• -öldümü?
    -öldü öldü....
    -aman siz ölmeyin.
    -amin.
  • başsağlığı dilenir ölmüş kimsenin yakınlarına.''başınız sağolsun felancım,filancım,ayol başınız sağolsun,ölen kişinin sen olmadığına sevindim,tebrik ederim.'' gibi bir söylemdir aslında.
  • cok zor bir eylemdir.
    en aci anindaki birine yaklasmak nasil bir cesaret isidir...
    o anda eliniz ayaginiz tutulur, ne deseniz bilemezsiniz.
    muhtemelen sacmalarsiniz. nasil dogru kelimeleri secmek mumkun olabilir ki? dogru nedir ki?
    o insan aci cekiyor, hem de acisinin bir caresi yok.
    ne diyeceksiniz, ne dileyeceksiniz..
    bir buruk sozcukler butunu cikar bir sekilde aklinizdan, dusunmeden.
    o aciyi siz de hissedersiniz icinizde. anlatamazsiniz.

    bir yaziysa yazdiginiz, resmi olmasi icin iyi gunler der bitirirsiniz sozlerinizi. art niyetsiz, baska bir dusunce tasimadan. ve beklersiniz. bir isaret, bir hareket. herhangi bir yardim edebileceginiz herhangi bir istegi olmasini istersiniz. beklersiniz.
    bir istek gelirse kosar yaparsiniz.
    gelmezse ilismezsiniz, o durumda kimseye ilisilmez.

    ama en garibi sudur ki kimseye anlatamazsiniz onun acisini ne kadar icinizde hissettiginizi. anlatamazsiniz. elinizde degildir.
    aciyla dalga gecilmez, aci hafife alinmaz. olum geldigi anda dusmanlik olmaz, kavga kalmaz ortada.
    dusmaniniz bile olsa elinizi uzatmak zorundasinizdir. o an dusmanlik degil aci vardir. sadece karanlik bir noktadir o. siz ne olursa olsun uzatin elinizi.
    en kotu ihtimalle iyi niyetli davranmis olursunuz. en iyi ihtimalle karsinizdaki insana biraz da olsa yardimci olursunuz. tek onemli olan da budur zaten. sadece aciyi yasayan onemlidir o noktada, kendinizi dusunmemeniz gereken bir andir. dusunmezsiniz siz de. dusunmemelisiniz.

    bir cenazeye gitmek, bir insanin o ani atlatmasi icin elini uzatmak, elini tutmak, o kisinin bir saniyelik acisini bir damla bile hafifletecekse, herseye deger zaten.

    boyle bir anda kotuluk yapabilecek bir insan yoktur, bir hayvan da yoktur. en cani katil, en korkunc, en sefil, en ruh hastasi bir insan bile o aciyla dalga gecemez. kimse yapamaz bunu. birinin boyle yaptigini da kimse dusunemez. boyle bir ihtimal olamaz.
  • kelimelerin yetersiz kalması
  • bi türlü yapamadığım bi iş, sanki gidip tekrar tekrar hatırlatmaktır o kişiye kaybını, yapamam.
  • içerdiği anlamdan ötürü "başınız sağolsun" demeyi sevmeyen ben, bunun yerine "allah sabır versin, allah kolaylık versin" gibi cümleler kurmayı tercih ederim. yine bir gün arkadaşlarla başsağlığı diliyoruz, ağzımdan çıkan cümle şu oldu: "allah kavuştursun" ... o gün bugündür ben "başınızı sağolsun" derim, temiz. yine de "allah cennette kavuştursun" diye bir laf vardır anadolu'da o yüzden hoşgörüşmüştü heralde. 2. hikaye daha komik:

    geçenlerde bir yakınım anneannesini kaybetti, 2 gündür cenaze evindeyiz ve benim içimde neden bilinmez fokurdamakta olan bir pot kırma arzusu var. ben evime dönücem, herkese son bir hoşçakalın diyorum. vefat eden hanımın kardeşi uğurluyor beni.

    -yavrum çok sağol geldiğin için, eksik olma.
    -rica ederim teyze, çok fazla bir işe yarayamadım, ayak bağı oldum sizlere 2 gündür.
    -o nasıl söz evladım, destek verdin bizlere, hem sizin yaşınız daha küçük cenaze işleri için.
    -(öyle teyze, bir dahaki sefere inşallah)

    bu söz ağzımdan çıkmış olsaydı *yer yarılsa da içine girsem denilen anlar daki en vurucu entry olurdu heralde, bu diyalogun geçtiği teyze, kardeşinin kaybından sonra ailenin en yaşlısı kalmıştı üstelik.
  • hayatta beceremediğim, yapmaktan hiç hoşlanmadığım ama bir arkadaşımın "ben de çok zorlanırdım eskiden ama insan başına gelince, enteresandır, o hengamede bile kimin başsağlığı dileyip dilemediğini tek tek hatırlıyor ve çok önemsiyor" demesi üzerine daha bir dikkatli olmaya çalıştığım ritüel.

    (bkz: ateş düştüğü yeri yakar)
  • dikkatsiz, odaklanma problemi olan, iletişim eksikliği yaşayan* bazı kimselerin geçmiş olsun dilemek ile karıştırdığı taziyeye gitme amacı
hesabın var mı? giriş yap