• kışın buzz gibi yorganın altına girip yorganla beraber yavaş yavaş ısınmak.
  • tek başına otobüs durağında beklerken, gelen otobüse binmeyeceğini belli etmek için elleri cebe koyup, tripli şekilde uzaklara bakmak.

    ağzına kadar dolu toplu taşımadan inmek için bir durak öncesinden mücadeleye başlamak, inememe korkusu yaşamak. full heyecan.
  • kışın çetin geçtiği memleketlerde geceleyin; sobanın üstündeki güğümlerin,demliklerin suyu kaynatma sesleri ve cızıltıları duyulurken ,sobanın üst kapağındaki delikten tavana vuran ışığının loşluğunda yer yatağında uyumaya çalışmak .
  • pudingli petibör tatlisi.
  • olm nasıl bir kötümsersiniz lan, şuraya yazan herkesin interneti var, kuvvetle muhtemel başının üstünde çatı var, eh internete girecek bir alet edevatı da var, bunları olanın yaşadığı yerde su, elektrik ve kapalı kanalizasyonu da vardır diye tahmin etmek aşırıya kaçmak olmaz. aramızda fakir yok olm, az hayatınızın kıymetini bilin yarın bunu bulamazsınız sonra.
    hayatı boyunca aç yaşayan insanlar var lan dünyada, musluktan akan su görmeyenler var, ben orta halli ailenin orta halli çocuğuyum hiç aç kalmadım anasını satayım, illa arıyorsan su için yarım gün yürümek zorunda kalan annenin çocuğuna o suyu getirip içirdiği anda aldığı zevk var mesela, ben bilmiyorum, buradaki kimsenin de bileceğine inanmıyorum.
    anasını satayım sanki zengin soba ne bilmiyor hiç te püskeviti çaya banmıyor, harbiden paso göte buzlu badem mi zannediyorsunuz zenginin olayını?
  • çifte kavrulmuş bisküviyi çaya bana bana yemek.
    macaron falan halt etmiş. yok böyle bir tat! tabi bisküviyi çayın içinde fazla tutunca düşen parça bünyede derin üzüntü yaratsa da sıkıntı değil. seviyoruz.
  • boş otobüse binmek. tatilde bile bu kadar huzur bulmuyorum.
  • (bkz: avunmak)
  • metrobüste cam kenarı boş koltuk bulmak.
  • metrobüse binerken düşürdüğün ayakkabı tekini yarım saat sonra dönüp almaya geldiğinde hala orada olması ve üstünde teker izi olmaması...
hesabın var mı? giriş yap