cenaze
-
ölü evine (ölgülük) cenazeye 3 çeşit insan gelir: seyirciler (seyre bakıcılar), canı acıyanlar, çalmaya gelenler.
cenazede, mezarlıktaki cemaat refleksi: ölen tekrar canlanır manlanır, başımıza bela olur gibicesine, toprak atma işlemi büyük hız ve kargaşayla yapılır. ölüden bir an önce kurtulmak gerekiyordur.
cenaze arabası kullanan biri yani cenaze şoförü, yolda giderken genç kızlar görmüş, 'kızlar, sizi gezdireyim,' demiş. kızlar 'bizi gezdirecek başka araba bulamadın mı?' deyince, 'kızım, millet bu arabaya binmek için, ölüyor, ölüyor..' yurdum insanından duyduğum basit fıkra. bence fıkra.
ikirciklileri bıktırıp 'gidecekse gitsin* artık,' diye söyletebilecek uzunlukta bir kilise cenaze töreni.. bunu öfkeyle değil, bıkkınlık ve kabullenmişlikle desinler diye müzikal, ilahi ağırlıklı.
sünni/müslüman cenazesinde en çok dikkatimi çeken ise, defin yani gömme sırasındaki acele etme ve telaşe durumu. orada sanki ölen kişi ölmekten her an cayabilir, tabuttan veya mezardan kalkıp oturmaya davranabilir gibi bir şey var.
[cenaze levazımatçısı la equitiva, ölümün mizahından esinlenerek kentin çıkışına koskocaman bir tabela asmıştı: "aceleye gerek yok, sizi bekliyoruz."]gabriel garcia marquez` - vivir para contarla
"er oldur ki ölmeden evvel öle, kendi cenazesini yıkaya ve kıldıra." hacı bektaş veli
(ilk giri tarihi: 23.6.2018)
(bkz: cenazeyi kaldırmak)
(bkz: mezar kaldırma)
(bkz: cenaze töreni/@ibisile), cenaze merasimi
(bkz: cenaze namazı)
(bkz: cenaze alayı)
(bkz: düğün yemeği/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap