• şu güne kadar izlediğim 4 filminden ki bunlar, match point, hannah and her sisters, crimes and misdemeanors, manhattan, insanın, özellikle kadın-erkek ilişkilerinde ne kadar zavallı ve aciz bir yaratık olduğunu süper bir dille anlatabilme becerisine sahip, konuşmayı iyi bilen, düşünmekten zevk alan, yaşamayı seven dolu insan.
  • hayata dair tespitlerini filmlerine çok güzel sıkıştıran yönetmen. gayet doğal bir şekilde yapıyor bunu, hiç zorlama olmuyor; ama yine de seyirciye "bakın ben böyle düşünüyorum" hissini çok güzel veriyor. böyle adamlar film çekmeli.
  • filmlerinin yanı sıra tanrı adlı muhteşem bir tiyatro oyunu da yazmış yönetmendir.
  • hakkinda ailesinin kayseriden goc edip amerikaya yerlesmis yahudi bir ailenin cocugu soylentileri bulunan yonetmen (bkz:hemşerim )
  • benim alter egom olmasından şüphelendiğim müthiş beyin.. cidden iki ayaklı iki kollu irice bi beyin..ayrıca bi beynin yapabileceği en zekice espriler ve öykülerle yaratılmış filmlere de imza atan sarkastik insan.. iyi ki var...
  • tanımadıgı insanlara dokunmayan, onlarla el sıkışmayan fazlasıyla zeki ve absurd yonetmen.
  • yahudi oldugu halde filmlerinde surekli yahudilerle surekli dalga gecen, filmlerinin satir aralari zeka piriltilari ile dolu newyork hayrani ustat
  • şu aralar son avrupa üçlemesiyle sanırım stalin'in izinden gittiği söylenebilir. birisi sorun mu çıkarıyor? öldüreceksin, en temizi..

    (bkz: match point)
    (bkz: scoop)
    (bkz: cassandra's dream)
  • filmlerinin en güzel ve aynı zamanda en kötü yanı birkaç istisna dışında aynı konulardan bahsetmeleri, (ilişkiler, cinsellik, ego, tutku, aşk, iktidar) birkaç istisna dışında aynı mekanlarda geçmeleri, (newyork, manhattan island) birkaç istisna dışında aynı çevreden kişileri ele almaları (ortayaşlı, orta sınıf, tercihan yahudi entelektüeller) birkaç istisna dışında çok komik olmaları ve çok fazla oldukları ve sayıları halen artmakta olduğu için hiçbir zaman bütün filmlerini izledim diyemeyecek olmanız olan sinema kişisi. böyle de uzun ve çapraşık cümleler kurdutuyor insana..
  • bir söyleşisinde karşısındaki muhabiri kötümserliği ile çıldırtmış üstad. muhabir dayanamayıp sormuş: "neden bu kadar kötümsersiniz? filmleriniz ve kendiniz hakkında tek bir pozitif şey bile söyleyemez misiniz?"... woody allen, filmlerinden aşina olduğumuz o sakar, nevrotik tavrını takınarak şöyle demiş:

    "iki negatif şey söylesem olmaz mı?"
hesabın var mı? giriş yap