• hanedanlik dönemi (m.ö.3100-2780)
    eski krallik (m.ö.2780-2400)
    orta krallik (m.ö.2065-1785)
    2.ara dönem (m.ö.1785-1530)
    yeni krallik (m.ö1530-1200)
    çökü$ (m.ö.1200-1085)
    diye bülümlere ayrilan antik misirda 31 hanedan i$ ba$ina gelmi$tir..ancak 1800lü yiilardan sonra insanlarin ilgisini ceken bu medeniyet hala tümüyle gün i$igina cikarilabilmi$ diildir.dünyanin 7 harikasindan biri olan piramitler bile hala sirlarini korumaktadirlar.geli$en teknoloji ile beraber arkeolojik bilgilerin aydinlatilamasi kolayla$mi$ ve bu medeniyeti tanima konusunda önemli bulgular elde edilmi$tir.dünyanin merkezinde bulunan bu medeniyet nasil bu kadar geli$mi$tir gibi bir cok soru bir cok sir hala cevapsiz kalarak aydinlatilmayi beklemektedir.gerek ya$antilari gerek dinleri ve bize biraktiklari ölümsüz eserlerle tarih süreci içersinde her zaman merak uyandirmi$lardir.hieratique ve demotique yazi biçimlerini kullandiklari için ancak 19.yy da fransiz champollion tarafinda yazilari cözülüp bir cok bilinmeyen ortaya cikarilmi$tir.antik misir 3000 yil ya$ami$ bir medeniyet olarak kendini bozmadan,gelenek ve göreneklerine bagli kalan ender medeniyetlerden biri olmu$tur.
  • uc bin yil oncesinden kalma pop corn'a verilen isim..
  • akla hemen kedi gelir
  • christian jacq kitaplariyla tekrar piyasa olan eski kult.
  • (bkz: eski mısır).
  • nil nehrinin yatagina kurulan antik misir uygarligi yakla$ik 3000 yıl hukum surmu$tu. o $imdi yakla$ik 1500 ya$inda olu bir hukumdarlik fakat gun gecipte yeni ke$ifler yapildikca dunya icin daha da ilgincle$meye devam eden bir uygarlik.
    bundan yakla$ik 5000 yil once afrika'nin kuzey dogusunda, bizim $u anda antik misir olarak bildigimiz bir uygarlik kurulmu$tu. iki ayri kralliktan olu$mu$tu; guney kralligi yani yukari misir ve kuzey kralligi yani a$agi misir...
    iki kralliginda yuzyillarca butun ulkeyi kontrolu altına almaya calisan kendi krallari vardi. en sonunda m.o. yakla$ik 3000 yilinda yukari misir'in krali narmer, du$manı krali yenerek asagi ve yukarı misir'i birbirine bagladi. artik kral narmer'in (ayni zamanda menes olarak biliniyordu) ulke icin yeni bir ba$kent kurmaya ihtiyaci vardi. bunun uzerine o da eski yukarı ve a$agi misir kralliklarinin birle$tigi yer olan memfis'i kurdu. memfis ismi $ehire antik yunanlilar tarafindan verilmi$ti ve "iki ulkenin dengesi" anlamina geliyordu.
  • cebirde "aha" hesabı verilen bir yöntem geliştirilmiştir. bu yöntem bugünkü deneme-yanlışlama yöntemine denk gelir.
  • her şeyiyle büyüleyici bir medeniyet imiş zamanında. tarihin en güzel kısmı hatta..
  • öncelikle; (bkz: arayip da bulamamak)

    dünya tarihinin üç büyük imparatorluğundan ilkidir. milattan önce 3050 yılları civarinda kuruluşundan önce, güney mısır ve kuzey mısır olarak ikiye ayrilmaktaydi. güney mısır'in tarihine değin bulunan en eski bilgiler milattan önce 5000li yillari gostermektedir; ancak kurucusu tiu'nun dogum tarihi ya da yasadigi donem hala sirdir. kuzey mısır'a gelince, bilinen kurucusu ro en ünlü kralı da scorpion king filminde de ilham alınan scorpion of egypt (mısır akrebi) dir.

    narmerin kuzey mısır'daki; wazner'in guney mısırdaki egemenligi sonrasinda; hor-aha (ya da menes olarak bilinir) mısır imparatorlugu'nun ilk firavunuydu.

    mısır imparatorlugu; augustus caesar in liderligindeki roma imparatorluğu tarafindan milattan once 30 yilinda ele gecirilmistir. hz. musa firavunun uvey cocugu olarak bu imparatorluk altinda buyumus; hz.isa allah'in elcisi olarak yeryuzune roma imparatorlugu bu topraklara sahip oldugu doneminde gelmis ; hz. muhammed'in ölümunden 7 yil sonra; (7 numarasi mısır tanrıları icin kutsal numarayi temsil eder) araplarin egemenligini surmus ; 1517 yilinda da dunya'nin son buyuk imparatorlugu olan osmanli imparatorlugu sinirlarina katilmistir. 1882 yilinda da misir ; ingilterenin bir kolonisi olmustur.
  • heredot’un deyimiyle “nil’in hediyesi” ve yine heredot’un değimiyle “tüm dünyanın en dindar insanlarının yaşadığı yer”. antik çağlarda mısırlıların gerçekten de çok komplike ve radikal bir din anlayışları vardı. mesela diğer uygarlıkların dinleri öldükten sonra bambaşka bir yaşamdan bahsederken; mısır’da öldükten sonra dünyadaki yaşantının devamından bahsediliyordu. inançlarına göre ölen kişi yeniden bu dünyaya geliyor ve yaşayan torunlarının çocuklarının arasında görünmez bir ruh gibi yaşıyor ve acısız, mutlu bir yaşam sürüyordu. kısacası din üzerine kurulu bir yaşamları vardı mısırlıların. belki de bu yüzden felsefe gelişmemişti mısır’da; ancak antik mısır eski yunan üzerindeki etkilerinden olacak(özellike matematik), batı medeniyeti tarihinin bir parçası kabul edilir.

    başka bir çarpıcı nokta da diğer uygarlıklarda kral tabiri caizse tanrının adamı iken; antik msır’da firavunun kendisi de bir tanrıydı. bu sebepten sıradan bir insan firavunla bugünkü şekliyle konuşamazdı. firavunun huzurda konuşurken hiçbir şekilde firavunu ve yüzünü göremezdi. tüm bu bilgileri batılı tarihçilerden ve bilim adamlarından öğreniyoruz. yaklaşık 400 küsür sene ceddimiz osmanlı’da kalmış olan antik mısır hakkında hiçbir çalışma yapılmaması ve sonradan napoleon’un seferi sırasında buradan götürülen taşlarla antik mısır araştırmalarının başlaması da enteresan doğrusu.
hesabın var mı? giriş yap