*

  • çekip gitmeklen alakası yoktur, bambaşkadır. gösterişsiz, şölensiz, şovsuzdur.

    çekip gitmek; kapıları çarpmak, cam-çerçeve kırmak, resimler yırtmak, yağmurlar yağdırmak, salya sümük ağlamaktır. eski defterleri açıp açıp durmaktır. fevridir çekip gitmek. iki gün sonra bir kedinin kuyruğuna dolanıp gelmesi gibi dönmenin garantisi vardır. yani böyle pis bi şeydir çekip gitmek. samimi değildir bana kalırsa. merak içinde bırakma kaygısıdır. salakça bir çocukluktur. veya, çocukça olmayan bir çocukluk diyeyim. çekip gidenin ilk yaptığı şey kafayı çekmektir.

    halbuse çıkıp gitmek öyle midir? giderken kapı usulca kapatılır. inceliklidir. plansız, artniyetsiz, klişesiz, tavizsiz, kaprissiz, kompleksiz, beklentisiz, tertemiz... kendi başına olmaktır çıkıp gitmek, kendi başına kalabilmektir. gerçek gitmek, çıkıp gitmektir bana sorulacak olursa. soran oldu mu? siz sorun. olgunluk ve bilgelik vardır kaynağında. o kadar naiftir ki, bir mektup bile bırakmamaktır. duvarlarlara bir şiir okuyup ayrılmaktır salondan. ağlak değildir çıkıp gitmek. intihar gibi bir şeydir. güzel intihar olur mu lan? bilmem. yok olmaz! olmasın! ama çıkıp gitmek iyi bi şeydir. yaşadığını duyumsatır insana. aşık olmak gibi bir şeydir. gökyüzü mavi, güneş sokağı boydan boya aydınlatır. deniz iki cadde ödede. hayatta yeni bir şeydir çıkıp gitmek. yeni bir oyuncak! evet, hayat güzel bir oyuncak. ama eskiyor, çalışmıyor veya sıkılıyoruz bir zaman sonra. çıkıp giden eski defterleri, kapağını kapatarak bırakır geride. umrunda değildir bunlar. kendinden emin olmaktır çıkıp gitmek, hayat ciddi bir iştir. hayat iştir değil mi lan? iştir. ne iş? ıslık çalarak yürümektir çıkıp gitmek. eller cepte.

    ben hiç çıkıp gitmedim. merak ediyorum yalnızca. birkaç defa çekip gitmişliğim var fakat. işte bundan, kendimden az biraz tiksinmem.
  • çıkmak, "süresi dolunca ayrılmak" demektir... o yüzden "çıkıp giden", miadın* dolduğunu bilir, olgunluğunun sebebi budur... çekmek, "dayanmak, katlanmak" demektir... "çekip giden", miadın dolmuş olduğunun farkına varmadan, ya da görmek istemeden, kokuşmuş ve bozulmuş olana artık katlanamadığı için gider... siniri ve olgun davranamaması, mide ağrısı çekmesindendir...
  • çekip vurana kıyasla aklından vazgeçene, kendini usulca üsülünce yitirene denk gelebilir.
    (bkz: çıkıp gelmek)
  • "bu evden cikip gidersen bir daha geri gelemezsin" sozunu o kadar duydum ki ben. bagisiklik kazaniyorsun sanirim bir raddeden sonra. hayir, hic mi dusunmuyorlar acaba, ondan once geri gelmeyi istemem lazim.
  • çıkıp gitmek bazen çekip gitmekten çok daha görkemli olabilen eylemdir.
    mesele görkem de değil, kafanız atar mekandan çıkıp gidersiniz, canınızı sıkarlar çıkar gidersiniz. ben bunu bazen yaparım, ama herkese de yapmam. çok önemseyip sevmem gerekli. yoksa dünya sikime minare götüme oturursun ne olacak ki...
    birileri arkanızdan gelir, gelmez umursamadan basarsınız. aslında bi gözünüz da arkaya bakar kim geliyor kim kalıyor diye.

    kısacası, az önce, eşşek kadar yaşımla, eşşek kadar yaşında dostuma yaptığım şeydir. birbirini bu kadar seven insanlar birbirinin canını bu kadar sıkmamaları gerektiğini bilmeli, özen arada bir hatırlatılmalı diye düşündüm o anda, öyle gelişti. koca kafalı dostumu halen köpek gibi sevmekle birlikte azıcık canını acıtma isteğidir bu. evet gereklidir. dümbük!
hesabın var mı? giriş yap