• walkmane pil dayandıramamış,tenefüslerde tek kulaklığı arkadaşa verererek ortak müzik keyfini yaşamış nesildir
  • 80'li yıllarda edindiğim panasonic walkman'im

    bu yıllardan sonra boyutları baya küçülmüştü. resimdeki walkman'imi sattıktan sonra bir başkasını almamıştım.
  • çakma kasetçalarlardan sonylere aiwalara geçmek için de borçlanmış nesildir ayrıca.
  • walkmandeki kaseti değiştirmeyi sürekli unuttuğu için aynı kaseti istemeye istemeye defalarca dinlemeye razı olmuş nesildir.
  • metallica load, reload albümlerini hunharca dinlemiş nesildir. lml.
  • çocukluğumda dinlerken ne kadar keyif aldığımı hatırlayıp iki yıl kadar önce antalya'da bir pazarda denk gelince yeniden almıştım. kasetler alıp değiştire değiştire çalarken uçak yolculuklarımda bana eşlik etmesiyle çocuk gibi yeniden mutlu olmuştum.
  • discman'ı görünce; "teknolojinin geldiği noktaya bak, bundan ötesi yok." demiştir.
  • belki hala dinliyordur gizli gizli.

    lakin kasetler bozulmuş, ona çok üzüldüm.
    ahh o kasetler ah. gözüm gibi bakardım onlara.

    bu gördüğünüz koca yürekli, japon malı, radyolu walkman, benimle birlikte üniversiteyi bitirmiş, vizelere, finallere, bütünlemelere, hayallere, çaresizliklere, umutlara, yarınlara benimle birlikte hazırlanmıştır.
    hizmeti çok olup, hiç üzmemiştir. hala da çalışıyor.

    bazen hiç sebep yokken arkadaşlarla walkman değiş tokuşu yapardık. sony sahibi aiwa ister, aiwa sahibi sony isterdi. her ikisini de severim yani.

    görsel
  • (bkz: ride the lightning) ve (bkz: and justice for all) derim kenarıya çekilirim.
  • mp3 teknolojisi hiçbir zaman aynı keyfi veremedi.
hesabın var mı? giriş yap