• (bkz: kompalsif) (bkz: kompulsif)
    istemsiz bir sekilde zihne giren düşüncelerin sonucu olarak yapilan davranışa deniyor olsa gerek. misal 14.155 kere kapıyı kilitlemedigini sanıp geri dönüp tekrar kontrol etmek. aşşağılık, adi ve şerefsiz oldugu düşüncelerinin beyne sokulma seklinde girmesi gibi.
  • hoşlantı ile bulantı arasındaki ince çizginin tıptaki adı.
  • stres sözcük/teriminin türkçesi zorlanım.
    kompulsiyon/compulsion zorlantı ile karşılanıyor.

    "bir saat vardı, yukarıda güneşin içinde, nasıl bir saat olduğunu düşündüm, bir şey yapmak istemediğiniz zaman, nasıl olup da vücudunuzun sizi onu yapmaya zorladığını, bir çeşit farkında olmamazlık." william faulkner - ses ve öfke

    (ilk giri tarihi: 4.1.2018)

    (bkz: saplantı/@ibisile)
    (bkz: saplantı zorlantı bozukluğu)
    (bkz: kaçınma davranışı anksiyeteyi azdırır)
  • söylenmesi ve duyulması bile itici gelen bir kelime. gıcık oldum. keimlere yönelik böyle bir takıntım -zorlantı -demedim- karşılıyor mu onu da tam bilmiyorum.
    şöyle bir alıntı ile bu başlıktan uzaklaşmak en iyisi.

    sıklıkla görülen takıntılar ve buna karşı gelişen kompulsiyonları sıralayacak olursak;
    1-kirlenme takıntısı: bu takıntıda kişi iğrendiği, tiksindiği ya da korktuğu durumla ilgili aşırı zihinsel uğraşlarda bulunur. örneğin idrar, ter, mikrop, kir, hayvanlara dokunma, kapı kollarının kirlenmesi, hastalık bulaşması gibi. bu durumda zorlantı olarak, aşırı yıkama ve yıkanma, bir şeye dokunmaktan kaçınma, hastalıklara karşı aşırı hassas sorgulamalar, insanlarla temastan kaçınma, dışarıda yemek yemeden kaçınma, evdeki diğer bireylerin temizlenmesi ile uğraşma.
    2-düzenleme takıntısı: eşyaların asimetrik dizilmesi, sıralama hatası, kıyafet uyumu, hizalama hatası. buna gelişen zorlantı, eğik duran eşyayı düzeltme, kıyafetlerde uyum arama, her nesneyi sınıflandırma, ayırma.
    3-dinsel takıntı: dinsel inanışlarla ilgili kaygı, aşırı uğraş, abdest almada yanlış yapma kaygısı, camide küfür etme kaygısı. buna gelişen zorlantı, camiye gitmeme, tekrar tekrar abdest alma, dinsel konuları konuşmama, içinden küfür geçme durumuna karşılık tövbe etme ve sürekli besmele çekme.
    4- zarar verme takıntısı: kendine zarar verme, başkalarına zarar verme, kontrolü kaybedip saldırma kaygısı. buna gelişen kompulsiyon, zarar vermekten korktuğu durumlardan kaçma, kesici aletlerden uzak durma, çocuğunu kucağına almaktan kaçma, ürünlerin son kullanma tarihlerini takip etme, ilaç kutularını saklama gibi.
    5-cinsel takıntı: cinsel içerikli konuşma kaygısı, cinsel organa bakma kaygısı, cinsel fantezi kurma kaygısı gibi. buna gelişen zorlantı, bakmaktan kaçınma, sohbetden kaçınma, cinsel ilişkiden kaçınma.
    6-biriktirme-saklama takıntısı: işi bittiği halde eşyayı saklama, gereksiz nesneleri biriktirme, atamama, çöp toplama, biriktirme gibi.
    7-kontrol etme –denetleme: kapıların kilitlendiğinden emin olma, doğalgazın kapatıldığından emin olma, yemeklerin bozuk olup olmadığını kontrol etme gibi sayılabilir.
    takıntı zorlantı hastalığında yanlış otomatik düşüncelere örnek verecek olursak; kötü bir şey aklıma gelirse kesin kötü bir şey olacak, eğer ben bir şeyler yapmazsam kötü bir şeyler olacak, güvende değilsem büyük bir tehlike beni bekler, birine zarar vermemem için her zaman çok dikkatli olmalıyım, kötü bir düşüncenin aklıma gelmesi ile sanki onu yapmışım gibi geliyor, her şey yüzde yüz tamam değilse rahatlayamam, eğer ben bunları yapmazsam sevdiklerimi koruyamam gibi.
    okb’ de bir eylemle ilgili düşünmek, onu yapmak gibi algılanır. kendilerine ya da başkalarına gelebilecek zararları engellememeye çalışmak ona zarara neden olmakla aynı şey. eğer sonuç üzerinde herhangi bir etkisi varsa sonuçtan tamamen sorumlu olduğu anlamına geliyor. olasılığın düşük olmasının bir önemi yok mutlaka onun başına gelebileceğini düşünürler. eğer bir tehdit varsa onun zararlarını istiyormuş gibi geldiğinden düşüncelerini kontrol etmek zorunda hissederler. bu da daha fazla o düşünceyle uğraşı arttırıyor.
    okb’ deki işlevselliğin bozulması çok dramatik olabilir. panik atakta kişi kendi sağlığı hakkında kaygı duyarken okb’de ilişki halindeki hemen herkesin kendisinden kaynaklı tehdit altında olduğunu düşünür. bu düşünceden kurtulmak için çok fazla zorlantı içinde kalır. kapısını kilitlediğinden emin olmadığı için kilometrelerce yolu geri dönmek için zaman harcayan, çocuklarına zarar vereceğini düşündüğü için saatlerce sebze, meyve yıkayan, tuvaletini yaparken idrarının bir yerlerine sıçradığını düşünen hastanın saatlerce temizlenmeye çalışması,elini gün içinde defalarca yıkayan ve her seferinde çok zaman harcayan, abdestini tam olarak almak için defalarca tekrarlayan, abdest alırken doğru sırayla ya da eksik yapmış mıyımdır diye defalarca tekrarlayan, camide “aklıma küfür etmek geliyor” diye gitmekten kaçınan, ağzından küfür çıkacak diye toplum içinde bulunmaktan kaçınan, aklına gelen her şeyi karşısındakine sormak zorunda hisseden, yeni doğmuş bebeğini boğacağını ya da kucağından atacağını düşünen, sevdiklerine zarar gelmesin diye çok enteresan ritüeller geliştiren birçok saplantı ve zorlantılar sıralayabiliriz.
    saplantı zorlantı hastalığında tedavi olarak ilaç tedavisi ve psikoterapi yapılır. kullanılan antidepresan ile birlikte psikoterapi eş zamanlı yapıldığında daha iyi sonuç alınır.
    psikiyatrist uzm. dr. zengibar özarslan
hesabın var mı? giriş yap