• özellikle arkadan itişli motorlu kara taşıtlarının diferansiyel sistemlerindeki en büyük dişlidir. iki tekerleğin de aynı yönde dönmesini sağlamak için kurulu düzeneğin (avare ve ıstavroz dişlileri) bir parçasıdır.

    (bütünüyle avareyim!)
  • sadece arkadan itişli araçlarda değil bütün araçlarda bulunan diferansiyelin ana parçalarıdır. ayrılmaz ikili olarak satılır , alınır ve değiştirilir.
    önden çekişli araçlarda genelde vites kutusu içine gizlendiğinden fazla dikkat çekmez.
    bir de ince bilgi efendim; ayna - mahruti arasındaki dişli oranı hiçbir zaman tamsayı olmaz. hep aynı dişliler karşılaşmasın da ömrü uzun olsun diye.
  • oto sanayide yedek parçacıda çalıştığım çocukluk dönemlerimden, adı aklımda kalan motor parçalarından biri.

    ismi çok komik geldiğinden midir nedir özel ilgi alanıma girmişti. çok pahalı birşey olduğundan olsa gerek, çalıştığım yıllar boyunca hiç satıldığını görmemiştim bu parçanın. bazen rafından indirerek kutusunu açıp, acımadan doğan bir şefkat duygusuyla incelerdim dişlilerini. neden seni kimse satın almıyor, yoksa sevmiyorlar mı insanlar seni diye hayıflanırdım. dükkandan içeri giren her müşteriye "işte şimdi bu parçayı soracak" umuduyla "buyrun ne istemiştiniz?" diye sorduğumda, distribütör kapağı yanıtını alınca çılgına dönerdim. en çok distribütor kapağı satılıyordu, bu yüzden herkes onu seviyordu gibime gelirdi. oysa benim ayna mahrutimi kimse istemiyordu. kendime söz vermiştim, ilerde birgün param olursa ayna mahrutiyi ben satın alacaktım.

    15 yıl aradan sonra eski işyerimi ziyaret ettiğimde; zemin, duvarlar, raflar ve otomobil parçaları geçen zamana paralel olarak modern bir hal almıştı. gözlerim ister istemez raflarda onu ariyordu. bulmam o kadar da uzun sürmedi. bir kral, bir lider toplulukta nasıl kendini belli ederse o da kendini hemen belli ediyordu. çünkü o da yedek parçaların kralıydı, şahıydı gözümde. işte orada duruyordu tüm heybetiyle. hem de benim ayna mahrutimdi o. kutusu ve etiketinin üzerindeki tarih aynen duruyordu. bu sefer eskiden olduğu gibi tahtadan köhne raflarda değil, şık ve renkli bir rafta duruyordu. yeri terfi etmesine rağmen kendisi hala aynıydı. ama sevincim fazla uzun sürmedi. birden aklıma yine satılmadığı, aradan geçen onca seneye rağmen hala kutusunda öylece durduğu gelince yine içim sızlamıştı. bundan sonra da satılması imkansızdı. çünkü o bir haci murat parçasıydı ve bu arabalarin neredeyse tamamı birkaç sene önce hurdaya çıkmıştı. yıllar önce verdiğim söz, zihnimde dolaşmaya başladı. öyle ya artık param vardı ve onu satın alabilirdim. ilk başta bu isteğime çok şaşıran eski patronum, sonrasında tüm ısrarlarıma rağmen satmayıp zaten işe yaramıyor diyerekten bana hediye etmişti. "işe yaramıyor" lafı pek hoşuma gitmese de kabul etmiştim. o benimdi artık.

    ama ben koruyamadım seni ayna mahruti,
    kaybolacağını bilsem alır mıydım seni o yıllarca güvenle kaldığın yerden,
    daha dikkat etmez miydim evden taşınırken..
    meğer sen ne gururluymuşsun da yine kimsenin olmadın.
    ben seni esaretten çekip aldım sanıyordum,
    halbuki sen o raflarda özgürmüşsün.
    sen orada padişahmışsın..
    sürgün etmişim ben seni tebandan ayırarak..

    affet ayna mahruti affet..

    (bkz: entry nin sonuna dogru sacmalamaya baslamak)
  • serbest çağrışım...
    nasuh mahruki
  • ülkemizde yan sanayi olarak üretilen ve ciddi anlamda ihracat potansiyeli olan araç yedek parçalarından biri. merkez üssü konya'dır, kusursuz üreticilere sahiptir bu ilimizde.
  • 2015 yılında golf mk5'te kırmayı başardığım dişlidir.

    nasıl becerdiysem -ki arabayı da çok düzgün kullanırım- şanzıman içindeki ayna-mahruti dişlilerinden ayna'nın 3-4 dişlisini kırmışım. sanayideki eşi dostu arayıp sağlam bir vw tamircisi tavsiyesi aldıktan sonra marmara bölgesinin en iyi ustası (kim seçtiyse onun ben aq) diye tabir edilen adamın yanına gittim. yaşımızın da verdiği genç ve toy görünüm ve sanayiye hiç de yakışmayan tiki giyim tarzımdan dolayı tamirhaneye girdiğimde kimse beni iplemedi. halbuki ayı gibi bir surat ifadesi ve öküz gibi bir ses tonuyla hüüğöö golay gessin ustağğğ, bi baksanağğğoou diye böğürseydim şüphesiz ki daha fazla saygı görecektim. o dakikada aslında ortamdan ayrılmam gerektiğini anlamış fakat toyluğun da verdiği salaklığa dayanarak eşgalini aldığım ustanın yanına gittim. kimin selamıyla geldiğimi, bu işi en iyi yapacak olan kişinin kendisi olduğu tavsiyesiyle geldiğimi filan söylediğimde hala o beklediğim güleç surat ifadesiyle karşılaşamamıştım. ( halbuki bas git aq işte, şimdi anlatınca bir daha anladım ki adamlar git buradan diye hal dilleriyle bağırdıkları halde ben bu işi size yaptırıp derbeder olmak istiyorum diye ısrarla üstlerine gitmişim) neyse derdimi anlattım, test sürüşüne çıktık, şanzımandan ses geldiğini, kapalı kutu olduğunu, açmadan bilemeyeceğini,sadece şanzıman indirme işçiliğinin tanıdık vasıtasıyla geldiğimden dolayı 200 lira olduğunu filan söyledi. arabayı hiç içim el vermeden (bırakma o zaman neden bırakıyorsun mal! değil mi ? ) tamirhaneye bıraktıktan sonra yürüyerek eve döndüm.

    1 gün sonra usta beni arayarak ayna dişlisinin kırıldığını, değişmesi gerektiğini söyledi. gittim, gördüm bir de orada anlattı durumu, dedim tamam madem yapacak bir şey yok,değiştirelim. sen git marmara bölgesinin en iyi ustası olarak sadece aynayı değiştir, şanzımanı topla ve beni oldu işin diyerek yolla. ulan ben ne bileyim ikisinin takım olarak değişmesi gerektiğini yoksa uyum sağlamayacağını vs. e tabi 1 ay sonra mahruti kırıldı bu sefer de. yine gittim aynı herife, sadece parçaları alarak işçilik ücreti vermeden tekrar yaptırdım ve alan kişiye de durumu anlatarak aracı sattım.

    diyeceğim o ki eğer böyle bir sorununuz olursa gidin adam gibi serviste garantili olarak bu işlemleri yaptırın, en azından yaptığı işin arkasında duracak olan kurumsal bir firma ve karşınıza muhatap olarak alabileceğiniz bir kişi olur. kullanılan parçaların orijinalliği hakkında şüpheniz olmaz, başınız ağrımaz. daha uygun fiyatla yaptıracağım diye cimrilik ederseniz hem maliyet olarak anlattığım olaydaki gibi tekrar tekrar arızalardan dolayı masraf yaparsınız ve tamiri yetkili servisten daha pahalıya gelir hem de psikolojik olarak yıpranırsınız. son olarak ayna-mahruti dişliler adı üzerinde takımdır, değişecekse ikisi beraber değişir.
  • sadun boro gibi bir şey bu da. efsunlu, efsaneli, çok uzakta gibi; söyleyene bir de uzman havası veriliyor, örnek: "ayna mahrutinin çıkışındaki tork..." (gördünüz mü)
  • massey ferguson 135 serisinde de bulunan ve fazla zorladıgınızda ilk bozulan pahalı parçalardandır kendisi

    edit:bu zımbırtı neredeyse dişli bulunan her yerde bulunuyormuş ben kullandığımızdan ötürü sadece traktörde duymuştum.
  • görsel
    fikir vermesi açısından
hesabın var mı? giriş yap