*

  • shakespeare'ın en uzun şiirlerinden biri. 1593 yılında basılmıştır. 1194 mısradan oluşur. buradaki venüs kendini adonis'e sunmakta, adeta pazarlamaktadır. adonis ise başlarda venüs'den hoşlanmasa da zaman onu da değiştirecektir.

    shakespeare bu eseri 20'li yaşlarının sonunda yazmıştır. kendisi de ilk göz ağrısı olduğunu belirtmiştir.
  • tiziano vecello nun aynı isimli tablosundaki adonis in köpeklerinden biri kangala çok benzemektedir. venüs kıbrıs kıyılarında doğup anadolu'ya geldiyse ve olay burada geçtiyse kangal olma ihtimali yüksek kanaatimce.
  • tiziano vecellio tarafından 1553 yılında resmedilen ve adonis’in venüs’ü terk ediş efsanesini konu alan ünlü bir tablo. mitsel

    venüs, köpekleriyle beraber gitmeye çalışan genç adonis’i engellemeye çalışırken resmedilir. efsaneye göre aşık olduğu tanrı adonis’i durdurmaya çalışan venüs’ün çıplak bedeni ilgi çekicidir. tabloda sadakati simgelemek için köpek figürü kullanan ressam, hemen ağacın dibinde uyuyan ve bu dramatik ayrılıştan habersiz bir meleğe de dikkat çeker*.
  • shakespeare'in erotik şiiri. şiir de denemez aslında, şiirli uzun hikayesi. venüs'ün adonis'i taciz etmesini anlatır.
  • shakespeare’in mitolojik romanlarının kökeninde romalı şair ovidius vardır. oyunlarında da defalarca kez ovid’e gönderme vardır. yine bu şiir de, dönüşümler adlı eserinin 10. kitabının latince orijinalinden faydalanılarak yazılmıştır. ovid’in öyküsü 75 dizeyken, shakespeare bunu 1194 dizeye kadar genişletir.

    bazı eleştirmenler, shakespere’in bu eseri yazma sebebi olarak 1554 tarihli venedikli rönesans dönemi ressamı titian’ın ünlü “venus and adonis” tablosunun bir replikasını görmüş olabilme ihtimalinin hiç de az olmadığı fikrinde birleşmişlerdir.

    bu eser, shakespeare yaşarken, en çok basılan kitabıdır. kendisi hayattayken, en az on kez basıldığı bilinmektedir. gençler arasında çok popülerdir. 1600’de cambridge’den gabriel harvey şöyle demiş bu eserle ilgili :

    “genç kesim shakespeare’in venüs ve adonis şiirinden çok keyif alıyor, lucretia şiiri ve danimarka prensi hamlet tragedyası daha bilge kesime hitap ediyor.”

    venüs’ün vücudunun güzelliğiyle adonis’i baştan çıkarmaya çalıştığı dizeler gibi pasajları nedeniyle soft porno olarak ün yapmıştır :

    “ben bir yeşillik olacağım,
    sen de benim geyiğim,
    istediğin yerinde beslen bu yeşilliğin, dağda ya da vadide,
    dudaklarımda otla ve o tepeler kurursa,
    daha aşağılara in, hoş pınarların aktığı yere”
  • shakespeare’ın yazdığı şiir.

    çok güzel bölümler var. bu da onlardan biri:

    “aşkı bilmiyorum,” dedi adonis, “hiç öğrenmem hem, meğer yaban domuzu olsun, o zaman kovalarım.”
    aşk fazla borca girmektir, ben borçlu olmak istemem,
    ancak onu hor görmek için aşka saygı duyarım;
    işittim ki aşk ölümün içindeki bir yaşamdır
    güler ve ağlar, hepsiyle bir arada nefes alır.
  • neoklasisizmin en büyük savunucularından biri olarak kabul edilen italyan heykeltıraş ve ressam antonio canova tarafından tam beş yılda (1789 - 1794 arası) tamamlanan heykel grubu

    göz kamaştırıcı erkek güzelliğinin, gençliğin ve doğanın yenilenmesinin simgesi olan adonis, antik mitolojiye göre kıbrıs kralı kinyras ile kızı myrrha arasındaki ensest ilişkiden doğmuştur. naiad'lar tarafından yetiştirilen genç adam, olağanüstü yakışıklılığı sayesinde aşk ve güzellik tanrıçası venüs'le büyük aşk yaşadığı yetmezmiş gibi, yeraltı ve yerüstü dünyasının kraliçesi persephone'yi de baştan çıkarmakta hiç zorlanmamıştır.

    hâl böyleyken, insan vücudundaki en seksi kaslardan birine ismini verecek kadar büyülü bir yakışıklılığa ve karşı koyulamaz çekiciliğe sahip olan bu adamın heykeli dikilmez de başka ne yapılır? haklısınız, sabahlara kadar sevişmek ilk tercihimiz olsa da venüs faktörünü sakın göz ardı etmeyin! güzelliği kadar kıskançlığıyla da nâm salmış bir tanrıça ebemizi siker. sevgili heykeltıraşımız da bunu biliyor olacak ki, venüs ve adonis'i temsil eden böyle bir şaheser yapmış; çifti derin bir samimiyet ve tutku anında tasvir etmiştir.

    vücutların mükemmel anatomileri, venüs'ün şehveti, adonis'in yoğun sevgi dolu bir bakışla venüs'ün beline hafifçe sarılarak onu kendisine yaklaştırması, venüs'ün “öp beni!” der gibi adonis'in yüzüne nazikçe dokunarak başını omzuna yaslaması ve venüs'ün üstünden akan kumaşın ortama kattığı erotizm dolu çekim kuvvetiyle birazdan gözümüzün önünde çatır çatır sevişecekler izlenimi uyandıran esere bir de arkasından baktığımızda, antonio canova'nın ustalığına bir kez daha hayran olmamak mümkün değildir:

    figürlerin vücut hatlarının ölçülü güzelliği ve sarmaş dolaş çiftimizin kollarının iç içe geçmesi, mermere hareket ve akıcılık kazandırırken, hemen popolarının dibinde aşıkları izleyen sevimli dostumuzun kürkü ise izleyicide, figürlerin vücutlarına bal döküp yalama isteği uyandıran pürüzsüzlüğü vurgulamak için özenle işlenmiştir.

    hiç şüphesiz ki, antonio canova'nın her bir eseri, methine kelimelerin kifayetsiz kalacağı; üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken zamansız ve birleştirici birer başyapıttır.

    daha fazlası için: museocanova
hesabın var mı? giriş yap