• ilk günden son gününe kadar desteklediğim olay. ne bekliyordunuz ki ? sen ülkede adaleti sağlamazsan halk da seni kaosla cezalandırır. kaosta yağma, hırsızlık, mala zarar verme vs. durumlar gayet olağan.
  • acil müdahale edilmeli, bm toplantıya çağrılmalıdır. demokrasi orada ayaklar altındadır. kitle imha silahları olabilir. uluslararası kamuoyu endişeli bir haldedir. dünya gündeminide gereksiz yere meşgul etmektedir. oraya gerçek demokrasi getirilmelidir kısaca abd, dünyadaki masum ülke ve halklarına yaşattıklarını yaşamadan asla sona ermemelidir.
  • haydi amerikan ordusu! tüm ortadoğuya barış getiriyordun, şimdide kendi ülkene getir
  • beyler 2 haziran oldu neden hala 30 mayıs başlığında konuşuyorsunuz ben bi şeyler mi kaçırdım.
  • belki bu kadar entry içinde yazan olmuştur ama:
    matrix filminde morpheus, neo’ya matrix’i tanıtırken şöyle bi cümle kuruyor:
    (martix’e bağlı yaşayan insanlar için) “- kimisi matrix’e o kadar umutsuzca bağlı ki; ondan çıkmamak için seninle ölümüne savaşmayı dahi göze alacaktır.”
    burada yağma, mala zarar ve yangınları görüp çılgınca aleyhte yorum yapanları görünce bu replik geliyor hep aklıma. bu insanlar, dinozorlardan kaçarak neslini sürdürebilen,atalarımızın bozulmamış temsilcileri. isterler ki; hava karardığı anda kutularına kaçsınlar, ölümlere ağlasınlar, ölümlerine ağlansın.
  • amerikanın biraz kendi iç işleriyle uğraşmaya fırsat bulması açısından protestoları olumlu buluyorum. yok öyle sürekli okyanusun öbür ucunda oturup buralara demokrasi getirmek, karıştırmak, silahlandırmak. biraz da kendi önünden ye böyle işte.
  • bir insan evladı öldürüldü. en azından herkes bu fikir etrafında birleşebiliyor. insanlık için hala umut var.

    canına kıyılan bir insanın anısı; yakıp yıkarak onurlandırılamaz.

    gösterilerin fikirsel tabanı ırkçılıktan, gelir adaletsizliğine kaymış gibi görünüyor. istihdamın dışına itilen, hayat standartları düşen insanlar gerçek sorumlulara ulaşamadıkları zaman; kendi zihinlerinde yarattıkları ya da hayal güçlerinin dışarıdan beslenmesi sayesinde oluşturdukları "ulaşılabilir" düşmanlara yöneliyorlar.

    göçmenler ya da yerleşik yapı tarafından "oralı kabul edilmeyenler", bozulan ekonomide genellikle ilk hedef oluyorlar maalesef.

    beyaz tenli kişi işsiz kaldığı zaman; dünyanın öbür ucunda yürütülen rant savaşlarına akan milyarlarca dolar paranın hesabını sormak yerine, işsizliğinin sebebini koyu tenli komşusu olarak görüyorsa, daha çok kan dökülür.

    arabaların üzerine sıçmak ya da insanları kılıçla kovalamanın, sorunları çözmekten çok büyüteceğini insanların hala görememesi çok üzücü.

    aylar öncesinde bir sinema filmi üzerinden "öteki" insanların durumuyla ilgili gözlemlerimi aşağıya bırakmak istiyorum.

    --- spoiler ---

    (bkz: #97241247)
    --- spoiler ---
  • az önce abd'de yaşayan bir arkadaşım aradı. kendisi siyahi zenci ve 'nigaa'dir. ekşide yazılanları görünce aklımız başımıza geldi dedi. haklıyken haksız olmuşuz dedi. biz tam bir madır fakırmisiz dedi. türkiye'deki demokrasi sevdalılarına söyle bundan sonra namlulara gül takacaz dedi. sonuna da sincerely dedi.
  • gittikçe amacından saptı beklendiği gibi. işte bu yüzden böyle kalabalık protestolar iğrençtir. kaos düzen getirmek için kullanılabilen bir yöntem değil yani şimdi illegal olan tüm gruplar, devlet oluşumuna karşı olanlar topyekün sokaklarda. hırlısı hırsızı kendi düzenini getirmeye çalışan aptal oluşumlar.
    güvenlik güçlerinin yanındayım, bunları umarım yola getirir çünkü burda hak arama denen bir mevzu yok artık (ama inşallah onlarda merhametli davranır.)belki öyle başladı ama iş raydan çoktan çıktı.
    üstelik ırkçı söylemler yüzünden, küfür hakaret yüzünden kimse öldürülmemeli evet ceza alır ama katledemez o kişinin malına el koyamaz yakıp yıkamazsınız.
    yağmacılar kaldırımı söküyor, iş yerini korumaya çalışanlara zarar verip öldürüyor, mallarını çalıyor. bu ne yaaa, rezalet çirkinlik, ben ırkçılığı protesto için çıksam böyle bir ortam içinde bulunduğumu fark etsem kusar evime dönerim, ne fayda gelecek bunlardan üstelik pandemi var... üzülüyorum böyle vahşileşmiş insanlara. bu kalabalığa bir fitne atın uuu doğru yanlışı analiz etme mekanizmaları zaten çöktüğünden yerler birbirlerini.
    gerçek ırkçılığı protesto edenler sokaktan çekilse ya da ayrılsa bu yağmacılardan bu sayede saflıklarını koruyabilirler belki, bu şekilde hiçbir haklılıkları kalmadı gözümde. kusura bakmayın ırkçılığı protesto eden abdliler, üzgünüm ve maalesef düşünceleri öldüremezsiniz ırkçılık hiç bitmeyecek diğer türevleri gibi acı ama gerçek.
  • işsizlik meselesi çok yanlış anlaşılıyor bence. normalde işsizlik yerlerde sürünürken covid-19 geldi ve tedbirler alındı. bunun üzerine çoğu yerde şirketler elemanlarıyla anlaşarak ayrıldı, bu süreçte çalışmayan şirketinden değil devletin kasasından maaş sağlanıyor bu insanlara. bu kadar kapitalist bir devlet olmasına rağmen bizdeki gibi öcü bir şey değil işsizlik maaşı. hatta bazı az maaşa çalışan elemanların işsizlik maaşı çalışsalardı kazanacaklarından fazlaymış: https://www.cbsnews.com/…ares-act-earn-more-income/
    üstüne bir de her vatandaşa trınk 1200 dolar saydılar.

    bu tedbirler yeterli mi bilinmez ama olağanüstü durum olduğunu anlamayandan hayır gelmez. bir kaç ay sonra geri döneceklerdi işlerine (mesela kaynanam işsizlik maaşı alıyor ama ülke bırakırlarsa geriye ağustos’ta işe devam edecek)

    zaten virüs tehlikesi geçmeden 276376373 kişilik toplaşmalar yapmaya bu kadar meraklı olanlar, bir iki hafta önce rednecklerle “ekonomiyi kapatmayın” yürüyüşlerine katılabilirdi. aksıra tıksıra çalışmaya devam ederlerdi işte. arada ölenlerden kalan işleri de aralarında paylaşırlardı.

    gelir adaletsizliğini de halkın çoğu bir gün köşeyi dönerim umuduyla kendi destekliyor.
hesabın var mı? giriş yap