ürkütücü
-
(bkz: ürkünç)
-
[karanlık ağaçların olduğu taraftan evin doğusuna doğru tuhaf bir çığlık sesi geldi. okulda kaldığım akşamlar da duymuştum bunu ve ilk önce köyün delisi filan bağırıyor sanmıştım. çok tiz çıkan ve düzenli aralıklarla tekrar eden bir sesti: huu. huu. huu. sanki eski yaşantısında melankolik bir otobüs biletçisiymiş gibi. (...) ardımızdaki karanlıklardan ses gene geldi, ürkütücü ve aptalcaydı. conchis yavaşça beşe kadar saydı* ve elini kaldırdığında ses gene geldi. sonra yine beşe kadar ve yine ses.
"ne bu?"
"otus scops. ishakkuşu. çok küçüktür. yirmi santim bile yoktur. şu kadar işte."] john fowles - the magus
(bkz: ürkütmek) -
doğrusu ürkünç, ürküntülü olan sıfat.
ürküntü ürkme duygusu, tevahhuş. (isim)
ürkünç ürkme, çekinme duygusu veren. (sıfat)
ürküntülü ürküntü veren. (sıfat)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap