• kriz ortamında sığınacak bir koy arayan müteşebbislere öğütlerdir.

    pump concrete ukte vermiş. nacizane tavsiyelerim olacak.

    -öncelikle şu zamanda mümkünse iş yapmayın. yapacaksanız bile, krediye ya da dolar üzerinden alınmış borçlara bulaşmayın.

    -paranız az ise* sağlam kapıya yaptığınız yatırımla riski tamamen alın. çok ise* hepsini birden yatırmayın. iktisat da öyle söylüyor zaten, yumurtaların hepsini aynı sepete koyarsan düşünce hemen kırılır diye.

    -işletmlerede yatırımın geri dönüşü diye bir şey vardır. dönüşünü bekleyin dönsün, geleni çevirin bir daha dönsün, demem o ki karnınızı doyurmaktan fazlasını harcamayın, karı yatırıma dönüştürmeye devam edin.

    -yukarıdaki maddeye ek olarak hemen havalara girip araba falan almayın, patron havasına girmenize çok var çünkü söylemeyi unuttum önce kendiniz çalışın gereken kadroyu elemanlarla doldurun, yok öyle hemen son model ofis açıp çay, kahve içmeler, kızım dosyaları getir demeler.

    -önünüzü görmeden sermaye artırımına gitmeyin.

    -üç beş kuruş kazanınca hemen başka bir iş daha yapmaya kalkışmayın, önce ayaklarınız yere bassın, sonra odaklanamaz ikisini de bok edersiniz.

    -mümkün olan en erken saatte işe başlayıp, en geç saatte bırakın.

    -eli iş tutabilecek çocuğunuz, kardeşiniz falan varsa okuyor ya da başka bir işte çalışıyorsa dahi boş zamanlarında size yardım etmelerini sağlayın. yardım karşılığında para vermeyin. aman kardeşim/çocuğum çalışmasın, ben yaşamadım o yaşasın triplerine girmeyin.

    -son olarak işinizi kurarken, örneğin; servis aracı kullanmanız gereken bir işe başladıysanız, 10 bin liralık araç işinizi görebilecekken, gidip 42 bin liraya sıfır ya da modelli bir araç satın almayın.
  • - öncelikle bir iş planınız olmalı. ürün ya da hizmet olarak ne üreteceğiz? ne satacağız? kime satacağız? hangi kanaldan satacağız? bu mal ya da hizmetin pazar büyüklüğü nedir? pazardaki diğer oyuncular kimler? pazardan ne kadar pay alabiliriz? hazırda bekleyen müşterilerimiz var mı?

    - yapacağınız iş yasal mı? öncelikle bunu bir araştırın. yasal mı derken insanımızda uyuşturucu satmayacağım sonuçta neden yasal olmasın ki gibi bir algı var. bazı işleri gerekli yasal mevzuata uymadan ve gerekli sertifikasyonu sağlamadan yapmak yasal değildir. misal: kariyer.net gibi bir site açmak istiyorsanız, işkur'dan izin ve yetki almanız gerekiyor.

    - bir yazılım projesi için bir şirket kuracaksanız. şirketinizi resmileştirmeden önce öncelikle ürünü ortaya çıkarın. şirket kurmak şirketin tipine göre 1 ila 10 gün arasında zaman alan ve muhasebecinizin yürüttüğü basit bir iştir. şirket kurmak önemli değil önemli olan ürünü ve iş planını kurmak. elinizde ürün olmadan şirketi kurarsanız, giderleriniz hemen gitmeye başlamış olur.

    - kesinlikle ve kesinlikle şahış şirketi ile ticarete atılmayın sermaye şirketi ile ticarete atılın. aradaki fark şudur. mesela 20 bin tl sermayeli bir sermaye şirketi kurdunuz. bu şirket kendi başına bir kişi sayılır. sizin bu şirketten sorumluluğunuz da sadece 20 bin tl'dir. onu da ilk gün kasasına koyarsınız, iş biter. aksi durumda şahış şirketi denilen şekilde ticaret yaparsanız tüm mal varlığınız ile sorumlu olursunuz. batmak üzere işe girmeyin tabi ama bir çıkış planınız olsun.

    - yapılan sözleşmelerde mümkün olduğunca şahsi kefalet vermeyin. sözleşme imzalarken şirket kaşesi üzerine atılan imzalar şirket adına atılmıştır. kaşe üstüne atılmayan imzalar ise (açığa atılan imzalar) sizin kendi adınıza atılmıştır. sizi yine kendi mal varlığınızla sorumlu hale getirir. açığa imza atmayın. şahsi kefalet verdiğiniz yerleri, şahsi sorumluluk aldığınız sözleşmeleri minimum sayıda tutun, kayıt altında tutun, sözleşmelerin işi bittiği zaman fesh edip ilgili kurumdan ibraname alın.

    - önemli sözleşmeleri bir avukat'a danışmadan imzalamayın. avukata verilecek 1000 tl'den kaçarken, 100 bin tl zarar edebilirsiniz.

    - peşin alıp, vadeli satmayın. aradaki fark ne kadar fazla olursa olsun zarar edersiniz.

    - bir ortaklığa girecekseniz; herşeyi yazıp, imzalayıp öyle girin. çok aceleniz olabilir ama yine de her şey yazılı olmadan işe başlamayın. sözler unutulur. sözleşmeler baki kalır.

    - maliyetlerinizi minimumda tutun. ihtiyacınız olmayan hiç bir şeyi almayın. evdeki kullanmadığın laptop, usb sürücü vs. işte kullanılabilir. şuraya da bir dolap koysak çok şık durur diye gidip dolap alırsanız, 2 ay sonra söker çöpe atarsınız.

    - bir tadilat yapılacaksa kendiniz yapmaya çalışın. en son çare usta tutun. duvara matkapla 2 delik açmak için usta çağıracaksanız yakında batarsınız.

    - tırı vırı şeylere para harcamayın. özellikle şirket daha yeni kurulmuşken eşantiyon malzemesine para vermeyin. yeni kurduğu şirket için şirket logolu bloknot, ajanda bastırıp kendisi kullanan pek çok arkadaşım oldu.

    - reklam tanıtım önemli tabi. şirketinizin adını duyurun. ama doğru kanalları kullanın göt kadar yazılım şirketi kurup, televizyon reklamı vermeyin. insanları irite eden spam mail ve sms göndermeyin.

    - iyi bir muhasebeciniz olsun. piyasaya göre 300 tl fazla para verin ama işinizle ilgilensin.

    - en önemlisi: democulardan uzak durum. democular sizden bedava hizmet almak isteyen çakal müşterilerdir. sizinle büyük çapta ticaret yapacaklarını vadederek sizden belli bir adet/süre için ücretsiz iş yapmanızı isterler. bu insanlara ücretsiz iş yapmayın. sizinle asla demo/test dönemi sonrasında çalışmayacaklar. hayal kurmayın. her işin bir maliyeti ve bir fiyatı vardır. ücretsiz iş yapılmaz. bunu söylemekten de utanmayın.

    - paranızı istemekten utanmayın. alacaklarınızı vadeleri geldiğinde ve geçtiğinde mutlaka müşterilerinize kibarca hatırlatın.

    - düşük performanslı çalışanları finanse etmeyin. bir kişi yaptığı iş ile giydirilmiş ücreti kadar şirkete para getirmiyorsa yollarınızı ayırın. herkesin iyiliği için.

    hiç bir siki begenmeme timi hakkında özel bölüm:

    ne yaparsanız yapın, yaptığınız işi küçük görüp, acımasızca eleştirecek insanlar vardır. bu insanlara asla kulak asmayın. bu adamlar zaten hiç bir siki begenmezler. misal türkiyenin en büyük perakende magazalar zincirini kursanız. 2500 magazanız olsa. adamlar dandik ürün satan şubeli bakkal falan diye ad takarlar.

    vergi meselesi hakkında özel bölüm:

    - verginizi ödeyin. sgk ve vergi konusunda tüm diğer borçların üstünde bir yasal sorumluluk içerisindesiniz. mesela yukarıda örneğini verdiğimiz gibi 20 bin tl sermayeli bir sermaye şirketi kurdunuz diyelim herkese karşı sorumluluğunuz 20 bin tl'dir, devlet hariç. devlet kendi alacağı açısından sizi sınırsız sorumlu kabul eder. kanunda çok nettir mesela babanın borcu için oğula gidilemez ama devlet gider. ticarette herkes birbirine takar, devlet herkese takar.

    - verginizi ödeyin dediysem, ödeyebileceğinizin minimumunu ödemeye çalışın, vergi vermeyin demiyorum. vergi kaçırmak suçtur. vergiden kaçınmak ise insan hakkıdır. minimum vergi nasıl ödenir?

    kimseye faturasız iş yaptırmayın. zaten piyasada çok yanlış bir uygulama var.

    misal bir ürünün fiyatını soruyorsunuz size diyorlar ki "100 tl, fatura isterseniz o zaman artı kdv olur".

    bunu size teklif eden adam matematik bilmeyen biridir, hemen kdvli fiyatı kabul edin.

    malı faturasız almayı tercih ederseniz size o malın maliyeti 100 tl olur

    aynı malı faturalı 118 tl'ye alırsanız, 18 tlsini kdv'den 20 tl sini gelir vergisinden, 15 tl sini stopajdan düşersiniz, size maliyeti 65 tl olur.

    tüm harcamalarınız için fiş/fatura alın. ailenize, çevrenize, sülalenize fatura bilgilerinizi verin. herkes sizin için fatura toplasın. çoğu işe yaramayacaktır. fakat kullanabileceğiniz faturalar çıkacaktır.

    - vergi kaçırmayın. naylon fatura sakın kullanmayın. vergi dairesinde çalışan arkadaşlarım var. naylon fatura olayı genellikle 5 ila 10 yıl içinde patlar. 10 sene çal(ış)ıp biriktirip, 10. yılda vergi dairesine verirsiniz.
  • şu siralar girişmeyin. boku avuclarsiniz.
  • her zaman o yeniliğinizi, o ilk heyecanınıza koruyun. kendinize küçük sürprizler yapın. ilk günkü gibi kalın hep. bu kirli dünyanın sizi de kirletmesine izin vermeyin. umudunuzu kaybetmeyin. akşam altıdan sonra yemek yemeyin. tabağınızdaki bitirin.
  • matematik en yakın dostlarınızdan olmalı.

    - kafadan hesap yapmayın. yazarak, mümkünse excel tabloları üzerinden tüm maliyetlerinizin dökümünü yapın ve gerçekçi olun; fiyatını bilmediğiniz bir malzeme için "en fazla şu kadardır" gibi varsayımlarda bulunmayın.

    - beklenmeyen giderler her zaman olacaktır, bunun için maliyet hesabı yaparken duruma göre %5-10 civarında fazladan koyun.

    - projelendirmeyi çok detaylı yapın ve kendinize bu konuda zaman ayırın. "bana hemen fiyat ver" diyen müşteriye proje yetiştirmek için acele ederseniz bir sürü maliyet kalemini es geçersiniz, çok defa gördüm örneklerini. yumurta kapıya dayandığında iş isteyen müşteri sizin müşteriniz olmasın; "akşama kadar fiyat ver" ya da "haftasonuna kadar gel işi bitir" diyen barzoları muhatap dahi almayın, gitsin başka birilerini düdüklesin o götlekler.

    - uzun vadeli çek kabul etmeyin. hele hele dövizin bu kadar dalgalı olduğu bir ülkede bazı ihtiyaçları dolar/euro üzerinden satın alıyorsanız...

    - ödemenin çek ile yapılacağı bir işi almanız söz konusuysa mutlaka faktöring şirketlerinin vadeye göre kestikleri komisyonu bilin ve satış fiyatına bu komisyonu da ekleyin. nihayetinde çekleri kırdırmak zorunda kalırsanız söz gelimi 10 bin liralık çek karşılığında 9 bin liraya razı olabilirsiniz. finansman giderleri tahta kurdu gibi için için yer firmayı.

    - asla ihtiyacınızdan fazla malı stoklamayın. stok maliyeti de korkunç boyutlara ulaşabilen bir canavardır. tedariği uzun süren ürünler haricinde mümkünse her şey sipariş kesinleştikten sonra ve ihtiyaç kadar alınsın.

    - hangi kalite belgeleri bulunduğunuz sektörde önemliyse o belgeleri almak için para ve emek sarfetmekten kaçınmayın.

    - projelendirmeyi çok detaylı yapın ve kendinize bu konuda zaman ayırın. "bana hemen fiyat ver" diyen müşteriye proje yetiştirmek için acele ederseniz bir sürü maliyet kalemini es geçersiniz, çok defa gördüm örneklerini. yumurta kapıya dayandığında iş isteyen müşteri sizin müşteriniz olmasın; "akşama kadar fiyat ver" ya da "haftasonuna kadar gel işi bitir" diyen barzoları muhatap dahi almayın, gitsin başka birilerini düdüklesin o götlekler.

    - uzun vadeli çek kabul etmeyin. hele hele dövizin bu kadar dalgalı olduğu bir ülkede bazı ihtiyaçları dolar/euro üzerinden satın alıyorsanız...

    - ödemenin çek ile yapılacağı bir işi almanız söz konusuysa mutlaka faktoring şirketlerinin vadeye göre kestikleri komisyonu bilin ve satış fiyatına bu komisyonu da ekleyin. nihayetinde çekleri kırdırmak zorunda kalırsanız söz gelimi 10 bin liralık çek karşılığında 9 bin liraya razı olabilirsiniz. finansman giderleri tahta kurdu gibi için için yer firmayı.

    - asla ihtiyacınızdan fazla malı stoklamayın. stok maliyeti de korkunç boyutlara ulaşabilen bir canavardır. tedariği uzun süren ürünler haricinde mümkünse her şey sipariş kesinleştikten sonra ve ihtiyaç kadar alınsın.

    - zam isteyen işçiye -hak ediyorsa- zam yapmaktan kaçınmayın. 1.000 lira alıp %50 verimle çalışan biri 1.500 lira alıp %80 verimle çalışan birinden daha maliyetlidir aslında. işçinizin mutlu olması, kendini evinde hissetmesi çok önemlidir. o işi kaybetmekten deli gibi korkmalı ki işlerini savsaklamadan sürdürsün hatta size yaranmak için ekstra efor sarfetsin. bu tavrı göstermeyen çalışanları ise performans gerekçesiyle işten çıkarmayı göze alın. bir tane gaddarlık örneği on tane adamın işine dört elle satılmasını sağlar.

    - herkese kendileri için belirlenmiş ve sınırları çizilmiş işler verin. mesela x işini yapan bir işçi herhangi bir gerekçeyle işten ayrılırsa o x işini başka bir işçiye yüklemeyin.

    - kira, faturalar gibi sabit giderleri, araç(lar) için harcanan bakım/tamir/yakıt masraflarını mutlaka kayıt altına alın.

    - en ufak harcama için bile yazar kasa fişi alın. pos cihazının verdiği fiş ise maliyeyi ilgilendirmiyor. 500 liraya kadar yazar kasa fişini işletebilirsiniz, daha büyük meblağlar içinse fatura kestirmeniz lazım. kdv fazla çıkmasın istiyorsanız bunlara dikkat etmeniz lazım.

    - işçinin sigortasını düşük ödemek için gayrıresmi ödeme yollarına girmeyin; maaşı 1.500 tl olan adama asgari ücret kadar olan kısmı bankadan ödeyip, geri kalanı elden verme yoluna gitmeyin. hem vicdanınız rahat olsun hem de kafanız.

    - işçinin gerekli tüm eğitimleri almasını sağlayın ve bu eğitimlerin verildiğini ispatlayın. iş güvenliğine yönelik harcama yapmaktan asla kaçınmayın. elini kolunu kesip "bana iş güvenli eğitimi vermediler/kullanmam gereken güvenlik unsuru mevcut değildi" diye işkur'a şikayet eden bir işçi ebenizi belleyebilir. işçinin sigortasını yapmadan çivi bile çaktırmayın mümkünse.

    şimdilik aklıma gelenler bunlar. ulanbator'da sabah oldu, artık yatmak gerek.
  • karadenizde tatildeyiz. bir abimiz ortamı o kadar beğendi ki hemen iş planı yapmaya başladı. karadeniz'deki bu kasabaya yerleşip, süt üretimi yapacak. gece internetten çeşitli araştırmalar yapmış. sabah bize heyecanlı heyecanlı anlatıyor.

    - "bir inek yaklaşık 1500 tl. 15 bin verip, 10 tane inek alıp süt üreteceğim. bir inek günde 50-60 lt süt verse günde. litresini 3 liradan satsam, ineklerin şu kadar yem masrafı var, şu kadar kar ederim ...."

    falan derken kulak misafiri olan köylü bir amca dedi ki:

    - "evladım senin hesabında hata var. 1500 tl'ye inek var doğru. ama o inek değil düvedir, süt vermez, o fiyata olan düveler yerli ırktır, yerli ırklar büyüyünce de 60 lt süt vermez zaten. bir de sütün kilosu 3 lira değil, biz burada 1 liraya satıyoruz. o da vatandaşa. toptan fabrikaya verdiğinde 70-80 kuruş ancak verirler. bir de sen hiç inek boku temizledin mi?"

    işin özeti bu. bilmediğiniz işe girişmeyin.
  • her önüne gelen işe,hemen öyle sağlı-sollu girişme.
  • abicim bunu böyle yaptık mı, şunu da şöyle yaparsak bu iş olur vb. planlarınızı ot, bok ve püsür vergilerini de hesaba katarak yapın. ınsanlar boşuna vergiler belimizi bukuyor diye aglamiyor. düzgün bir mali müşavir ile çalışın.
    piyasa büyük ihtimalle şirketinizi açık kollarla beklemeyeceği için zaten başlangıç planiniz ne kadar realistik olsa da aksayacaktir. hedeflerinize sandığınızdan daha geç ulaşabilirsiniz. başarısızlık ve ters giden şeyler ile başa çıkacak bir zihin yapısına sahip değilseniz olay burda çöküyor zaten aşağı yukarı. burada demoralize olmayıp yola devam etmek önemli. sonuçta tarih gibi girişimcilik tarihi de bir başarısızlıklar silsilesidir. başarısızlığa tahammülsüz iseniz, kaldiramayacaksaniz hiç girismemek daha yarariniza olabilir.
  • tarihleri iyi ayarlayın.
    mesela 29 ekim ve 10 kasım arasında pik yapacak atatürk kitabı yazabilirsiniz.
    23 nisan 19 mayıs arası da olabilir.
    gidip de haziran ayında kitap yazmayın atatürk'le ilgili. yazacaksanız da reklamını dediğim tarihlerden 1 -2 hafta önce yapın.
hesabın var mı? giriş yap