christina the astonishing
-
-
christina the astonishing
lived a long time ago
she was stricken with a seizure
at the age of twenty-two
they took her body in a coffin
to a tiny church in liege
where she sprang up from the coffin
just after the agnus dei
she soared up to the rafters
perched on a beam up there
cried "the stink of human sin
is more that i can bear"
christina the astonishing
was the most astonishing of all
she prayed balanced on a hurdle
or curled up into a ball
she fled to remote places
climbed towers and trees and walls
to escape the stench of human corruption
into an oven she did crawl
o christina the astonishing
behaved in a terrifying way
she would run wildly through the streets
jump in the meusse and swim away
o christina the astonishing
behaved in terrifying manner
died at the age of seventy-four
in the convent of st anna -
mevzubahis sarkinin sozlerinden de anlasildigi ya da anlasilmaya uzere, sarkida hikayesi anlatilan azize.. yalniz genel kani 22 degil 32 yasinda felc gecirdigi yonundedir..
-
"behaved in a terrifying way
she would run wildly through the streets
jump in the meusse and swim away"
deliliği, dellenmeyi gözeten liegeli azize. ataklar, artan ataklar, yıldırımdan düşer gibi inmeler, afallamalar. splendiddeki stunning kapısı.
(bkz: jesus almost got me)
(bkz: bacchante)
(bkz: meusse) -
bir hristiyan azizesidir.
"ben, hayret verici christina. belçikalıyım.
kaderim ve kendimi kaybederek geçirdiğim şiddetli nöbetlerle hatırlanırım.
delilerin ve meczupların koruyucu azizesiyim...
öldüm, fakat hayata geri döndüm.
psalm 102 bana atfedildi,
dertlilerin duasıdır.
günlerce bir duman gibi yok olurum,
çöldeki bir baykuş gibiyim.
harabelerin arasındayım,
gözyaşlarımı suyuma katarım.
ve günlerim bir gölge gibi geçer..." -
muhteşem müzik, eh işte sözler. hep derim bu amarigalılar (avustralya'dan göçse de aynı) ve evropalılar çok güzel beste yapıyor ama güfte facia.
bu şarkının hikayesi tuhaf. christina adında birinden bahsediyor. 22 yaşında nöbet geçirmiş ve öldü sanılıp gömülecekken hatun canlanıyor ve tabuttan çıkıyor. hayatı insanoğlunun yarattığı pislikten kaçmakla geçiyor. 74 yaşında aziz anna manastırında ölüyor.
tüm bu hikaye aslında tarihte belçikalı bir azizenin hayat hikayesi, tabii ne kadarı inanılır o ayrı. müzik güzelse sözleri pek sallamam diyenler için harika bir nick cave and the bad seeds şarkısı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap