• chiviyazilari ndan aleviligin gizli tarihi isimli kitabi yayinlanan yazar.
  • aleviliğin kayıp bin yılı ve aleviliğin gizli tarihi isimli iki kitabını okuduğum oldukça yetenekli kurgu roman yazarı. tek sorunu yazdıklarının tarihi gerçekler olduğunu iddia etmesi. kendisine göre, alevilik kayıp kıta mudan bu yana dünyanın en eski dinidir. uzaylılarca (kırklar meclisi) genetik aşılama ile oluşturulan insan-uzaylı karşımı insan ırkının kadim inancı olan, bir güneş, ışık dinidir (bkz: luvililer). aleviler dünya yüzeyinde nuh tufanından önce yaşıyorlardı. avrupa'da eski mısır'da vs.'deki tüm heterodoks inançlar (hristiyan mezhepleri, tarikatler vs.) aslında aleviliktir.

    kitaplarından alıntı yapmak gerekirse (şehir isimleri vs. tam tutmayabilir, istenirse tuttururuz):

    "lyon'daki fransız alevileri papa 11. benedikt'in düzenlediği haçlı seferinde belçika alevilerinin yardımını alamadılar"
    (kasdettiği bogomillerin katliama uğraması)

    ama gerçekten kurgusal olarak çok başarılı bir yapıya, genel felsefeye sahiptir eserleri. yazarı bu konuda takdir etmemek mümkün değildir. filmi filan çekilebilecek alternatif gerçeklik, paralel evren tarihidir kitapları. genellikle dipnot, kaynak kullanmaz, bu konudaki eleştiriler üzerine son kitaplarında kendisinin diğer kitaplarını kaynak göstemek gibi ilginç bir çözüme başvurmuştur.
  • aleviliğin ne olduğunu, kökenlerini, inanç sistemini vs. öğrenmek, alevilikle ilgili bilgi edinmek, bu konuda araştırma yapmak isteyenlerin ilgisini kesinlikle çekmeyecek bir isim. aleviliğin kökenleri adlı kitabını alıp okumaya çalıştım fakat güleyim mi ağlayayım mı şaşırdığım için kitabı 15 dakikada bitirip* kenara attım. alevi olmadığım halde beni sinirlendiren ciddiyetsizliklerle (düpedüz saçmalıklar) dolu berbat bir kitap. bu adam kimdir ve bu kadar çok rüyayı nerede ne zaman görüp hakikat sanmıştır anlamak mümkün değil!
  • aleviliğin içini boşaltma girişimlerinden bir başkasının failidir.

    evet alevilik ali'den değil alevden gelmektedir; eğer kimyevi kimyev'den, dünyevi de dünyev'den geliyor ise....

    ben bilmem ama ali ile bir alacak verecek ilişkin oluşmuş dostum; yerinde olmak istemezdim.
  • insan bir şiirden etkilenmişse ve kitabına ismi bu şiirden bir mısrayı verecekse aklında kaldığı şekilde değil orjinalini vermelidir zannımca..(bkz: bahçe bizim gül bizdedir)

    hasandede 'nin şiirini yanlış belki de aklında kaldığı şekilde yazmış yazardır. bahçe bizim gül bizdedir değil bahçe biziz gül bizdedir olacaktı. ayrıca bir dergahın çiçeğiyiz değil has bahçenin çiçeğiyiz olacaktı. bilemedim kaç asırlık şiiri mahvetmiş..
  • alevilerin divriği'de krallık kurduğu, aleviliğin bosna'da çok yaygın olduğu hatta bir vakit fransa'da alevilerin bulunduğu gibi ilginç "gerçekleri" gün ışığına çıkaran yazar. aslında divriği dediği bizans döneminde paulucien namıyla bilinen dersimlilerin bir ara elegeçirdiği bir kaleden ibaret. onun dışında müslüman-hristiyan tüm heterodoks mezheplere alevi dediğiniz zaman işin içine protestanlık da girer jan hus da alevidir, martin luhter de...

    bosnalı aleviler bogomiller, fransa'dakiler katharlar vs. bunların arasında akide/söylem/rit benzerlikleri vardır. çünkü hepsi köylü isyancılarıydı. marx ne demişti "beni tanımak beni görmek değildir benim fikirlerimi anlayın yeter" (aklımda kaldığı kadarıyla) yani benzer dönemlerde ortaya çıkmış benzer toplumsal sınıflara dayanan benzer toplumsal hareketlerin üretimleri de benzer olabilir. ne de olsa hepsini belirleyen alt yapısal dinamikler benzeşmektedir. bu demek değildir ki hepsi aynıdır!
  • yazdıklarında art niyet aramamak için kendimi zor tuttuğum yazardır..
  • alevilerin sırf alevi oldukları için isyankar takıldıkları iddiasında olan metafiziğin dibi amca.
    "beşiktaşlı duruşu" diye bi' şey var, artık herkesin malumu da bu mimar efendinin bahis konusu ettiği duruşu ilk kez duydum.
    "yeterince yaşarsan düşmanlarının ölüsü geçer önünden" tarzı vecizeler geliyor adamın aklına ama bu kadarı da fazla.
    zamanında insanların anlamlandıramadığı için kutsiyet kazandırdığı şeylere şimdinin insanlarının "kutsiyet herkes tarafından hemencik anlaşılmasın da hayatın anlamı olsun" tadındaki bakışları beni benden alıyor imanıma.
    gök gürültüsüne "tanrılarının bağırsaklarından gelen sestir" diye saygı duyulmasına şimdilerde mana bulmak ancak süper zeka sahibi mimarların ve aklı hayli karışmış dindarların yapacağı iş olsa gerek.
    dergah'ın sırrı'ymış, vay benim sihirli fülüdüme.
  • prensipte bazı konularda kendisine katılıyorum, ancak çoğu yerde saçmalamış.

    kültürler arası etkileşim tarihin her döneminde olmuştur. islam yahudilik'ten ve hristiyanlık'tan etkilenmişken, örneğin yahudi kültürü antik mısır, babil, pers, antik yunan ve rona kültürlerinden etkilenmiş ve islam dini de bu eski kültürleri bünyesine almış. islamiyet ardından aleviler, eski pers dini zerdüştlükten tekrar etkilenmiş olabilir. ayrıca anadudaki alevilerin kökenleri çeşitli olabilir. bazıları gerçekten de türkmen kökenliyken, bazıları anadolunun çok eski tarihlerinden beri anadoluda kalan luviler'den, hititler'den, kendi kültürünün etkilerini halen yaşayan yerel halktan da oluşabilir. bazıları anadolu'daki müslüman olan ermenilerden, bazıları da kürtlerden ve arnavutlardan oluşabilir. ayrıca günümüz aleviliği aynı şekilde arap kültüründen de etkilenmiştir.

    buna ek olarak, arap kültürü de aynı şekilde geçmişteki bir çok uygarlıktan da etkilenmiş.

    alevilik içinde farklı hizipler var. alevilik'i bir islam'ın parçası olmadığına inanan bir sürü alevi varken, özellikle maalesef kurumsallaşmasıyla beraber özellikle cem evleri neredeyse birer camiye dönüşmüş, eski türkçe deyişler bir kenara bırakılmış, cem evlerine imam hatip mezunu din adamları alınmış, kadınlar ve erkekler farklı köşelerde ceme katılır olmuş durumdadır, ortada aleviler'in hızla asimülasyonu vardır. alevilik'in ayrı bir din olduğu veya japonlar'da olduğu gibi, bir din değil, bir gelenekler silsilesi olduğu fikri alevi bir aileden gelen biri olarak bana daha uygun geliyor. alevilik de belki bir ayrıma gelebilir. bunun hangisinin doğru olduğu tartışılamaz bile. sonuçta din olayı sadece bir hayal ürünü ve bu hayal ürünü üzerine yazılmış kitaplardan ibaret olduğuna göre, ortada mantıki bir şey aranamaz, sadece kabullenilir.

    ve isteyen istediği yolu seçer...
  • saçma sapan fikirlerinin özellikle dersim bölgesinde yaşça daha genç alevi kuşak arasında ciddiye alınması gerçekten acı. dersim bölgesinde aleviliğin türkmen ve islam kökenlerinden sıyrılmak için özellikle çaba harcayan gençliğin cankurtarıcısı olmuş. herkez kendini, kökenini tanımlamakta serbest ama bu tanımlama bilimsel ve tarihi kökenlere dayanmazsa sonu sikimsonik güneş-dil teorilerinden öteye geçmez. kendisinin ciddiyetle ciddiye alınmamasını arzu ettiğim pseudohistorian.
hesabın var mı? giriş yap