• 1914 doğumlu macar piyanist. yumuşak ve vurgulara özen gösteren, çok keyif verici bir stili vardır. maalesef türkiyede kayıtlarına ulaşmak pek kolay değildir. zaman zaman trt3te dinleme fırsatı bulunabilir, genellikle beethoven yorumlarına yer verirler ki bunlar kesinlikle çok değerli kayıtlardır. beethovenin 1. piyano sonatını ve üçüncü konçertosunu kesinlikle kendisinden dinlemelisiniz sevgili sözlükseverler.
  • her beethovenseverin mutlaka dinlemesi gereken bir piyanist.
    özellikle sonatlar söz konusu olduğunda bugün iki tip beethoven yorumuna ulaşabiliyoruz kanaatime göre:

    1) özellikle yirminci yüzyılın ilk yarısında kalma, daha klasik ve sade bir uslupla çalınanlar ( ki wilhelm kempff bu ekolün zirvesidir)

    2)başını rus ekolünden yetişen piyanistlerin çektiği çağdaş yorumlar (burada da sviatoslav richter favorimdir)

    annie fischer bu ikisinin ortasında, çok güzel bir yerde duruyor. kempff'in sadeliği yok ama parçayı fazla da zorlamıyor. ritmlerle fazla oynamadan, abartılı vurgulara kaçmadan, incecik bir dantel işler gibi özenle her notanın üstünde durarak çalıyor. bölümler içindeki alt bölümlerin her birine kendine has özellikleri ile yaklaşırken, ortak temaları da sürekli vurgulayarak parçanın iç bağlantılarını göz önüne sermeyi ihmal etmiyor. düşüncenin gelişimini rahatlıkla takip edebiliyorsunuz.

    hem beethoven müziği üzerine, hemde klasik müzikte yorumculuk müessesesi üzerine zihin açıcı kayıtlar annie fischer'in beethoven sonatları kayıtları.

    eğer sonatlar için bir dinleme rehberi olacaksa sanırım şöyle olmalı:

    kempff'le başlanır, annie fischer'le olgunlaşılır, richter'le sınırlara gidilir.
  • mozart yirminci konçerto kaydı mutlaka dinlenmesi gereken piyanist. birinci bölümün sonundaki cadenza eşsiz. pek çok piyanist burada kendi cadenzalarını yazsalar bile dönemin üslubuna sadık kalırken, fischer eserin gergin-dalgalı havasına çok iyi uyan liszt kadansını çalıyor. parçanın geneline hakimiyeti de kusursuz ama zirve kesinlikle bu cadenza, mutlaka dinlenmesi gereken bir yorum.
  • bende seraphim adlı label’dan çıkan, ama aslen emi tarafından kaydedilmiş bir mozart cd'si var – sonat’lardan oluşan bir seçki dışında –; kv. 466 no. 20, kv. 467 no. 21, kv. 482 no. 22 ve kv. 488 no. 23 kayıtlarını içeren. wolfgang sawallisch (kv. 467 & 482) ve sir adrian boult (kv. 466 & 488) idaresindeki philharmonia orchestra eşliğinde. diğerlerini o denli derinlemesine dinleyemediğim için bir şey yazmayayım, ama özellikle kv. 466 kaydı çok ciddi bir referanstır – velev ki bendeki kayıtta bir evvelki entry’de bahsi gecen şekilde değil, hem birinci hem de üçüncü bölümde beethoven’ın kadanslarıyla –. mozart’ın külliyatında görece az sayıda yer bulan bütün minör tondaki eserlerinde (ve hatta eser bölümlerinde) söz konusu olabilen aşırı romantizme kayış tehlikesinin nasıl üstesinden gelinebileceği konusunda hakikaten örnek teşkil edici özelliğe sahiptir bu kayıt. maalesef ardında kalıcı olarak bıraktığı eserlerinde, yani kayıtlarında, ortaya koyduğu üstün kalite ve değer ile doğru orantıda tanınmayan, o ölçüde bilinmeyen bir piyanisttir.
hesabın var mı? giriş yap