• "the night of counting the years" adıyla da bilinen, 1969 yapımı bir mısır filmi. yönetmeni shadi abdel salam, yapımcısı roberto rossellini.

    2013'ün eylül ayında gelişen ülkeler film festivali sayesinde izlediğimiz filmin tanıtımında şu bilgiler yer alıyordu:

    "bugüne dek yapılmış en iyi mısır filmi sayılan "mumya", gerçek bir hikâyeye dayanmaktadır.

    1881 yılında değerli eserler piyasada görülmeye başlanınca, kadim hurabat kabilesinin efsanevi kral mumyalarının saklı olduğu deyr el-bahri’yi gizlice talan ettikleri ortaya çıkar. kabilenin antikaları satmak dışında pek bir geçim kaynağı yoktur. bu durumsa onları mısır hükümeti’ne bağlı eski eserler dairesi’yle ihtilafa düşürür.
    -------------------

    senaryoyu okuduktan sonra roberto rossellini projede adının yer almasını kabul eder. şadi abdül selam’ın filmi 1969 yılında tamamlanır. ancak bu sinemasal ziyafete ulaşmak 1970’lerden beri çok zor hâle gelmişti, tâ ki film, martin scorsese’ye âit dünya sinema vakfı tarafından restore edilene dek. film mısır kültür bakanlığı’nın da desteğiyle dünya sinema vakfı tarafından 2009 yılında cineteca di bologna l’immagine ritrovata laboratuarı’nda restore edildi."

    kısa tanıtımda da ifade edildiği gibi, filmin konusu 1881 yılının mısır'ında geçer; deyr-el bahri civarında yaşayan kadim hurabat kabilesi, yaşadıkları dağlarda antik mısır firavunlarının mezarlarına ve sırlarına bir nevi bekçilik etmekte, yaşamlarını onlar sayesinde sürdürmektedirler. yüzyıllar boyunca nesilden nesile aktarılan görevleri, zincirin o tarihteki halkasına teslim edildiğinde ve kabilenin selâmeti adına gerekenin yapılması icab ettiğinde sırrın yeni sahibi bu ağır yükü taşıyamaz, vicdan muhasebesi yakasını bırakmaz.
    öte yandan, eski eserler dâiresi 21. hanedanın kayıp mezarlarını bulmak için harekete geçer, elden ele dolaşan ve ülke dışına kaçırılan antik parçaların kaynağının peşine düşer, olaylar gelişir...

    film, yaşadıkları toprağın eski sahiplerinin mezarlarına maddi manevi bağlı olan hurabat kabilesinin ikilemini ve onları bu yola iten şartları ele almaktadır; kabile büyüklerine karşın vicdan muhasebesini tetikleyen ise manidar bir şekilde horus'un gözü olur. ve filmi izlerken, "eski kabilelerin bildiği ve bekçilik ettiği ne sırlar vardı kim bilir?" düşüncesi akıldan geçer.

    ~filmde luxor ve civarının o yıllardaki görünümü ve antik heykellerin ihtişamı etkileyicidir. keza kabilenin farklı mezar taşları da.

    ~murad karakteri "the mummy"deki beni'ye ilham olmuş gibidir. ki filmde "the mummy"e ilham olduğunu düşündürten birçok ayrıntı vardır.

    ~onca ağır lahitin kolayca taşınması ve o zamanın vapurlarıyla nakli mantık dışı gelir ama, kabilenin kumsalda bekleyişleri ve lahitlere sessiz vedaları oldukça hüzünlüdür.

    filmin not almaya değer replikleri de vardır:

    "hatıralar sadece iradeni kırar."

    "zulüm görmüş bir zihin bir daha asla sükûn bulamaz."

    fakat bu nâdîde film festivalde berbat bir alt yazıyla gösterilmiştir maalesef. çevirisi yapılmayan diyaloglar, ilgili cümleden önce ya da sonra gelen kayık alt yazılar izleyenin sabrını zorlamıştır.

    (başlık hanging rock uktesiydi)
hesabın var mı? giriş yap