• "aylardır dışarıdan yemek yemiyorum, bi sipariş vereyim" deyip 45 tl'ye 1.5 iskender almış ve kuş kadar iskenderle doyamamış bir insan olarak bunu en iyi ben anlarım.

    edit: istediğim şey iskenderdi, iskenderden daha çok "ikram" adı altında ıvır zıvır vardı. aslında bu olay tamamen o ürünleri "ikram" adı altında müşteriye ittirmekten ibaret. ikram dediğin şeyin ücreti olmaz. mantığı budur zaten. ama bizde çakal esnaf ürünü küçültüp ikramı kaktırıyor. bu zorla ikramı satarak parasını almaktır ve bunun adı da şerefsizliktir.
  • tam güzel bir başlık okuyup hak veriyorsun
    çat birileri alta gelip laf sokuyor tüm hevesimiz kaçıyor
    tarım hayvancılık ülkesinde buğday artı et bu
    neyin eurosu?
    kazıkçı esnaf kendisi gelip kendini savunsa anlarım da
    gariban öğrenci kılıklı gelmiş kazıkçı esnafı savunuyor
  • bir yemeğe 50 lira versem dahi dışarıdan söylediğim ya da dışarıda yediğim hiçbir şey doyurmuyor artık. porsiyonlar kuş kadar kaldı, kalite iyice düştü.
    çok değil bundan 7-8 sene önce dışarıda 15 liraya çok sağlam yenirdi. bugün 70-80 lira verseniz aynısını ancak yersiniz.

    edit: beklediğim dingo da damladı mesaja. maaşlar yerinde mi saydı diyor. bu kafayla ufacık dürümü 100 liraya yedirirler sana. onu yemek için de bir gün çalışırsın aslanım.
  • bu başlıkta ''ona para vereceğine git evinde şunu şöyle yap'' diyen bütün tipler donanımhaber ölücüleridir, istisnası da yoktur.

    aynı adamlar ne zaman otomobilde ötv tartışması açılsa '' indirimi anca rüyanızda görürsünüz, bak şu kıçı kırık 10 yıllık megane 80.000 tl'ye düşmüş, alım fırsatı! '' diye saldırır.

    bu tiplerin yaşlı halleri de '' cebinde akıllı telefon var işte nereye ekonomi kötü diyorsun? '' diyen tiplerdir, sadece şu anda görece gençler.

    hak ediyorsunuz lan. bu ekonomiyi ve bu dipteki hayat standartlarında sürünmeyi hak ediyorsunuz. bir dürüm döner 8000 tl olsa yine aynı şeyleri yazarsınız. problem şu, sizin hak ettiğiniz her şeyi biz de yaşıyoruz maalesef, tek derdim bu. yoksa sizin durumunuza 1 gram üzülmem.
  • adam, başlıkta parmakla bir yer işaret ederek, bir şeylerden şikayet etmeye çalışıyor.
    altındaki andavallar ki; bunlar benzini hep 50 tl alan tayfa galiba, parmağın şeklini, biçimini konuşuyor.
    parmağa bakmayın, işaret ettiği yere bakın.
    parmağın işaret ettiği yeri görün ki, sizden bir b.k olmaz ama bari çevrenizdekiler ve gelecek nesilleriniz aydınlanır.
    siz evde dürüm yapmaya devam.
  • yazar dürümün içine yeterli malzeme koyulmamasından şikayetçi, bu yüzden bu kadar paraya rağmen doyamadığından dem vuruyor; abiler gelmiş tavuk döner ye diyor. desek ki memlekette su yok, bu abiler yine çıkar gelir deniz suyu için amk çok abartıyorsunuz der.
  • bu yüzden dışardan yemek yemeği bıraktım. paramızla rezil oluyoruz amk.
  • tavsiyeleri görünce aklıma donundan mendil yapan adam geldi.

    en ufak farkınız yok o adamdan.

    video

    (bkz: götünün donundan bez yırtıp peçete yapan amca)
  • birisi gitmiş hemen tl’yi euro’ya çevirmiş, öbürü gitmiş evde yap ye demiş, diğeri dışarıda yiyenlere mal demiş. siz ne çeşit bir ürünün mahsulünüz? aynen lan çok mantıklı bir şey hakkaten evde adana kebabı ya da döner yapmak. süper zekalısınız.

    fiyat kısmı işletmeye göre değişiyor diyeyim.
  • çift lavaşa sarsan bile doyurmuyor. doğrusunu söylemek gerekirse bildiğiniz standart dürümle anca sigara altlığı yaparım bu zamanda. ölmüşüz ağlayanımız yok.

    /karışık kafaların hayata tutunma yarışı bu/

    öyle işte.
hesabın var mı? giriş yap