wednesday morning 3 am
-
benzeri icin (bkz: monday morning 5 19)
-
simon & garfunkel'ın 19 ekim 1964 tarihli debut albümü. tarihinin ilerisine gitmiş, zamanını aşmış geçmiş albümlerden; alabildiğine özgün yorumlar, simon & garfunkel imzalı enfes vokal, hissedip konuşan akustik gitarlar ve ek olarak bir kontrbas, bir çello ve banjo.
parça listesi şu şekildedir:
a yüzü:
1.you can tell the world
2. last night i had the strangest dream
3. bleecker street
4. sparrow
5. benedictus
6. the sound of silence
b yüzü:
1. he was my brother
2. peggy-o
3. go tell it on the mountain
4. the sun is burning
5. the times they are a-changin'
6. wednesday morning, 3 a.m.
şarkılardan 5 tanesi (bleecker street, sparrow, the sound of silence he was my brother ve wednesday morning, 3 a.m.) paul simon imzalıdır, buna ek olarak benedictus simon & garfunkel tarafından düzenlenip uyarlanmış anonim bir şarkıdır. peggy-o ve go tell it on the mouintain da ha keza anonimdir. (fakat aranjmanları simon & garfunkel imzalı değildir, buradaki ince nokta da bu. ha çok çok ince, orası ayrı.) kalan 5 şarkı ise coverdır; buradan anlayacağımız üzere ideale yakın bir debut folk albümüdür bu; has amerikan-brit folkunu yaşatır adama, saf ve sade şekilde; büyüleyerek, yaşatarak, ve çook kibar şekilde, yormadan. ha kendi eserlerini de aynı zariflikle sunar adama, baş dönmesi yaşatır.
albümün temeli 1963 yılında ikilinin tekrar birleşmesiyle atılır, bu dönemde albümdeki bestelerin bir kısmını paul art'a gösterir; 1964 martında ise kayıtlar tamamlanır. (bu folk müzik aşkından simon brooklyn law school'u bırakacaktır, ne de iyi yapacaktır.)
albüm kapağı da albüme yakışır derecede zariftir, kibardır. paul simon- akustik gitar- art garfunkel triosunu abartısız-makyajsız gösterecek kibar bir karedir. yakışmıştır. hatta biraz daha dikkatli bakarsanız, ''exciting new sounds in the folk tradition'' yazısını görebilir, dehşetle bu yazıya hak da verebilir, bu yepyeni-taptaze canayakın vokalin anonim eserlerde dahi nasıl kendini gösterdiğini, bu eserlere nasıl damgasını vurduğunu görebilirsiniz. böylesine bir albümdür işte wednesday morning, 3 a.m..
işin en ilginç tarafı, böyle bir eserin ''geri planda'' kalmasını geçiniz, 1964 yılında listelerde önlerde dahi değildir; britanya'da 24., abd'de ise 30.'dur. bazı kaynaklar 2000 kopya sattığını iddia eder, olabilir. (the beatles'ın hükümdarlığından olumsuz etkilenmek bir yana, resmen baskılanmış saysak yanlış olmaz. yoksa bu muhteşem albümün göz ardı edilmesini anlamak mümkün değil, akla mantığa aykırı.) bu başarısızlık büyük bir olumsuz etki yaratmış olacaktır ki simon & garfunkel bu sebepten albüm sonrası dağılır-ayrılır. fakat ta ki kendilerinden habersiz şekilde columbia the sound of silence'ı form değiştirip single olarak piyasaya sürene kadar. bu single ile albümün gözde parçası the sound of silence artık bir hit, bir efsane olmuştur. böylece simon & garfunkel'ı da şanslı dünyalılar olarak kazanmışızdır. ne mutlu bizedir.
albümde çalınan kontrbas bill lee'ye, akustik gitar paul simon ve barry kornfeld'e, banjo ise yine paul simon'a aittir. (bir de benedictus'ta çello mevcut, fakat kim çalmakta, bilemedim; bulamadım.)*
yer yer deneyselliğiyle, folkun ilerisine çıkmış yorumuyla, duonun anlamını tamamlayan vokalleriyle başucu eseridir, öyle de kalacaktır. -
bir çarşamba sabahına karşı.
evde sabahlara kadar aylak aylak oturduğumuz, düşündüğümüz, saatlerce konuştuğumuz, filmler izlediğimiz, araya satırlar sıkıştırdığımız, aşk yaşadığımız; yolculuklar, "serserilikler" yaptığımız; dışarda demi biraz fazla kaçırıp; yer yer acele zikzaklar çizerek eve geldiğimiz, bazen de gelmediğimiz çarşambalarımızın sabaha karşısı.
biletli, planlı, ajandalı hayatın akışına kendimi kaptırmak zorunda kaldığım, kaçışlarımın rutin hale gelip, kalışlarımın kaçamaklaştığı zamanlarda araya virgül sıkıştırmak mecburi hale geliyor. bi' soluklanıp, duraksamak; bi' şeyleri atladığımı, görmezden geldiğimi ya da uzak kaldığımı ve özlediğimi hatırlamak da.
gün doğumunu görmeden uyumadığım çarşambalar gibi.
bugüne kadar hiç ayrım yapmadım; "en sevdiğim şarkı, kitap, film, albüm, insan vs. şudur!" diye. bir seçim yapıp en tepeye yerleştirmek yerine, "ayrı yeri olan" demek daha doğru ve samimi geliyor bana. tıpkı onun gibi.
http://youtu.be/f4kxur9jvng -
değeri bilinmemiş bir simon & garfunkel şarkısı. the sound of silence'ın sayfalarca entry'si varken bu şarkının sözlükte bilinmemesi haksızlık. sparrow ile birlikte en sevdiğim s&g eseridir.
ah şu gece 3'ler.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap