çıkık ^*

• ilerde bulunan, olmasi gerekenden onde, disari firlamis..
• elmacık kemikleri için kullanılır...
  (bkz: claire forlani)
• kol ve başka eklemli uzantıların yerinden çıkması sonunda oluşan durum
  (bkz: çıkıkçı)
• çıkık tedavisi yapılan en ünlü yerlerden biri hadımköy'dür
• tıp doktorlarının tedavi edemediği medikal durum. hatta çıkıkçıya git tavsiyesinde bile bulunabiliyor bazı ortopedistler.
• kırıktan daha fazla can yaktığını düşündüğüm sikik hadise. parmakta olunca parmağın aldığı durum ise çok gülünç, çabuk geçiyor oturtulabiliyor ama kronikleşmesi tehlikeli. ama hayat a.q takmayın kafanıza.
  
  düzelmeyince gelen edit : kolay kolay geçmiyormuş, hala bükemiyorum. ilgisiz artist doktorun yorumuna göre 6 aya kadar eski haline gelmezmiş !
• şu an feci canımı yakan şey.
  
  yerine oturttular ama ağrıdan uyuyamıyorum. hap yutamadığım için iğne yaptırdım ama etki etmedi sanırım. 1 hafta, 10 gün duracakmış böyle.
  
  zamansız oldu ama ucuz atlattım yine de allah'a şükür.
  
  dediklerine göre bağın kopması durumunda kapatamama riski varmış. umarım ilk anlattıkları ihtimal gibi 10 günde iyileşirim.
• başımıza geldiğinde yerimizde durmamıza olanak tanıyan iyi huylu eklem pörtlemesi. üstelik kırık olsa yerimizde duramayacağımızı düşünerek sebep olduğu acıyı beyin gücüyle bertaraf edebilmemiz de bize has faydalı bir özellik.
• çıkık, kırık kemik için sınık sözcüğü var; anlamı ayrıca bozguna uğramış, yenilmiş. tokatlılar iyi biliyor.
  
  (bkz: sinik)
  (bkz: sınıkçı)
• bugün işyerinde sol ayağımın kayıp, sağ ayak başparmağımın üzerine düşerken hava da attığım yarım parandeye paralel sol işaret parmağımı çıkarttım. çıkıkçı ablaya daha önce gittiğim için çekeceğim ızdırabı biliyordum. 5 dakikalık bir yumuşatma ve germe hareketi sonrası bağırırken duyduğum tık sesi sayesinde ghuzura kavuştum.