• gideros'tur ancient adi .
  • kendisi ek değil bir latin tabanıdır.
  • bir tatil kasabası haline dönüşmüş yer. deniz kıyısında çok büyük bir oteli vardır, insan şaşırır. köylü kızlarının bikiniyle denize girdiği (istisnalar olabilir elbette) bir yer olarak gözüme çarpmıştı
  • doğup bir miktarda büyüdüğüm yerdir. 13 km'lik plajı karadenizin en uzun plajlarından biridir.barımsılar 01,30'da kapanır.yabancılar için otelleri ve eğlencesi pek tatmin edici olmasada yerli biriyle tanı$tığınız andan itibaren ne takıldık arkada$ dedirtecek bir yerdir.yıldız-karayel estiği tarihlerde bulunmamaya özen gösterilmelidir.
  • karadenizin incisidir. gidilmesi görülmesi gerekilen yurdun güzelliklerinden faydanılası şirin bir ilçedir kendisi. aynı zamanda memleketimdir. etli ekmeği, cevizli helvası ("cidella"), sarı yazması, rıfat ılgazı ve doğa güzellikleri meşhurdur.
  • yıldız-karayel fırtınaları çıktığında denizi izlediğiniz zaman kendinizi dünyanın bir ucundan aşağı bakıyormuş gibi hissettiren,güzel yüzlü değil belki ama güzel gözlü kızların çoğunlukta olduğu ,sahilde bulunan beş büfeyi de birbirinden ilginç beş insanın işlettiği ilginç bir sahil kasabamız.
  • sahil $eridinden gidildiğinde yolları çok bozuk ve dönemeçlidir.. kastamonu'nun en uç noktası olan (sinop'tan sonra karadenizin en uç noktası) kerempe burnu bu ilçededir.. ilçenin bir çok yerinde denize epey uğra$lı yollardan sonra (çalılık,uçurum,kayalık) ula$ılabilir.. denizi berraktır ve yüzmek için derinliği ve temizliği ile idealdir..
  • bartın veya kastamonu üzerinden minibüslerle aktarmalı olarak gidilebilen, henüz tam olarak keşfedilmemiş, 3 adet mendereğe ve pek çok koya sahip olan doğa harikası yer. özellikle akşam saatlerinde tepelere çıkıp etrafı seyretmek oldukça zevklidir.
  • 4. kuşaktan doğru memleketim olan,bugüne kadar bir kez gidip görme şansımın olduğu ilçe.çok uzun bir kumsalı vardır ancak gaza gelip kumsalda çıplak ayak yürümeye kalktığınızda ayağınızı ziftten dolayı kapkara bulmanız olasıdır.gideros koyu tercih edilmelidir,tek kelimeyle muhteşem bir koydur.
    ilçe oldukça küçüktür,temel bir geçim kaynağı yok gibidir.biraz tarım,biraz balıkçılık,biraz hayvancılık,yeni yeni de turizmle geçinip giderler.sanırım eskiden kalma bir kereste fabrikası vardır ama o da kapanmıştır.
    bu arada cide-sinop arasındaki sahil yolu gitmesi cesaret isteyen bir yoldur.yeşilin ve karadeniz'in arasında kalmış daracık,devamlı u'lar çizen,bir inen bir çıkan bu yolun büyük kısmında bir kaç ufak köy dışında yerleşim görmek mümkün değildir.bir kez çıktığınızda ya kamp malzemeleriniz yanınızda olmalıdır,güzel gördüğünüz yerde çadırınızı kurup konaklanmalıdır(tavsiye edilen) yada sinop'a kadar,6 saatlik bir yol,viraj dönmekten içiniz dışınıza çıkmış bir şekilde gidilmelidir.
  • cide adı tarihi metinlerde ilk olarak homeros’un ünlü eseri ilyada’da anılır; “erkek yürekli pylaimenes komuta eder paphlagonialılara, gelmi$ler yaban katırlarıyla ünlü enetlerin yurdundan, kytoros’da sesamos’ta otururlar, parthenios ırmağı çevresinde kurmu$lardır ünlü saraylarını, kentleri kromna, aigialos, yüksek erythinoi’dur.. ilyada’da adı geçen paphlagonia kentlerinden kytoros bugün cideli’nin çok az bir söylem farkıyla gideros dedikleri sahil köyüdür.. kromna cide’nin 28 km batısında ki kuruça$ile’nin sesamos’ta $imdiki amasra’nın büyük iskender tarafından kraliçe amastris’e düğün hediyesi olarak verilmeden önceki adıdır.. aigialos ise osmanlı döneminde karaağaç adını alacak olan cide iskelesidir.. aigialos kentinin kalıntılarının bugünkü liman içerisinde kaldığı tahmin edilmektedir..

    cide adı muhtemelen daha sonraki dönemlerde, romalılar döneminde guacalla’nın komutanlarından birinin adı olan calla da cide adından gelmektedir.. cide’de calla da cide adından gelmektedir.. cide’de calla da cide adına kesilen paralar bulunmu$tur.. bölgede; gasgaslar, paphlagonialılar, enetler, romalılar, bizanslar, candaroğulları, ve osmanlılar egemenlik kurmu$lardır.. cide, batıda doğanyurt, güneyde $enpazar, azdavay, pınarba$ı, batıda bartın iline bağlı, kuruca$ile ve ulus ilçeleri, kuzeyde ise karadeniz ile çevrilir.. bartın’a 90 km, inebolu’ya 100 km, kastamonu’ya 140 km, istanbul’ a 500 km uzaklıktadır..

    rıfat ılgaz'ın anlatımıyla:

    “cide’de doğduğum e$siz benzersiz memleket, ne iyi etmi$ de annem beni bu cana yakın memlekette doğurmu$! her $eyimi yetirdiğim günlerde cide’nin belleğimin duvarlarına yansıyan görünümü ile dirilir, ya$ama gücümü tazelerdim..”

    “….ciğerlerim havaya ilk burada kavu$mu$tu.. demek vücudum buranın havasına, suyuna, besinine, göre olu$up geli$mi$ti.. gözlerim buranın görünümüne bakarken daha dingindi. kim bilir sinirlerim, sağduyum, bilinçaltım da öyle olmalıydı..”

    “rıfat ilgaz denince akla karadeniz gelir; önce memi$köylü, sonra cideli olu$um.. cideli olduğumu yapıtlarımda gösteri$im; kimilerinin sandığı gibi cide’ye, memleketime turistik katkıda bulunmak için değil, doğanın güzelliğini doğa-insan ikilemi, değerlendirilmemi$ üretimi, sömürüyü, geri kalmı$lığı, bulup cıkarabilmek(…) bu gerçekleri yeryüzü insanlarına gösterebilmek.. demek ki amacımın içinde yöresel olmaktan çok evrensel olabilme çabası var..”

    “.. ilk izlenimlerim, doğa-toplum ili$kilerim, insan sevgim burada biçimlenip uç verdi, halkı, köylüyü, kıtı kıtına ya$ayan insanları burada tanıdım(…) hala köylü dendi mi, cide köylüsü gelir aklıma*..”
hesabın var mı? giriş yap