• başvurulan pek çok merci tarafından bilinmek istenendir. soyadından evvel kim kimin zürriyetindenmiş, bu sayede bilinirdi. bilmemkim oğulları formunda. hepisi de oğlandı hani. fakat artık meçhulleşen bir şey zannediyorum. poligamisiydi, korunmasıydı.. neticede bilmek çocuğun hakkıdır. gerçekten baba ise adın sahibi, tanımak da öyle..
  • bunca zamandan sonra hala can acıtandır zaman zaman. ilginç, bir asır olmuş gibi o gideli.

    "bu kez doğru yazdım şifremi
    sildim “baba adı:”nın karşısını
    ve yazmayınca “adı”nı
    girebildim kilitli kapılardan içeri"
  • entry'me başlarken hepimizin babasını ve çocuklarımızın babalarını ve baba olan sözlük yazarlarımızı saygıyla selamlıyorum. elbette sizler-onlar- istisna olup her türlü genellemenin dışındasınız ve dışındalar.

    ve elbette baba can'dır. elbet baba adı sorulacaktır ve elbet babanın yanında anne adı soran kurumlar vardır. demem o ki höykürmeden hınkırmadan bir oku.

    sıradan bir pazarla başlayalım sıradan bir yaşama göz atmaya;

    bütün bir haftanın acısını çıkarmak istercesine pazar sabahı delice uyumak isterken 'anne ben acıktım'a dayanamayıp uyanıp kahvaltì hazırlayan: anne. her ikisi de çalışsa da 'bir pazarım var' diye uyuyan: baba.

    günü hafta içi hazırlıklarıyla dolu dizgin geçirip çocuğumu da mutlu edeyim diye oyun arayışında: anne. 'bir pazarım var bana dokunmayın' diye sızlanan:baba.

    akşam ödevlerine sabırla-höykürmeden yardımcı olan: anne. ödevin bitmemesine çok sinirlenip masayı terkeden: baba.

    yemeği hazırlayıp ortaya getirip çocuğun karnını doyuran: anne. 'bırak yemesin hep sen yapıyorsun bu çocuğu böyle' diye eleştiren: baba.

    uyku öncesi huysuzlukları ve şımarıklıkları karşılayıp uzaklaştıran: anne. 'yatılacak zaman kudurmandan bıktım' diye ortamı geren: baba.

    gece çocuğun ateşlendiğini farkedip uyanan: anne. 'nasılsa birimiz uyandı kendim halledebilirim' diyen: anne. yükselen ateşi düşürmeye çalışan: anne. bundan dolayı uyuyamadığı için sabah yataktan kalkamayan: anne. gece boyu pire uçuşturan baba. 'kalk işe geç kaldın, fosur fosur uyuyorsun' diye dürtüp 5 dk daha uyutmayan: baba.

    sabah malesef çok önemli bir müşteriyle görüşmesi olan: baba. iş yerinden izin alıp çocuğu elinden tutup hastaneye götüren: anne.

    ve evet! hasta kayıt işlemlerinde sorulan soru: baba adı?

    - sebep?

    bir de anneyi sorun, hatta oturtun bir köşeye, ayakta da bekletmeyin. 'kadın gözlerindeki bu hal ne?' deyin, bir kahve söyleyin mesela. yok eğer bir babası olduğunu hatırlatmaksa niyet, eksik olmasınlar arada evde koridorda falan karşılaşıyoruz. bence baba olan her vatandaşa kimlik sorgusu olarak çocuğunun adı sorulmalı. belli ki bilgi tazelemekte fayda var, koridorda görüp de 'bu saçı süpürgeye dönmüş kadın da kim, ya şu peşinde mızlayan çocuk? dahası bunlar evimde ne arıyor???' demesin adamceğizler.
hesabın var mı? giriş yap