• not: 2 yıl önce verilmiş pear uktesi.

    tomris uyar'ın 1976-85 yılları arasında elele dergisinde yazdığı aylık yazıların handan inci tarafından toparlanmasıyla yayınlanan kitap. yky'nın tomris uyar bütün yazıları kitabının son bölümünü oluşturur. bağımsız yayımlanma tarihi 2015. tomris uyar burada gündökümü, öykü ve denemenin dışında kendini popüler bir derginin kadın okuruna uyarlamaya çalışmış, başka bir yazım ortalaması tutturmuştur. burada yine edebiyatçı, ama biraz aktüalite ve magazinci, biraz gazeteci ve özenli bir eğitici katkılı yazar olmuş.

    [oysa "melal", bu tür çırpıştırma kederlere taban tabana aykırı bir duygu. yaşamın katılığı karşısında duyulan ince bir usanç, bezginlik, süregelen ve sürgit bir hüzün duygusu. (...) yergici amerikalı yazarlardan kurt vonnegut jr. şöyle diyor son romanında: "aşk tükenebilir, ama incelik yürürlüktedir."] tomris uyar - aşkın yıpranma payı

    [not: orhan veli'nin bu güzelim dizeleri "gemliğe doğru tam denizi görecekken" bir trafik levhasında yer alıyordu. hangi hoyrat eller sildi, karaladı onları?]

    "jim bana asla güzel çiçekler getirmez
    jim yalnız geçen saatleri asla şenlendirmez
    neden ona çıldırasıya tutkunum bilmem"

    "mengü* kendi sanat dalında, yani "tiyatro resimleri" diye de tanımlayabileceğimiz unutulmaz afişleri yaratmada, dünyada tek sanatçı."

    "sait sökmen gine konakri doğumlu. annesi afrikalı bir kabile reisinin kızı, babası bir türk tüccar. aile iskenderun'a göçtüğünde sait 11 yaşındaymış. türkçeyi o yaşta öğrenmiş. gitar çalmış, hamallık, bisikletçilik gibi çeşitli işlere girip çıkmış. bu arada o dönemde 9 yıl süren konservatuar öğrenimini 6 yılda tamamlamayı başarmış. sait sökmen'i 1970'e kadar devlet bale'sinde sergilenen bütün oyunlarda baş dansçı olarak görürüz. özellikle giselle, satranç, kuğu gölü balelerinde büyük ilgi uyandırmıştır." tomris uyar - aşkın yıpranma payı

    "bence kadın mimarisi bir başyapıt güzelliğindedir. konuyu baletik açıdan koyacak olursak, geniş kalçanın yarattığı teknik dönüş olanaklarından doğurganlıkla yaratıcılığı aktarabilme yetisine kadar çok değişik planlarda estetiğin boyutlarını genişletir. klasik balede "yıldız" kadındı, erkek onu destekleyen, ön plana çıkmasını sağlayan yardımcı bir öğeydi yalnız. oysa modern dans kadın-erkek ayrımı gözetmez, erkeğe kadınla eşit olma hakkını tanır. inanmayacaksın belki ama tiyatrodaki "zenne" balede baştan beri ters anlamda geçerli olmuştur. tiyatroda kadının rolüne erkek çıkarken balede erkek rolünde kadınların dans etmesi geleneği vardır." sait sökmen (aşkın yıpranma payı'nda)
hesabın var mı? giriş yap