• sicillerin epey bir kismina toplu bicimde ulasiliniliyorsa da, hala bir cogu anadolunun dort bir yanında daginik haldedir: sehirlerdeki arkeoloji müzelerinde, kütüphanelerde vs. toplu olanların buyuk bir kismi bir kac yil öncesine kadar milli kutuphanedeydi. bunlar simdi osmanli arsivine devredilmislerdir.
  • şeriyye sicillerine ayrıca kadı sicilleri de denilmektedir. ilk zamanlarda her ilin müzesinde tutulan kadı sicil defterleri, daha sonra istanbul dışındaki illerin sicilleri milli kütüphane'de , istanbul sicilleri ise istanbul müftülüğünde olmak üzere biraraya toplanmıştır. yakın zamanda sicillerin mikrofilme çekilme işlemi tamamlandıktan sonra diğer bazı kütüphanelerde de bulunabilmektedir. örneğin isam kütüphanesi, bursa şehir kütüphanesi (bursa şehrine ait kadı sicillleri) gibi.

    siciller talik kırması ismi verilen yazı tipi ile yazılmıştır, ve osmanlı sosyal tarihi için çok değer taşıyan kaynaklardır. diğer arşiv belgelerinden önemli farkı direkt devlet görevlileri tarafından arşiv amaçlı, ve direkt devletin söylemi olmak üzere tutulmamış olmalarıdır. sicillerde kaydedilen ferman vs.'nin dışında kadı mahkemesinde görülen davaların özetleri vardır. davalar kısaca özetlenir, sanıkların ve şahitlerin ifadeleri kaydedilir. sicillerin doğası gereği çoğunlukla kadının dava sonucu verdiği karar yazılmamaktadır. bazı zamanlarda özetin ötesinde mahkemedeki insanların konuşmaları aynı şekilde kaydedilmiştir. siciller bu yüzden osmanlı gündelik hayatının araştırılması açısından büyük önem taşırlar.

    şeriyye sicilleri ile ilgili çalışmalar çok eski tarihlere dayanmamaktadır, özellikle son 10-20 yılda yoğun olarak çalışılmaya başlanmıştır. son dönemlerde bazı üniversitelerimizde yapılan tezleri incelediğimizde bazı yüksek lisans tezlerinin sadece bir sicil defterinin transkripsiyonu olduğunu görebiliriz.

    osmanlı tarihçileri tarafından çalışılması bahsettiğimiz üzere yenidir. bu alandaki öncü çalışmalardan birisini ronald jennings yapmıştır. jennings 16. yüzyıl sonlarında kayseri'yi konu alan doktora tezinde tamamen sicilleri kullanmış, osmanlı sosyal tarihinde o güne kadar çok işlenmemiş konuları ayrıntılı bir şekilde incelemiştir. özellikle kadınların günlük hayattaki rolü ve ekonomik alandaki faaliyetleri üzerinde önemli saptamalarda bulunmuştur. daha sonra başta haim gerber ve suraiya faroqhi olmak üzere siciller tarihçiler tarafından etkin bir biçimde kullanılmaya başlanmıştır. başta ekonomik konular, kadınların sosyal hayattaki rolü, şehir tarihi, gündelik hayattaki gelişmeler gibi konularda artık çok fazla kullanılmaktadır.
  • osmalılar'da mahkeme kayıtlarına verilen isim.
  • sadece tarih ya da hukukla uğraşanların değil restorasyoncuların da esas kaynaklarındandır. bir yapının şeriyye sicillerinde yer alan kayıtlarına göre mülkiyet durumu, mimari özellikleri, bulunduğu çevredeki diğer yapılaşmaya ilişkin bilgiler öğrenilebilir. bilhassa vakıf eserleri hakkında geriye dönük yapılan çalışmalarda sicillat önemli bir yer tutmaktadır. şeriyye sicillerinde yer alan bilgiler restütisyon projesine ışık tutar.

    ayrıca hakikaten okuması pek zevklidir. can sıkıntısına birebirdir.
  • (bkz: ben şeriat için götümü kaldırmam)

    şu adresten bakılabilen sicillerdir: http://www.kadisicilleri.org/
  • osmanlı arşivlerinin biran önce açılıp incelenmesi gerekilen belgeler.
  • aile trajedileri bile bulunabilir bu sicillerde. mesela;

    pabuççu ali denilen gaddar kocanın, yemek yemek için oturmak istemeyen karısını dövmesi. dövülen kızcağızın annesinin kadıya giderek şikayette bulunması. sonrasında da pabuççu ali'nin mahkeme huzurunda "avratımı işbu günden sonra muhkem (sağlam şekilde) darb ederim on iki yerde[n] başın yararım ve hem katl ederim" demesi:

    http://www.kadisicilleri.org/…usk009&bsm=usk009b231

    bu dövülen ve tehdit edilen kadıncağıza sonra ne oldu çok merak ediyorum. yazık lan, hiç değişmemişiz.
  • divandan o bölgeyle ilgili alınıp şehir-kaza vb. yerlere gönderilmiş buyruklardan, evliliğe, sahipsiz tarlaya giren ineğe kadar her türlü karara ulaşmanın mümkün oldupu arşiv belgeleridir. xvı. yüzyılın ortalarına kadar gayet okunaklı, inci gibi tutulmuş belgelerdir. bu tarihten sonra gelişi güzel bir halde tutulmaya başlanmıştır. bu durumu göz önüne alarak liyakatsiz ve beceriksiz kişilerin elinden çıktığı anlışılmatadır, kemal paşazâdelerden, tokadî lütfilerden kendi yazdığı yazıyı okuyamayacak medrese mezunlarının eline düşen bir devletin hukuk kayıtlarıdır.
hesabın var mı? giriş yap