• (bkz: mal)
  • "it is ok to believe in something and still not live up to it" demistir wilson bir bolumunde sevgili dr. house'a bu konu ile ilgili.
  • günahlarının cezasını çektikten sonra cennete gideceğine inanan insandır.
  • cesur biri olsa gerek.
  • inanç bağlamında bomboş bi insandır, eğer ataları (veya büyüdüğü ortamdaki insanlar) inançsız olsaydı, o da inançsız olacaktı muhtemelen

    bu insan kesinlikle gelenekçidir, inancını mantığıyla değil çevresinden gördükleri ile destekler ve bu nedenle (eğer dini detaylarda çok ısrarcı olursa) yobaz damgası yer. bunun nedeni kolay ibadetleri tercih edip, zahmetli olanlardan vazgeçmesidir mesela; sadece bayramlarda namaz kılar veya kurban kesimi ile ilgili fetva verir (çünkü kendisi kurban keser) ama namaza sıra gelince "emekli olunca kılarım" * veya "namaza gerek yok, zaten beni kime sorsan "iyi" der, cennete giderim olum ben" der

    "en iyisi gelenekçi kalıbından çıkıp ibadet etmesi veya cesurca davranıp "ben ateistim" demesidir" de diyemicem çünkü, gerçek dindar ve ateist düşünerek inanandır, koyun olan değil
  • dünyada yaşanan, aklınıza getirebildiğiniz bütün kötülükleri, haksızlıkları düşünün. savaş bölgesinde bir lokma ekmek için tacize uğrayan çocuk yaşta kızlar, para için istemedikleri halde başkalarına satılanlar, tecavüze uğrayıp üstüne töre cinayetine kurban gidenler, savaşlar, savaşlarda yapılan bizim göremediğimiz daha nice pislikler, haklının değil de güçlünün ağır bastığı dünya, herkesin eşit doğdugu yalanı altında sakat dünyaya gelenler, dilenmesi için sakat bırakılanlar. bunlar aklıma gelenlerden sadece birkaçı. belki yüzde biri bile değil.

    kimseye kaldırabileceğinden fazla yük yüklenmezmiş. 10 yaşındaki kız bir lokma ekmek için uğradıgı tacizi nasıl kaldırabilir? doğuştan sakat olan birisi arkadaşları gibi doyasıya koşup oynayamamayı, onların kendisine acıyan gözlerle bakışını nasıl kaldırabilir? dilenmesi için sakat bırakılan bir çocuk bu hainliğe ömrü boyunca nasıl katlanabilir.

    buradaki insanların birçogu dünyaya şanslı gelenlerden. bizi ölesiye seven, bizim için her türlü imkanını kullanan ailelerimiz oldu. babam üniversiteyi rahat okumam için hiç düşünmeden 20 yıllık evini satılığa çıkarmıştı. bir de çalışmak zorunda oldugu için okulunu bırakanları düşünseniz?

    allahın varlığını inkar etmiyorum bende.şüphesiz ki allahın gücü her şeye yeter değil mi? tek hareketiyle bütün kötülükleri, kötüleri, haksızlıkları ortadan kaldırabilir. peki her şeye gücü yeten bu kudretli allah neden seyretmekle yetiniyor?

    herşeye gücü yeten allah, gücü yettiği halde kötülüklere müdahale etmiyorsa, ben de ona tapınmayı reddediyorum. son söz theatre of tragedy 'nin and when he falleth adlı eserinden gelsin.

    e:boynunuza taktığınız o haç, sadece bir süs mü yoksa gerçek bir hıristiyan mısınız?
    k:evet, inanıyorum.
    e:o halde bir an önce çıkarmanızı emrediyorum! ve bir daha bu kale içinde takmayın!
    [filmin bu sahnesinde, prospero eğittiği şahinin beyaz bir güvercini yakalayıp öldürerek önlerine atmasını kıza gösteriyor]
    bir şahinin nasıl eğitildiğini bilir misin, canım? gözleri dikilir. geçici olarak körleştirilmiş bir halde "tanrı"sının gereksiz emirlerine sabırla boyun eğer, ta ki kendi iradesi bastırılana ve itaat etmeyi öğrenene kadar-aynı sizin tanrınızın size haçlarla yaptığı gibi.
    k:haçımı çıkarttırdınız çünkü rahatsız oldunuz bundan-
    e:kimsenin rahatsız olduğu yok. sadece bana saygısızca geliyor...uzun zaman önce ölmüş bir sembolü taşımak.
    atalarım onu bulmaya çalıştı, ve yaratıcımızdan bizi ayıran kapıyı açmaya.
    k:ama tanrıyı bulmak için kapılara ihtiyacınız yok ki. eğer inanırsanız..
    e:inanmak mı?! eğer inanıyorsan aptalsındır. bu dünyada etrafına bakıp da bir iyiliği yöneten bir tanrının varlığına inanabiliyor musun? kıtlık, veba, savaş, hastalıklar ve ölüm! onlar dünyayı yönetiyor.
    k:ayrıca sevgi, yaşam ve umut da var...
    e:çok az umut var, seni temin ederim. eğer sevgi ve yaşamın bir tanrısı var olduysa bile... çok uzun zaman önce öldü. burada birileri...birşeyler bizi yönetiyor.
  • deist degildir. deist insan tanri fikrine inanir, herhangi bir dinin tekeline almaya calistigi tanri fikrini (yehova olsun, ra olsun, allah olsun) reddeder.

    (bkz: kendimden biliyorum)
  • bütün müslümanlar bu tanıma uyar. sorarsanız hiç gerçek müslüman yok çünkü .
hesabın var mı? giriş yap