil ama sinirsel olarak beni* uyarıyor. saldırsam kendisine ne hoş olur. kendimi savunurken de ilgili yazısıyla ceza indirimi isterim.
  • "erkek dediğin hayvandır" cümlesinin kibarcası..

    edit: cemaatler tam da bu sebepten güdüyorlar bir çoğunu..
  • erkek miyim? evet.
    zaman zaman uyarılıyor muyum? evet.
    haram gibi normlara sahip miyim? hayır.
    beni uyaran kadına yöneliyor muyum? çanak anten miyim lan ben? hayır.
    rıza ile karşılık buluyorsam sevişiyor muyum? evet.
    rıza ile karşılık bulamıyorsam tecavüze yelteniyor muyum? hayır.

    tez: ali bulaç'a göre erkek değilim.
    antitez: çanak antenim ben. ziv ziv ziv ziv...
  • bu argümanın "ulufalcıların fiki kalkmıyo, kufu ötmüyohahaşkşlşksd" seviyesinde savunulduğu da kayıtlara girile.
hesabın var mı? giriş yap