• hakkında yine bir sürü yorum yapılacak fakat adım kadar eminim ki (umarım yanılırım) üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra bir şekilde tarihin tozlu sayfalarına karıştırılacak, olduğu dakikadan sonra birkaç güne kadar üzerinde durulacak olan ve ne yazık ki ne ders çıkarılacak ne de önlem almaya itecek üzücü, düşündürücü ve yeter artık dedirtici kaza/hata artık ismi her ne haltsa o sıfata giren durum.

    çok değil, bundan kısa zaman önce yaşanan diğer tren kazasından sonra yine aynı manzaralara şahit olmadık mı ? yine ortaya bir sürü ahkam kesen kişi çıkıp diledikleri gibi olayı istedikleri yere çekerek bir şekilde haksızken haklı konumuna geçme çabasına girip insanların gözlerinin içine baka baka yalan söyleme ve pişkinlik yapmada hiç ama hiç altta kalmadılar. zira güzel yurdumda iş yapandan çok ağzı laf yapanın değer gördüğü ve başta bulunduğu bir gerçekse eğer, bu olaydan sonra yine tepkilerini göstermeye çalışan insanlar ya susturulacaktır ya da eylemleri her türlü şekilde ne yazık ki bastırılacaktır. ölü sayısı en son 5 denilmekteyken daha birçok cesedin vagonlardan çıkarıldığı haberlerde iletilmekteydi amma velakin ne büyük bir hikmetki ölü sayısının hızla düştüğü ülkemde bu kaza sadece ufak sıyrıklarla atlatılmış bir kaza olarak lanse edilirse hiç ama hiç şaşırmayacağım. daha ilerisi ise diğer kaza tazeyken ardından sorumlu ne kadar kişi varsa hepsinin suçlu olduğuna inandığım bu kazanın oluşu hiç şaşırtmadı. çünkü başına gelen olaylardan ders çıkarmak ve gerekli tedbirleri alıp bir daha yaşanmaması veya yaşanacak olsa bile bunu minimuma indirici çalışmaların hiç yapılmadığı aksine hatanın üzerine hatanın eklendiği bir ülkede yaşıyoruz! hergün karayollarında onlarca insanı kaybediyoruz ve bir allahın kulu çıkıpta gerekenin yapılacağına dair önlemlerin alınmaya başlandığını beyan etmiyor çünkü bununla yaşamaya alışmış ve hayatımızın günlük bir parçası haline gelmiş bir durum. üzülerek söylemek istiyorum ki eğer bu hızla gidecek olursak artık tren kazalarınında kanıksamış ve sıradan bir olaymış gibi bir hale geleceği ülke olma yolunda emin adımlarla gidecek bir haldeyiz. bazı vahim olayların ucu birilerine dokunmadığı müddetçe ne yazık ki gerekli alt yapılar oluşturulup konunun üzerine eğilinmiyor. merak ediyorum bu kazalarda hayatını kaybeden o masum insanlardan biri/birkaçı boş sözlerle açıklama yapıp sırf zaman geçirici beyanatlarla insanları enayi yerine koymak isteyen bazı kesimlerin tanıdıkları olsa idi bu kazalar çok basitmiş, her an yaşanabilecekmiş, allah'ın bir takdiriymiş gibi vb. açıklamalarla geçiştirilip ört bas edilir miydi ? cevabı malum sanırım.

    kaza sonrası suç kime atılacak ? muhalefet kanadı çıkıp hükümeti bir an evvel istifaya davet edecek, hükümet kanadı ise muhalefetin bunu bir siyasi propaganda aleti olarak kullanmaya çalıştığını söyleyecek ve birbirlerine girecekler. olay, yaşanmış vahim ve ders alınası bir kaza üzerine yorumlar yapmaktan, çare bulmak için elele verip birlik olmaktan ziyade daha çok siyasi bir atışmaya dönüşecek. ya o kazada hayatlarını ve yakınlarını kaybeden geride kalmış insanlara ne olacak ? kim kalkıpta bu insanların hislerine ve düşüncelerine tercüman olabilecek ? bu insanlar birbirleriyle atışırken kaybolan senelerin bedelini kim ödeyecek ? kim suçlu damgasını yiyecek ve kimler anasının ak sütü edasıyla boy göstermeye devam edecek ? evet doğru bildiniz suçlu kişi treni kullanan makinist ve diğer demiryolu işçileri, hiç günahı vebali olmayan ise; laf ebeliği yapmaktan öteye gidemeyip konumları itibariyle yanlışlara çare bulmaktansa yanlış yapmaya devam eden tüm siyasi otorite ve o makinistle beraber kazaya sebebiyet verdiklerini düşündükleri/düşünecekleri diğer tüm çalışanları yeteri kadar eğitmeyip insan hayatının giderek ucuzlaşmasına neden olacak hatalar yapmakta üstlerine olmayan sorumlu kişiler. ha bir de haklı isyanlarını söylem/eylem şeklinde ortaya koymaya çalışacak olan duyarllı insanlarda suçlu olacaktır çünkü hakkını aramak, yanlışı gösterip doğruyu istemek benim ülkemde suçtur, affedilemez.

    hiçbir alanda yeteri kadar düşünüp yaşanabilecek bir ikinci olaya çare bulamıyoruz. madrid'de yaşanmış olan tren istasyonu bombalanması olaylarından sonra toplumsal bir hareketle ortaya çıkan tepkinin etkisiyle bir daha böyle bir olay yaşandı mı ? ucu ister kendisine dokunsun ister dokunmasın büyük bir çoğunluk haklarını arayıp, kenetlenerek bu olaylara bir dur denilmesi gerektiğini dile getirdiğinde susturuldu mu ? dayak yedi mi ? azarlanıp itelendi mi ? bunların hiçbirisi olmadı çünkü duyarlı insanların yönettiği ve yönetildiği ülkelerde bunların olması biraz zor. lakin sadece yaşanmış ve birkaç kelime ile yorum yapılması gereken bir kazaymış gibi görmektense artık birilerine seslerin duyurulması lazım, lazım ki iş yapmaya gelenler işlerini yapmalılar laf ebeliği değil.

    bu kafayla gidildiği müddetçe biz daha çok tren devirir ardından da pişkinlik ederiz. hem ne olmuş ki canım ? 70 milyon nüfus nefes alıyor 3/5 kişi eksilmiş sorun mu yani beyler ? yapmayın, etmeyin.
  • 30 milyarlık sistem yok diye öldüler, sonra ne oldu biliyor musunuz? o 30 milyarı sistemlere harcayamayanlar tazminat diye kaç katını ölenlerin ailelerine ödediler... bu arada ölse de suçladıkları o makinist geçen sene sessiz sedasız aklandı,mahkeme suçsuz buldu, adı soner gürkan'dı...
  • ulaştırma bakanlığının sayfasından alınmıştır
    --------------------------------------------------------------------------------
    22.07.2004 tarihinde meydana gelen tren kazasinda hayatini kaybedenlere allah'tan rahmet, yakinlarina başsağliği, yaralananlarada acil şifalar dileriz.
    öneri ve eleştirileriniz için tıklayınız

    tıklayıp kimseyi gitmek istedikleri yere ulaştıramadığınıza göre daha fazla o koltukları işgal etmemenizi öneriyorum yazmamız gereken yere buradan ulaşılıyor.

    web master arkadaşa not: mesajın başındaki tarih de seçebileceğimiz şekilde olsun. bu sayede güncel kazaları pop up bardan seçip önerilerimizi bu şekilde yollayabiliriz.
  • tavşancıl savcsının kem gözlü ineklerin derhal tutuklanarak cezaevine konduğu ve suçluların cezasız kalmayacağını açıklayarak yüreklere su serpmesine vesile olan kaza. burdan ineklere seslenmek istiyorum insan canına kast etmeyi bedava mı sandınız siz!!

    (bkz: yeni başlayanlar için türkiye)
  • bugün itibariyle üzerinden tam 7 yıl geçmiş olan tren kazasıdır. kaza, olduğu zaman gebze'ye, şu an ise dilovası ilçesine bağlı olan tavşancıl köyünde meydana gelmişti. 8 kişinin, 30 milyarlık ats sistemi olmadığı için öldüğü bu kaza, insan canının ne kadar değerli (!) olduğunu bize bir kez daha göstermişti. pamukova'daki tren kazasından 20 gün sonra olması da 2004 yazı boyunca tren kazaları ve demiryolları güvenliğinin konuşulmasına sebep olmuştu. pamukova kazasının gölgesinde kalsa da, sinyalizasyonun önemini göstermesi açısından case study olarak incelenebilecek önemli bir kazaydı.

    ölen 8 kişinin ruhu şad, mekanları cennet olsun.
  • itfaiye müdürünün sadece 6 cesedi ben kendim çıkardım açıklamasına rağmen, usame bin ali yıldırım'ın ben 4 diyorsam 4 kişi öldü şeklinde sinirli açıklamalarda bulunması ile hatırlanacak kaza. ve ardından istifa etmiyorum istifa edecek bir sebep de görmüyorum açıklamasıyla bu kazanın sadece trendeki insanları değil dışındaki insanları da yaralayabileceğini, hatta kör edebileceğini ispatlaması da bu olayın farklı bir yönüdür.
  • kimi dar görüşlü insanların kazanın ardından sorumluları savunmasına, kazadır olur anlayışını benimsemesine rağmen, sorumluların sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle yaşanan tren kazalarının bir diğeri.

    tüm kazalarda olduğu gibi bu kazada da kişilerin suçlanmasının ardından, sorumluların aklandığını düşünenlere...

    kaza makinist hatasından gerçekleşmişse : bu makinistleri işe alan, eğitimlerini veren, psikolojik sıkıntılarını gidererek işlerini daha dikkatli yapmalarını sağlamaları gereken, insani hatalar sonucu kazanın oluşmasını önleyen ek güvenlik önlemlerini alması gereken (örneğin ışık ihlalinde trenin otomatik frenleme sisteminin devreye girmesi), gecikme ceza sistemi ile kuralları ihlal etmek zorunda bırakan ölen yolcular değildir. burada makinist hatalarının oluşmasından da yetkililer sorumludur. çünkü o makinistleri görevlendiren, o görevi sorunsuz yapması için koşulları oluşturması gerekenler yetkililerdir. kısaca kazanın makinist hatası nedeniyle olması yetkilileri asla ve asla aklamaz. örneğin bir otobüs firması şöförüne dinlenme imkanı vermeden 24 saat boyunca direksiyon sallaması talimatı verdiyse, yada sürücülüğü yeterli olmayan bir şöföre otobüs teslim etmişse, sorumlu şöförden öte firmadır, bu kararları alan, bu olumsuz koşulları oluşturan yetkililerdir.

    kaza sinyalizasyon veya makas kontrol merkezinden kaynaklandıysa : aynı şekilde bu merkezdeki insan merkezli hatalar, bu insanların eğitimi ve psikolojik durumu yeterli hale getirildiğinde önlenebilmektedir. ayrıca otomatik kontrol sisteminin birbirine doğru aynı rayda yol alan iki treni tespit edip gerekli uyarıyı yapamaması, otomatik frenleme sistemini çalıştıracak yeterlilikte olmaması sistemin eksikliğini göstermektedir. trende herkes cep telefonuyla konuşarak yolculuk yapabilirken, bu durumun sistem tarafından tespit edilip makinistlere en azından cep telefonuyla bildirilememesi sistemin eksikliğidir. bu aşamadaki tüm insan veya sistem merkezli hatalardan yetkililer sorumludur. kazanın bu sebeplerle gerçekleşmesi sorumluları aklamamaktadır.

    bu kazaya sebep olduğu düşünülmeyen tren, ray vs gibi unsurlar da yetkililerin sorumluluğundadır.

    kısaca makinist hatası, makasçı hatası veya sistem hatası. tamamı yetkililerin sorumluluğundadır. çünkü yolcular makinisti tanımaz.ş yolcular makasçıyı tanımaz. yolcular kurumu bilir. ;yolcular kuruma güvenir. ve bu kurumda ister insani hatalardan dolayı ister sistem hatasından dolayı kazalar oluyorsa, gerekli eksiklikleri, gerekli eleman seçimini, gerekli psikolojik ortamı, gerekli ek güvenlik önlemlerini almayan yetkililer birinci sorumludurlar.
  • ulaşım olayını beceremediğimizin artık ayyuka çıktığının açık ve üzücü, hatta utandırıcı ispatıdır...
  • türkiye'deki ikinci büyük tren kazası.... ne tesadüftür ki hata yine makinistte... ilk makinistler hapiste, ikincilerin biri morgda, biri diğerlerinin yanına yolcu...
    (bkz: allah'ım neydi günahım)

    bir başka deyişle, "hata aramak için birkaç kaza beklemek ve "hata makinistte" diyerek peşin cevaplılığın sınırlarını zorlamak yerine, neden hala 1940'lardaki raylar yenilenmiyor ve önlem alınmıyor" diye sordurtan kaçınılmaz olay... (bkz: arkası yarın)
hesabın var mı? giriş yap