• içinde devrim ateşi harlayıp da devrim mücadelesinin içinde olanları tanımlayan sözcük.
  • sekizinci nesil bir çaylaktır kendisi.
  • kendisi benim sandıklarım değil, çeyizlerimdir.
    el falan sallayıp iyi yolculuklar diyeceğim, bir dönem yıkıcı-kırıcı olup sessizlikte bıraksam da: it's oh so quiet [björk'e selam olsun] iki senedir tanıştığım güzel bir insandır.
  • geçtiği yol bildik yol, sancıları tanıdık... gözleri griyi seçmeye başlayıncaya kadar fırından çıkacakların sayısı da üç aşağı beş yukarı aynı.

    torna tezgahından çıkmamış olanlardan.

    hem de tatil arkadaşım. bir hafta boyunca kemer sahillerinde sabaha kadar siyah-beyaz-gri konuşasım var. hayırlısı.
  • seattle scene'i hakkında detaylı bilgisiyle dikkat çeken bir yazardır.
  • bir yıla ömür sıkıştırdı herif, daha yılı tamamlamadı bile üstelik. geldiğinde göreceklerimden korkuyorum, toy bi delikanlı gönderdik, adam adam gelecek gibi görünüyor buradan. hadi bakalım.
  • 2010'lu yılları yaşadığımız şu günlerde hala grunge dinleyen ve de azınlık haline gelmiş topluluğumuzun üyelerinden biridir ve sözlüğe bu konuda ısrarla bilgi zerketmektedir. bu açıdan gayet takip edilesi.
  • tanıdığım en sıcak, en delikanlı, en mütevazi adanalılardan biri. hemşehrim olduğu için övündüğüm, aynı coğrafya içerisinde kendisiyle nefes aldığımı bildiğim için kendimi şanslı hissettiren. huzursuzluklar içerisinde huzur arar gibi görünüp hüzün besleyen yabancı..

    hayat ona sürekli şekil yapıyor, o da bıkmayıp usanmadan, ceza sahasına düşen derinlemesine pasları büyük bir ustalıkla geri çeviriyor. şu sıralar, adanalı dili ve edebiyatına göre konuşuyorum, gurbet ellerde cebelleşmekte. alnının teriyle bir yandan eğitim hayatıyla ilgili atılımlarda bulunurken, bir yandan ekmeğini taştan çıkartmaktadır. e, kendisi yiğidin harman olduğu yerde dünyaya gelmiştir, bırak da bu kadar cengaver olsundur. ayrıca belirtmek isterim ki, kendisi bir nevi entry editörüm. bir şey daha itiraf edeyim; şu ana kadar en çok istediğim " beni bana anlatma " sanatını hakkıyla yerine getirmiş yegane kişiliktir. ne zamandır, beni çok iyi gözlemleyen bir dostumun, bana dair betimlemeler yapıp, pişmiş kelle gibi tekrar tekrar o yazılanları okumak isterdim. sonunda kendisi sayesinde bu hayale ulaşmış bulunuyorum. fakat anlamadığım bir şeyhler var. bu deliğanlı beni bir kere bile görmeyip, yuvarlak masa etrafında rakı balık sefası yapmadan, nasıl böyle tanımlamalar yapmayı başarabiliyor hayret ediyorum doğrusu. kan çekiyor demek, belki de yaralarımız, toprağımız benzer ya, ondan olacak.

    entryleri hakkında söylicek bir şeylerim de olmalı mutlaka, öhm öhm.. içli, çok hisli yazıyor. adeta duygularını yüreciğinden söküp satırlara işliyor. pek uzatmıyor kelimelerini, sade ve derin yazıyor. kimi zaman içini acıtan yaralarından kaçıp, parlak psikolojik ruh durumuyla ironi yapıyor. ne güzel de oluyor. adana ve çocukluğa dair beğendiğim bir çok entrysi var. * umarım hayata dair sağlam duruşunu hiçbir zaman kaybetmez ve gittiği gurbet ellerden adana yollarına selametle döner. ha bir de şu satırlar sana gelsin badim;

    "adı, türü, rengi ne olursa olsun
    her gerçek dost kişinin öbür yarısıdır * "
  • sanat ve zanaat farkını hatırlatacağım kendisine bir yakın zamanda. (temmuz ortalarını hedefliyorum). zanaatkar seri üretim yaparken, sanatçının ilhama ve ortama ihtiyaç duyduğunu unutmamalı. o zaman tarafıma yönelttiği gırtlağına çökülsün çığlıkları, yerini biraz daha yumuşak ve sevecen nidalara bırakacak. zaten yuvarlamaları götürdükten sonra çığlık atası da gelmez diye tahmin ediyorum. kemer/çeşme planlarım sürüyor gerçi. gelgelelim aramızda otoritenin kralı var. olurunu almak gerekecek. du bakalım.
  • gizemli finalindeki duman makinesinden çıkan duman vız-tırıstır şahsıma bi kere.

    banka hesabındaki öyrolar da onun olsun, yaptıklarını anlatsın, yediği içtiği yanına kalsın. eyvallah.

    otoritenin kraliçesi banka hesabı tanımaz. beni de tanımaz evelallah. azarı yedim mi sesimi kesip köşeme çekiliyorum, süt dökmüş kedi halt ediyor yanımda. hazıroldayız ayol buralarda. söylemeden geçemedim.

    çeşme/kemer/bankadaki öyrolar biraraya gelince zaten halle berry ile aramızdaki tek fark (!) da ortadan kalkacak. korksun benden.

    tanım: ilham gelmeden, ortamlar, olan ilhamı bile kaçırırken, yine de, her şeye rağmen, 5 ayda bir bi tane de olsa, devrimici entrysi yazdırandır.
hesabın var mı? giriş yap