• 1940'lardan günümüze mücadele eden filistinlilerin ve bu harekete aktif destek vermiş bütün tarafların prestijini alt üst edecek olan de facto anlaşma.

    1. fkö'nün köktendinci olan hamas'la beraber yönetim kurmaya çalışması filistin devleti'nin resmi olarak ölümünü hazırlar. yönetim anlayışı farklılığı ve geçmişten günümüze çözemedikleri sorunların bir iç savaşı tetiklemesi kuvvetle muhtemeldir. sonuç olarak batılı devletlerin filistinlilerin iç işlerine kökten tesir etmeye imkan bulduğu bir uluslararasılaşmış iç savaş durumu doğar.

    2. batı şeria gibi kritik bir yerin koşulsuz bir şekilde israil'e bırakılması diplomasi masasında mağlubiyettir. tarihi koşullar düşünülmeden status quo ante bellum teamülü üzerinden bir önkabul var.

    3. israil'e bağlı bir kudüs belediyesi'nde bütün vatandaşların aynı şekilde yaşacağını düşünmek pollyannacılıktır. üstelik tarafların birbirinden arazi ve gayrimenkul alamayacağı belirtilmiş. şu anda israil'in kudüs üzerinde sahip olduğu bölge neredeyse filistinlilere yer bırakmayacak şekilde. bu ibare şekerle çocuk kandırmaktan başka bir şey değil.

    4. gazze'de filistinli ticari müteşebbislerin arazi "kiralamasına" izin verilmiş, iskan hakkı verilmiyor. kiranın süresini belirleme hususu da açık bırakılmış.

    5. batılı devletler (abd ve ab) destekli olan bu projenin 30 milyar dolarlık yükünün %70'ı batılı devletlerin hamiliğini yaptığı körfez ülkelerinin petrol gelirleri üzerinden sağlanacak. petrol gelirlerinin sadece batı nazarında garantiye alınması anlamına da geliyor. olası bir 1973 hareketinin önüne geçilmek isteniyor. batı'ya karşı en güçlü kozunu ipotek ettir ve bunu filistin davası uğruna yap! zekice.

    6. kolluk kuvveti ve şiddet tekeli gibi kavramlar bir devleti devlet yapan temel unsurdur. bunun yokluğu ve başka devletler tarafından kontrol edilmesi, devlet olmadığınızın en büyük kanıtıdır. filistin, israil'in bazı haklar tanıdığı bir azınlığı haline gelir böylece.

    7. tarafların itiraz etmesi durumunda mali desteğin kesileceği belirtiliyor. anlaşmanın diğer maddelerine bakıldığında, israil için bu durumun bir fark yaratmayacağı kesin. olan, israil'in güdümüne ucundan da olsa giren filistinlilerin davasına olur.

    filistin mücadelesi, emperyalizme karşı verilen bir mücadeledir. tepeden inme yasalar ve anlaşmalarla bu mücadele sonlanmış gibi davranılmamalıdır. ne yazık ki 3. nesil filistinli mücadelecilerden sonra bunun önemi yeterince anlaşılmamıştır. unutmadan, bir zamanlar bu uğurda mücadele eden mısır'ın kendi topraklarını sunarak bu anlaşmanın tarafı olması düpedüz rezalettir. nasır'ın kemikleri sızlıyordur eminim.
  • etkileri bakımından israil-filistin düğümünün çözülmesinin çok çok ötesinde, bütün bi' küreyi etkileyecek bi' sürecin başlangıcına tekabül edeceği ortada. kürenin değişik coğrafyalarında fay hatları dayanamayacak düzeyde gerildi ve artık çok yakınız.

    bi' prensin savaş meydanında bıçaklanması ile ele alınan süreçten tek farkı, bu sefer prensin hangi milletten olacağı, denebilir.

    kaos yeni düzenini kurmak için geliyor ve biz uyku halinde, egemenlerin hiçbir sürecine etki edemeyen pigmeleriz, çok acı.

    tik tak.
  • önümüzdeki günlerde trump tarafından açıklanacak anlaşma, yeni bir filistin devletinin kurulması ancak bu devletin bir ordusunun olmaması, kudüs’ün hem israil hem filistin’in ortak başkenti yapılması ama belediyenin israilli olması gibi maddeler içerdiği öngörülüyor.
  • israil başbakanı binyamin netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen ısrael hayom gazetesi, abd başkanı donald trump'ın israil-filistin meselesinin çözümü konusunda yakında açıklaması beklenen, suudi arabistan, birleşik arap emirlikleri (bae) ve mısır'ın da destek verdiği belirtilen "yüzyılın anlaşması" planının resmi olmayan maddelerini yayımladı.

    detaylar
  • yalandan vaatlerle kudüs'ü israile resmi olarak katmayı düşündükleri anlaşma.
    bekliyoruz birazdan harita yayınlanacak.
  • abd tarafından israil filistin sorununun çözülmesi için önerilen ve bolgeye 50 milyar dolarlık yatırımı öngören anlaşma.
    abd başkanı trump in damadının katılımıyla gerçekleşen görüşmeler bugün bahreyn de başladı.
    binlerce filistinli de günlerdir bu anlaşmayı protesto ediyor. protestocular anlaşmayı ekonomi anlaşması olarak nitelerken, filistin israil sorununun politik olduğunu belirtiyor, ayrıca anlaşma kudus un israilin başkenti olmasını öneriyor,bir çok yönüyle filistinin ve filistinlilerin haklarini hiçe sayan bir anlaşma olduğu söylenebilir.
  • trump ve damadının deal of the century dedigi.

    mutlaka deal altında bakılacaksa belki türkçe karşılıgı 'yüzyılın pazarlıgı' olmalı. filistin halkı için sürecin ilerleyişine göre 'yüzyılın dayatması' veya 'yüzyılın satışı' olacagı açık. şimdilik benim tercihim yüzyılın zırvası.

    iki yıldır bahsi geçen bu ahmakça plan 1440 ramazan ayından sonra islam cografyasının gündemini meşgul edecek gibi. white house açıkça haziran sonunda bahreyn'de düzenlenecek "refah için barış, filistin halkı ve bölge için müreffeh bir gelecek" diye reklamı yapılan toplantıyı işaret ediyor.

    evet, yaz cografyamız için bu kez bir kat daha sıcak geçecek. şimdiden dogu akdeniz ve basra körfezi ısındı. siyonist işgal rejiminin faydasını gözeterek 'büyük ortadogu projesi', 'genişletilmiş ortadogu ve kuzey afrika projesi' ile yol yürüyenler bugün yüzyılın zırvasına vardı. ırak ve suriye'den sonra bugünün ortak düşmanı iran.
  • ". . .
    öncelikle şu genel tespitleri, ki bunların çoğu plana dair ilk bilgiler sızdırıldığından beri pek çok aydın tarafından dile getirilmekteydi, yapmakta fayda var.

    güya barış planı

    - israil’in güvenliğini merkeze almaktadır.

    - suriye’nin zayıflatılmasını fırsat olarak değerlendirmektedir.

    - abd yönetimi, kudüs’ün israil’in başkenti olduğunu, golan tepelerinin israil’e ilhak edildiğinin filistinliler tarafından da kabul edilmesini şart koşuyor.

    - geçmişte eşik olarak kabul gören “iki devletli çözüm” önerisini yok saymak için bu planla onu yapısızlaştırıyor.

    - daha vahimi, filistinlileri ülkesiz ve topraksız halk haline getirecek öneriler barındırıyor. filistinlilere, önce adı konmamış azınlık, bir süre sonra eriyip kaybolmalarına yol açacak statüsüz bir konum öneriliyor.

    - filistin halkı üniter israil devletinin inayetine terk ediliyor.

    - bunların karşılığında filistinlilere ve mısır’a mali destek -“rüşvet”– öneriliyor.

    - arap burjuvazisine istikrar vaat ediliyor.

    - planı hazırlayanlar dört yıllık bir süreç içinde filistin halkının bu sürece yakınsanacağını bekliyorlar.

    1980’lerin ikinci yarısından itibaren emperyalizm filistin halkını yalnızca coğrafi olarak değil, ideolojik bakımdan da bölüp parçalara ayırdı. seküler kanat zayıflatıldı, islamcı kanat terörle ilişkilendirildi. iki kanat arasında yaşanan gerginlikler ve çatışmalardan başta israil olmak üzere bölgesel aktörler ve emperyalizm nimetlendi.

    güya barış planı’nın sunduğu mali destek -“rüşvet”- filistin halkının zeminini iyice kayganlaştırabilme potansiyeline sahip.

    islami duyarlılığı olduğunu iddia eden bölgesel güçlerin ve filistin ve çevre ülkelerdeki arap burjuvazisinin güya barış planı çerçevesinde sunulan mali desteğe -rüşvete- tevessül etmeleri ve/veya filistin halkını bu yönde teşvik etmeleri veya filistin halkını buna maruz bırakmaları çok büyük bir hata olur. gelecek dört yılda bütün bunların sınanacağını söylemek falcılık değildir.

    hatırlatalım, deveyi yardan uçuran bir tutam ottur. "

    mustafa türkeş
    https://haber.sol.org.tr/…ris-planinin-amaci-279833
hesabın var mı? giriş yap