• dublajı çok kaliteli olan bazı yapımlar haricinde vıcık vıcık sesler duymamak, filmin içine daha iyi girebilmek, yabancı oyuncuların son derece yüksek kalite ile sundukları gerçek seslerini duyabilmek, doğallıkla yoğurulmuş duyguyu ve enerjiyi daha iyi alabilmek için evet dublajlı cacık filmleri izlememeyi tercih ediyorum.
  • yabancı filmleri orjinal dilinde izleme ile edebiyat eserlerini yazıldığı dilde okumayı aynı şey sanan düşük iq sahibi insanların eleştirdiği insandır.

    ülkemizde dublaj ne kadar iyi yapılırsa yapılsın sonuçta çeviri sorunlu ve tüm hikaye derinliğini çöpe atabiliyor bu olay.

    edebiyat eserlerini aynı dilde okuyamıyoruz ama o dile ve yazara hakim çevirenlere güveniyoruz.

    sinema / dizi farklı olay. herşeyden önce dublaj için filmin tüm çevresel seslerinin kısılıyor olması bile filmi orjinal dilinde izlemek için geçerli sebep.
    edit : typo
  • buz devri ve yuzuklerin efendisi haric de lan.
  • dublaj ihtiyaç karşılamak için var olan bir hizmettir. içeriği anlayabilmeniz karşılığında orijinal işin modifiye edilmesini kabul eder ve böyle izlersiniz. ses sanatçılığı da aktörlüğün parçası olduğu için, dublajı seçtiğinizde aktörlerin performansının bir kısmını görmekten feragat edersiniz. dile bağlı esprileri kaçırırsınız. bazı durumlarda gerçekten şarkıcı olan oyuncuların seslerini duymaktansa, şarkıcı olmak zorunda olmayan ses sanatçılarının prozodi faciası, detone inlemelerini dinlersiniz.

    bu yüzden evet, dublajlı izlemenizi gerektirmeyen bir dil yetiniz varsa kesinlikle dublajsız seyretmelisiniz ki işin aslını tecrübe edebilesiniz. bunun aksini iddia etmek sığlıktır.

    ya da aslen gizli bir hınç da olabilir. bunu züppelik olarak gören biri, muhtemelen dublajsız herhangi bir şeyi kavrayacak alt yapıya sahip değildir. olmak zorunda da değildir aslen, ama işte günümüzün en moda tavrı olarak vasatlığa övgüyle "dur lan dil öğreneyim" demek yerine "şunlara bak padişah torunu sanki amk aslkşjaskşdlj" diyecek, kendini eğitmek yerine eğitimliyi aşağılamayı seçecektir. böylesi daha kolaydır.

    maalesef fazla samimisiniz.

    not: normalde yapmamaya özen gösterdiğim halde haddinden fazla çıkarım yapıp, başlık sahibi yazarı kafamda bir profile oturtmuş ve öyle yorumlamıştım vasatlığa övgü diye. neyseki üst edit ile pembe ve fuları aşağılama olarak kullanmış da, yüzümü kara çıkarmamış.
  • ingilizce çekilmiş filmlerse bahsedilen ingilizcesi iyidir muhtemelen. hem allah aşkına kaç tane güzel dublaj yapılmış bugün türkçe için. kaldı ki filmin dili ne olursa olsun alt yazı candır. dublaj pek çok duyguyu götürür.

    filmleri altyazılı izleyin. izlettirin. * *
  • güzelim baş yapıt filmleri yanlış çeviriyle dublajlı izleyip enayi yerine konacağıma orjinal dilde izlerim. dublaj mesleği zaten ölmüş artık. uydurmasyon kelimeler katarlar, saçma sapan ses tonlamaları kullanırlar, orjinalde adamın söylemediği şeyi söylerler. böylece dublajlı izleyen kerizlenir. filmi yarım izlemiş sayarım bu insanları.

    - for peace.

    çeviri :
    - 4 bezelye.
  • bu tip sana ne yaptı dostum? lanet olsun adamım. senin sorunun ne?
  • sinema görsel ve işitsel bir sanattır.

    görsel;

    ve,

    işitsel!

    finlandiya filmini,
    rus filmini,
    eskimo dilindeki bir filmi,
    aborjin dilindeki bir filmi,
    farsça bir filmi,
    çince bir filmi,
    ingilizce bir filmi,
    almanca bir filmi,
    fransızca bir filmi,

    orjinal dilinde izlemez isen;

    o filmin sadece yarısını izlemiş olursun.

    heyy dostum; kaldır o lanet olası kıçını da filmleri altyazılı izle!
  • altyazı okuyamayan birinin açtığı başlık. çok vasıfsız nesiller yetişiyor. benim 25-26 yaşında altyazıyı okurken filmi kaçırıyorum diyip dublajlı izleyen arkadaşlarım var. abi açın biraz kitap okuyun. okumanız gelişsin. yazık günah valla.
  • haklı tipdir. nedenini aşağıdaki dublaj çok net bir şekilde açıklıyor.

    "- kim o?
    - ben geldim anne, brad.
    - ne? ekmek mi getirdin?
    - hayır anne ekmek değil, benim, brad."
hesabın var mı? giriş yap