• alışkanlık yapan durum. kalabalığı uzun süre kaldıramıyorum evime gelip yalnız yalnız takılmak istiyorum. buna ben aslında "seviyorum ben yalnız kalmayı" diyorum ama çevremdeki insanlar bunun alışkanlık olduğunda ısrarlı. ben de kendimi mi kandırıyorum acaba diye şüpheye düşüyorum.
  • gecenin köründe veya sabahın en erken saatlerinde yüksek sesle müzik dinlerken, kimsenin sesi kısmanızı söylememesidir.
    (bkz: şimdi komşular düşünsün)
  • bazı zamanlar kafanı dinlemek açısından olumlu bi etkisi olsa da hayatında , uzun vadede kesinlikle tercih edilmemesi gereken durum.yalnız olmak , yalnız kalmak her zaman insanı bi şekilde acıtıyor.
  • iyi yanları yok değil illa ki var
    misal özgürce istediğiniz şekilde davranabileceğiniz daha rahat bi ortam olamaz (evde çıplak gezmeler falan:) evdeki kapıların gereksiz olduğunu bile hissediyo insan kafanı dinlemek için kapını kapatıp odana kitlenmene gerek yok en basiti ya da dırdırını dinliyeceğin nazını çekeceğin kimse yok
    insan kendiyle başbaşa kalmak ister ya bazen hah o işte onun için sınırsız imkan.ne yapmak istiyosan o an sana bağlı yatmak istiyosan yat ne yemek istiyosan yap kendi krallığın işte herşey senin kafana eseni yap hergünün kralı sensin.kafanı attıran ev arkadaşı yok eve kaçta geldin nereye gidiyosun haybeden boş sorular yönelten hesap vericeğin kimse yok ne istiyosan osun ama...

    kötü yanlarıda var elbet herşey de olduğu gibi
    bi süre sonra (2 3 yıl ya da daha fazlası) yalnızlık koyuyo insana tabi.herşeyin tek kişilik oluyo hayatındaki her ne kadar çift kişilik yatak alsanda o kadar özenerek yine tek giriyosun yatağa sabah yine tek kalkıyosun tek tabak tek çatal yetiyo.bi nefes arıyosun bazen yanında bi ses bi varlık bile demiyorum bak bi nefes arıyosun yanında ama bazen :d benimsiyosun yani yalnızlığı bazen birisi 2 günden fazla yatıya gelse naparım diye korkarsın yemin ederim.soyutlamıcaksın kendini yalnız yaşıyorum diye yalnızlaştırmıycaksın kendini de
    yoksa bi bakmışsın bokunla duvarlara yazı yazarken bulursun kendini...
  • kısa süredir yaptığım şeydir. kafa olarak yalnız yaşama durumu ise uzunca bir süredir yaşadığım bir durum. kendimi bu günlere hazırlıyordum. 9 yıldan bahsediyoruz, 4 sene yatılı lise hayatı ve üzerine 4 sene en yakın arkadaşla aynı evde yaşama ve 9. senede artık yalnızım. dönem dönem uzun süreli yalnız kaldığım oldu arkadaşımla evimizde. hele ki ona evden ayrılacağımı söylediğim mart ayından beri nedense daha uzun süreli yalnız kalmalar yaşadım o evde, kafam ise bugünlere hazırlanmıştı. değişik bir his yalnız yaşamak, tarifini yapamayacağım kadar değişik.

    ikilemler var. tek bir bardakla yaşıyorsun mesela. sonra diyorsun ki ben bu bardağı kullanırsam sürekli bu bulaşık makinesi nasıl dolacak, niye aldık biz bu aleti. sonra o bardağı alıp makineye koyunca, e su tutsaydım bi tekrar kullanırdım düşüncesi. derdini sikeyim ryokosha diyorsun sonra.

    ikinci bir durum ise benim gibi uyumayan bünyedeki kararsızlık. uykum gelse de muhabbet bitmeden, izlenilen bir şey bitmeden, başkaları yatmadan yatıp uyuyanlardan değilim. artık bir referans noktası kalmadı. evde yalnız olunca muhabbet desen yok, başkaları desen yok. bir tek izlenilen bir şey ve okunan kitaplar kalıyor elimde geriye. e bunun sonu yok ki, bir kitap biter diğeri başlar sonuçta. neden öbür gün başlayacağım kitabı bir önceki güne çekmeyeyim ki? arkadaşla yatınca "yatsak mı lan?" sorusu gelir hepsinin sonunda ve bir karara varılır.

    en zorlarından biri ise gülememek. şu güne kadar hiçbir komik şeyi gördüğümde yalnız başınaysam gülemedim, komik bir anı geldiğinde aklıma belki sokakta gülmüşümdür. gülmek topluca yapılan bir eylemdir gözümde. bir olay tek başınaysanız komik olabilir, ama gülünebilirliği benim için topluluk gerektiriyor.

    götünüzü yerinden kaldırmanız gerekiyor, bir şeyleri mümkün olduğunca ertelemiyorsunuz. örneğin bir şeyi içeri götürmeniz gerek, yarın yaparım demiyorsunuz genel olarak çünkü yarın da sizin elinize bakacak. eskiden 10 tane iş erteliyorsanız, artık bunların 8-9'unu o an içinde gerçekleştiriyorsunuz.

    bunlar hep kötü yönleriydi. iyi yönlerinden gözüme çarpan en önemli şey beni doğru tercih yaptığım konusunda ikna ediyor zaten. bir süredir evde çok fazla zaman geçirdiğimi, hayata karışamadığımı düşünüyordum. kafa olarak yalnızlık içinde olsam bile, uzunca bir süredir fiziki olarak metrekareye çok fazla insanın düştüğü ortamlarda bulunduğum için eve girdiğimde bir boşluk hissediyorum. ses eksik anasını satayım işte en basitinden. bu sayede sokaklarda, arkadaşlarımla dışarıda daha çok zaman geçiriyorum.

    garip his yalnız yaşamak, iyi geceler diyecek birisinin olmaması çok garip. iyi mi değil mi tam karar veremiyorsunuz.
  • yaklaşık 6 7 aydır tecrübe ettiğim olay. ilk zamanlar nasıl güzel ve rahat geldiyse şimdi alışkanlık halini aldı, vazgeçilmez gibi duruyor. benim gibi yalnız oturmayı, içmeyi, film izlemeyi seven bir insansanız ve tabi kirayı da ödeyebiliyorsanız, ev arkadaşı işine hiç bulaşmayın derim ben.
  • arada bunaltsa da gerçekten büyük bir nimet.
  • bazen cillop gibi bazen ise ajdarın çikita muz şarkısı söz ve müzik tadında olabiliyor...genel anlamda tercih edilesidir.
  • bir süre sonra kendi kendinizle bariz bir şekilde konuşup bunu normal karşılamanıza yol açan durum, fakat keyiflidir.
  • kendime ait bir evimin olmasıyla beraber, kendim için istediğim birkaç parçalık listenin ilk sıralarında yer alan amaç.

    ancak şimdi ufaktan yoklayan panik atağı hissediyorum da, yanımda şu an annemin olmasından güç alıyorum. yalnız olsam ne yapardım bilmiyorum. bu bakımdan yalnız yaşamak biraz zor bir şey olsa gerek.
hesabın var mı? giriş yap