• seyircinin belli bir noktadan sonra dizinin konusundan çok ana karakterler arasındaki romantik ilişkiyi merak etmesini sağlar. aşağıda açıklayacağım gibi genelde polisiye dizilerde karşımıza çıkan bu oluşumda ana karakterler aslında içten içe birbirlerini sevmekte, birbirleri için doğru insan olmakta ve fakat iki taraftan birinin çeşitli dingillikleri veya utangaçlığı hatta zaman zaman reddedilme korkuları yüzünden birbirine açılamamakta, bu nedenle aslında herhangi bir dizinin 3. bölümünden sonra yaşanmaya başlanması gereken ilişki bir türlü yaşanamamaktadır.

    buradan sonrası spoiler içerir veya içermez; sonuçta genel dizi yorumu.

    castle ile başlayayım anlatmaya çünkü her ne kadar güzel bir dizi olsa da, benim şu sıralar dizinin gelecek bölümünü merak etme sebebim tamamen ortaya çıkması muhtemel bir castle - beckett aşkıdır. rick castle daha ilk bölümde beckett'e yavşamış ve ilgisini belli etmiştir. sonrasında beraber çalışmaya başlayan ikiliden beckett her ne kadar castle'ı ezip dursa da, tuvalette ve duşta gizliden gizliye kitaplarını okumaktadır. 3. sezona gelene kadar ilişkileri complicated haldedir. son bölümde castle ortalama bir kızın anında vereceği bir laf etmiş olmasına ve arkasından uzun bir sessizlik gelmesine rağmen beckett kalkıp odasına gitmiştir. sonrasında "acaba gelir mi" diye kapıya yaslanan beckett kapıyı açar ve "yine gitti abi gelmez bu saatten sonra" diye düşünen castle tam o sırada odasına girer. dizinin sonunda uçakta castle yanında iken eski ortağının mektubunu okuyan beckett anlamlı anlamlı castle a bakar; tam uyandırıp öpecek derken dizi biter.

    sonrasında bones dizisine değinmek isityorum. 6 sezondur ne zaman yiyişecekler diye bekliyorum şerefsizim. bu beklenti içinde insan vücudundaki kemiklerin adlarını ve işlevlerini öğrendim. şu an artık istemememe rağmen ar belasına izlediğim bir dizidir. empati yoksunu züpper yükseh iq sahibi bones ile fbi ajanı booth arasındaki aşk artık herkesin malumu. bir sezonda savcı ablamız (sayın meslektaşım, saygıyla selamlıyorum) bu gerilimi çözüp aşka dönüştürmek için zorla öpüştürmüştü bu arkadaşları. sonrasında booth ilan-ı aşk etti ancak bones s.ktiğimin rasyonel düşünme teknikleri nedeniyle bu teklifi reddetti. daha sonra aşk yaşayan booth'u kıskandı ancak bu sefer de booth kıza evlenme teklif edip evde kaldı. booth un bu işi tamamen brennan (bones) u unutabilmek adına yaptığını düşünen onlarca adam var, ancak hüsranla sonuçlanan bu girişimden sonra bones un yakınlaşma teklifini bu sefer de booth istemedi. artık 6 senenin birikimiyle biri he dese 1080958105 tane çocuk yapacaklar o kadar açlar yani.

    şu an dizi arşivim evde olduğundan aklıma net gelen 2 diziden örnek verdim. örnekleri çoğaltmak tabii ki mümkün. mesela yeni başlayan breaking in dizisinde esas oğlan ile hırsız kız arasında bir gerilim var, ancak kız ibnetorun tekiyle çıkıyor. tabii daha 4 bölüm oldu başlayalı o yüzden hatlar çok gerilmedi, bunu da not düşmek lazım.

    öte yandan gerilimi tırmandırıp tırmandırıp nihayete erdirmiş ve senaryoyu o şekilde değiştirip çok daha hoş hale gelmiş diziler de mevcut.

    chuck'ı ele alalım. yamulmuyorsam 2 seneye yakın chuck ne zaman sarah'a chuckıcak diye bekledik durduk. sonrasında bu ikilinin ortaklığı aşka dönüştü ve dizi bambaşka bir şekil aldı. artık gerilmsiz bir şekilde bir yandan dizinin macera kısmını izliyor bir yandan da elin herifi taş gibi hatunu götürüyor diye mutlu oluyoruz.

    fringe de bu kategoriye giriyor. son 4 bölümünü seyredemedim ama en son bölümde yiyişiyordu gençler. 3 senelik gerilimin tek sebebinin psikolojik sorunları olan hastalıklı bir insan mimiklerine ve hareketlerine sahip olivia dunham olduğunu söylersek yalan söylemiş olmayız. ancak çakma dunham ın charlie yi yatağa atmasından sonra olivia dunham ın kendine gelmesi gibi karmaşık olaylar ile de olsa sevişmiş olmaları izleyicileri memnun etti.

    toparlayıp topitop yapmak gerekirse; cinsel gerilim güzel. insanı diziye bağlama konusunda bir hayli başarılı bir senaryo akışı, ancak her şeyin bir sınırı var arkadaşım. seviştireceksiniz seviştirin artık adamları. bak yapan yaptı, ratingler düşmedi. eziyet etmeyin izleyicilere.
  • bunun allahı hiç şüphesiz ki the x-files'ta mulder ile scully arasında olmuştur. 4-5 sezon dizide hep arka planda sos niyetine tutularak bölümlerin süperliğine katkıda bulunmuştu; ne zaman ki bu gerilimin tam gaz üstüne gidilmeye karar verildi işte o vakit dizi de sıçıp batırmaya başladı zaten. tadında bırakılması ve dizinin önüne geçmemesi şartıyla iyidir, aksi halde dizileri boka batırması kaçınılmazdır.
hesabın var mı? giriş yap