*

  • acilmak, dugumden non dugum hale gecis hali, bi de kati halden sivi hale gecisi anlatan olay, cumle icinde:
    uludag'dayim kari seyrediyorum, donu cozuluyor.
  • deşifre edilmek, anlaşılmak.
    ayrıca (bkz: cine5)
    (bkz: decoder)
  • türk argosu sözlüğüne göre; "kaçmak, uzaklaşmak".
  • düğümden kurtulmak halidir...çözülen, ruhu karman çorman olmuş bir bireye aitse sancılı bir süreçtir...düzeltmeye çalıştıkça iyice karışır ve artık bu ruh halinden kurtulmam imkanız diye düşünürken başınıza gelen her neyse, herşey rağmen ruhunuz çözülmeye başlar ve uzaktaki o ışığı görürsünüz....artık daha fazla düğüm olmadan çözülme sürecine girmişsinizdir.kafanızda renkler belirginleşir.maviler yan yana,siyahlar uzağa bırakılır....
  • hayata karsi fabius maximus taktigi. hayatin etrafinda dans et, hayati yor, savaştan kaç, okçular ileri, yor düşmani, eksilt. adam eksilt, kadin eksilt. nereye kadar be fabius? söyledim ben sana olmaz. sen yorana kadar filler gelir seni ezer. filler yorulmaz. yorulan bir fill gördün mü hiç. hayat hayvanı yorulmaz, ezer, sonra çözer... sonra bu bayik, bu ağlamakli, bu ebeveynleri tarafindan terkedilmiş kiz çocuğu çaresizliği. mahalledeki duvarin üstünde oturup etrafa bakmali çözülme hikayesi. leblebi tozu puf, yamuk plastik top hop. bu bağlandiği yerlerde kir birikmiş yivişik bağlanti zincirleri çözülür, dedim. hayat çözer dedim. en karisik hikayeleri, en karanlik suçlari, çocukluğun kör kuyularindan çıkıp gelen canavarlarin işlediği cinayetleri çözen yargiçlar değildir. büyük çaresizliklerle dolu aşkları elinden tutup mutlu sonlara götüren romancılar değildir. en saf en çıplak umutlari alip yeryüzüne indiren, göze gösteren, kulağa fisildayanlar kahramanlar değildir. en olmaz umutlari gerçekleştiren, en koyu nefretleri yokeden, en canlı sevgileri gerçek kilan, üst gecitte yürürken aşağıdaki isikta bekleyerek zamani öldürenlere gülümseyenler kahramanlar değildir. karanlık düğümleri kesip atan, sırrı dökülmüş aynaları onaran kimse değildir. hayattır o. hayat çözer, hayat yeniden yapar. burada god's away in business. birak kendini. çözülen birleşir. çözülmekten korkma. çözüleni birleştir.

    çözülme duasi.
  • haraşo gibi bir şeysin aslında sen değil mi kuzu kulağım? önden bakınca da arkadan bakınca kusursuz bir aynılık mına koyim (ay çok pardon)! hah o küfürü ettiğin noktadır çözülmek bazen de, her şeyin dışarıdan göründüğü gibi olmadığını zaman zaman farkedip, içten bir küfürle salvoyu vermek. sanki?
  • buz ve karın yumuşaması. buzluğa attığın eti dışarı çıkardığın zaman çözülür mesela.
  • "grup yöntemleri ancak egon taşınacak bir yük haline geldiği zaman var olabilir. ego o kadar ağır bir yük olduğu zaman, yalnız kalmak ıstırap olur ve o zaman grup yöntemleri anlam kazanır, çünkü grubun içinde egon çözülebilir." osho provokatör mistik

    "insana ait ve gerçek olan her şeyden o kadar uzaklaşmıştı ki. kendini düğüm düğüm çözmüştü bizden. onu insan topluluğuna katan tüm bağları tek tek koparmıştı." bruno schulz - krokodil sokağı

    (bkz: çözelenmek)
    (bkz: üzülmek/@ibisile)
    (bkz: üzülüp gideri)
    (bkz: disosiyatif bozukluk), disosiyasyon
  • yumruk misali simsiki duyuyordum. oyle bir dolanmistim ki kendime, bir dugum olmustum ki... olmusum yani. fark etmemisim. her sey belliydi yasamimda. yani ben her seyin belli olmasini istiyordum. her sey benim planladigim gibi gidecek, onumuzdeki 1, 5 ve 10 sene icin tasarladigim her sey tikir tikir isleyecekti; cunku neden olmasindi? olmamasi icin hicbir neden goremiyordum.

    dunya uzerinde tek basima yasiyor olsaydim da 1, 5 ve 10 sene icin plandigim her ne varsa onlari uygulayamazdim bence; cunku yasamda uzerinde denetimim olmayan seyler, olanlardan fazla; cunku yasam boyle islemiyor. dun oldugum insan ile bugun oldugum insan benziyor evet ama, 1 sene sonra olacagim insandan daha farkli olacagim. olacakmisim yani. insan kendisinin ne kadar hizli buyudugune inanamiyor. insan donusebildigini yasadikca kesfediyor. bugun oldugum insan ile 1 sene sonra olacagim insan arasinda anlamli bir fark olmali zaten. ogrenmiyorsam yasamimi bosa gecirmisim demektir ve biliyor musunuz? sorunlari cozmeye calisirken de donusuyorum ve donustugum insan onlari artik sorun olarak gormemeye basliyor; ama konumuz bu degil.

    simsiki yumruk misali dururken, oyle dugum dugum olmus, kendime karismisken yasam tarafindan cozuldum. aslinda oturup kendimi cozdum daha cok. hic cile actiniz mi bilmem. adi gibidir. cozmesi tam bi ciledir. sabir ister, emek ister. boyle simsiki yumruk misali kapanmisken onume kendimi koydum. bir de makas koydum. "ya bu ellerinle, bu ince parmaklarinla sabirla cozeceksin her bir dugumu ve cileyi acacaksin ya da dayanamayip makasla ligme ligme kesip atacaksin. sen sec." dedim. tek tek tek... actim. her bir dugumu. bir yandan da "ogren. sabretmeyi ogren. ofkelenmemeyi ogren. sakinligi ogren. makas hep var. makasla her an kesip atabilirsin; ama bir kerede biter her sey. hani yapardin sen? hani ellerin yatkindi? yap iste. koy kendini onune. coz kendini." dedim kendime. "dugumlerin senin, bitmez ki. bitmesin. acmayi bir kere ogrenince hep acarsin. al sana eglence. yasadur. onunde uzun yillar var. annenin cilelerini acip degisik bicimlerde sardigin gibi bicimlendir kendini." de dedim.

    kendimi durmadan cozuyorum. durmadan cozuluyorum. cektikce geliyor; bir yerde takiliyor. sonra ben aciyorum onu. yine cekiyorum. yasam beni cozuyor. alisamadim bunca cozulmeye. bununla nasil basa cikacagimi da bilmiyorum. simdi de bunu ogreniyorum.

    kendime guvenim gitti, ozellikle akademik olarak. sonra hedeflerim gitti. kendimin gerizekali oldugundan cokca kuskulandim. diktigim her sey yikildi; ama ogrendigimi ve donustugumu de fark ettim. dustugum yerden kalkmaktan baska secenegim yoktu cunku. bir yandan da mutluyum. iyi ki dusmusum, iyi ki dizlerim parcalanmis diyorum arada ki gercekten iki dizimi de ayri zamanlarda parcaladim. her neyse. diyordum ki simdi her yer iplik. simdi onlari yeniden sarmak gerek.

    cok temiz delirdim. oyle guzel, oyle sakin delirdim ki disaridan bakilinca hic anlasilmiyor. yasam beni, ben kendimi cozerken huzurla gulumsuyorum.
  • rahatlatan dağılma. serbestliğe kavuşmak gibi. zorunlu bir arada olmanın sonu. olağana yayılmak.

    (bkz: sakinlik)
    (bkz: özgürlük)
    (bkz: açılmak)
    (bkz: kurtulmak)
    (bkz: gevşemek)
    (bkz: koyvermek)
    (bkz: akışına bırakmak)
hesabın var mı? giriş yap